19. Ceza Dairesi 2015/30782 E. , 2018/1720 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
1-Sanık ... hakkında İİK’nın 331, 332 ve 345/A maddelerine ilişkin olarak kurulan hükümlere yönelik yapılan incelemede,
Eyleme ve yükletilen suça yönelik şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında İİK’nın 331, 332 ve 345/A maddelerine ilişkin olarak kurulan hükümlere yönelik yapılan incelemede,
a)İİK’nın 331 maddesi açısından,
Sanığın üzerine atılı bulunan İİK"nın 331. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen takibi şikayete bağlı olan seçimlik hareketli bu suçun; "Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu; alacaklısını zarara sokmak maksadıyla,
“1-)Mallarını veya bunlardan bir kısmını mülkünden çıkararak,
2-)Telef ederek
3-)Kıymetten düşürerek,
4-)Hakiki surette yahut gizleyerek muvazaa yoluyla başkasının uhdesine geçirerek,
5-) Asıl olmayan borçlar ikrar ederek;
Mevcudunu suni surette eksiltirse” şeklinde sıralanan seçimlik hareketlerden herhangi birisinin işlenmesiyle, diğer koşulların da ( alacaklının, borçlu aleyhine aciz belgesi aldığını veya alacağını alamadığını ispat ettiği takdirde) gerçekleşmesi halinde oluşacağının yerleşik uygulamalarda benimsenmiş olması, somut olayımızda; şikayetçi tarafça, borçlu şirketin yetkilisi olan sanığın alacaklıları zarara uğratmak amacıyla amacıyla akrabalarına yeni şirketler kurdurmak suretiyle faaliyetlerini aynı iş kolundaki bu şirketler üzerinden yürütüldüğünün iddia edilmesi karşısında, sanığa isnat edilen suç kastının oluşup oluşmadığının tespiti açısından, şikayet dilekçesinde iddia edilen bu hususlar araştırılarak deliller bir bütün halinde toplanıp oluşacak sonuca göre ,sanığın hukuki durumunun tayini gerekirken, eksik kovuşturmayla yetinilerek yazılı şekilde beraat kararı verilmesi ,
b)İİK’nın 332. maddesi açısından,
İİK"nın 332. maddesinde düzenlenen seçimlik hareketli bu suçun;
Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu;
1- Adet üzere uygun görülemeyecek düzeyde tedbirsizce hareket ederek,
2- Haddinden ziyade masraflar yaparak,
3- Cüretli talih oyunlarına,
4- Basiretsizce spekülasyonlara girişerek,
5-)İşlerinde ağır ihmallerde bulunarak;
Aczine kendi fiili ile sebebiyet verir yahut vaziyetinin fenalığını bildiği halde o gibi hareketlerle bu fenalığı ağırlaştırırsa” şeklinde sıralanan seçimlik hareketlerden herhangi birisinin işlenmesiyle, diğer koşulların da (aleyhine aciz belgesinin alındığı veya alacaklı alacağını alamadığını ispat ettiği takdirde) gerçekleşmesi halinde oluşacağı konusunda gerek uygulamada gerek öğretide herhangi bir duraksamanın mevcut olmaması ve somut olayımızda anılan maddedeki suçun unsurlarının oluşup oluşmadığının dosya içeriğinden anlaşılamaması karşısında; şikayetçi vekilinin 13/12/2013 tarihli şikayet dilekçesinde, sanığın yetkilisi olduğu şirketin son zamanlarda sermayesine ve mal varlığına nazaran yüksek miktarda borçlandığı, şirketin yatırımlarının usulsüz olarak başkaca yatırımlara aktarıldığı, basiretsiz yatırımlar ve müsriflikler yapıldığının iddia edilmesi karşısında, söz konusu eylemler araştırılarak tüm deliller toplanıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik kovuşturmayla yazılı şekilde sanığın beraatine karar verilmesi,
c)İİK’nın 345/a maddesi açısından;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 75.maddesinin birinci fıkrası uyarınca uzlaşma kapsamındaki suçlar hariç olmak üzere, yalnız adli para cezasını gerektiren veya kanun maddesinde öngörülen hapis cezasının yukarı sınırı altı ayı aşmayan suçlar ön ödemeye tabi olup, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu"nun 345/A maddesinde öngörülen suçun cezasının üst sınırı üç ay hapis cezası olduğundan ve suç tarihi itibariyle uzlaşma kapsamında bulunmadığı gözetilerek ,sanık hakkında önödeme ihtaratında bulunulup sonucuna göre durumun tayini gerekirken anılan ihtarat yapılmadan yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafii ile şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 20.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.