Esas No: 2021/14510
Karar No: 2022/619
Karar Tarihi: 19.01.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/14510 Esas 2022/619 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2021/14510 E. , 2022/619 K."İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Karşıyaka 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/11/2018 tarihli ve 2018/392 esas, 2018/1121 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 17/06/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında, 30/01/2018 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığının 17/04/2018 tarihli ve 2018/6896 soruşturma, 2018/2489 esas, 2018/2161 sayılı iddianamesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1, 53 ve 58. maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle Karşıyaka 8. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
2- Karşıyaka 8. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 23/11/2018 tarihli ve 2018/392 esas, 2018/1121 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 62 ve 58/6. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/10/2008 tarihli ve 2007/195 esas, 2008/351 sayılı kararı ile verilen 4 yıl 2 ay hapis cezası tekerrüre esas alınarak mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik hükümlerinin uygulanmasına karar verildiği, kararın 18/12/2018 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
3- Dosya arasında bulunan Karşıyaka 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/184 esas ve 2017/377 karar sayılı dosyasının incelenmesinde;
Şüphelinin 07/10/2016 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığının 21/12/2016 tarihli ve 2016/19276 soruşturma, 2016/521 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince 5 yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, 1 yıl denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutulmasına karar verildiği, şüphelinin yükümlülüklerine uymamakta ısrar etmesi nedeniyle erteleme kararı kaldırılarak Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığının 13/03/2017 tarihli ve 2016/19276 soruşturma, 2017/1219 esas, 2017/1037 sayılı iddianamesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1-4,53 ve 58. maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle Karşıyaka 2. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda, Karşıyaka 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/05/2017 tarihli ve 2017/184 esas, 2017/377 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1,62 ve 58/6. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, sanığın istinaf kanun yoluna başvurması üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 12/02/2018 tarihli ve 2017/2112 esas, 2018/137 sayılı kararı ile, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek kesinleştiği,
4- Dosya arasında bulunan Karşıyaka 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/563 esas ve 2019/891 karar sayılı dosyasının incelenmesinde;
Şüphelinin 08/02/2018 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığının 18/06/2018 tarihli ve 2018/10706 soruşturma, 2018/3771 esas, 2018/3270 sayılı iddianamesi ile Karşıyaka 4. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, yine sanığın 02/02/2018 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığının 26/09/2018 tarihli ve 2018/16343 soruşturma, 2018/5400 esas, 2018/4693 sayılı iddianamesi ile Karşıyaka 4. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, Karşıyaka 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/11/2018 tarihli ve 2018/776 esas, 2018/786 sayılı kararı ile her iki davanın birleştirilmesine karar verildiği, yapılan yargılama sonucunda, Karşıyaka 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/12/2019 tarihli ve 2018/563 esas, 2019/891 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 43/1 ve 62. maddeleri gereğince 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, sanığın istinaf kanun yoluna başvurduğu, 15/01/2020 tarihinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesine istinaf için gönderildiği ve henüz istinaftan dönmediği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Uyuşturucu madde kullanmak suçundan sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/10/2008 tarihli ve 2007/195 esas, 2008/351 sayılı ilâmının tekerrüre esas olması sebebiyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 58/6. maddesine göre sanığa verilen hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair Karşıyaka 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/11/2018 tarihli ve 2018/392 esas, 2018/1121 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Her ne kadar hükümlü tarafından Karşıyaka 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/11/2018 tarihli kararının yanı sıra, Karşıyaka 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/05/2017 tarihli ve 2017/184 esas, 2017/377 sayılı ve Karşıyaka 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/12/2019 tarihli ve 2018/563 esas, 2019/891 sayılı kararlarına karşı da kanun yararına bozma talebinde bulunulmuş ise de,
Karşıyaka 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/05/2017 tarihli ve 2017/184 esas, 2017/377 sayılı kararının İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 12/02/2018 tarihli ve 2017/2112 esas, 2018/137 sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmek suretiyle kesinleştiği, anılan karara konu suçun 07/10/2016 tarihinde işlendiği ve iddianame tarihinin ise 13/03/2017 olduğu anlaşılmakla, incelemeye esas Karşıyaka 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/11/2018 tarihli ve 2018/392 esas, 2018/1121 sayılı karara konu suç tarihi bakımından, zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının ve dolayısıyla anılan dosya ile birleştirilmesinin mümkün olmadığı,
Karşıyaka 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/12/2019 tarihli ve 2018/563 esas, 2019/891 sayılı kararının sanık tarafından istinaf edilmesi üzerine dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesi'ne gönderildiğinin 15/01/2020 tarihli dosya gönderme formundan anlaşılması karşısında, anılan kararın kesinleşmediği ve halen istinaf incelemesinde olduğu,
Gözetilerek yapılan incelemede;
Dosya kapsamına göre, Karşıyaka 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/11/2018 tarihli kararıyla yazılı şekilde sanığın cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, Karşıyaka 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/12/2019 tarihli ve 2018/563 esas, 2019/891 sayılı dosyasındaki suç tarihinin 02/02/2018 ve iddianame düzenlenme tarihinin ise 18/06/2018 olduğu, Karşıyaka 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/11/2018 tarihli ve 2018/392 esas, 2018/1121 sayılı dosyasındaki suç tarihinin 30/01/2018, iddianame düzenlenme tarihinin ise 17/04/2018 olduğu, her iki suçun da 17/04/2018 tarihli ilk iddianamenin düzenlenmesinden önce işlendiği ve hukuki kesinti olmadığı, anılan iki dosyada da sanığın üzerine atılı eylemlerin aynı mahiyette olduğu nazara alındığında, bu eylemlerin bir suç işleme kararının icrası kapsamında işlendiği anlaşıldığından, dosyaların birleştirilmesi ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 43. maddesinde öngörülen zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde,
Kabule göre de, yargılamaya konu suçun 30/01/2018 tarihinde işlendiği, Mahkemece sanık hakkında tekerrür hükümleri uygulanmasına esas alınan Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/10/2008 tarihli ve 2007/195 esas, 2008/351 sayılı ilâmının kesinleşme tarihinin ise 23/01/2020 olduğu cihetle, işbu ilâmın tekerrüre esas alınamayacağı, sanığın karar tarihi itibariyle adli sicilinde tekerrüre esas başka mahkumiyet kaydı da bulunmadığı nazara alındığında, sanık hakkında mükerrirlik koşullarının bulunmadığı hâlde yazılı şekilde karar verilmesinde, isabet görülmemiştir.” denilerek Karşıyaka 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/11/2018 tarihli ve 2018/392 esas, 2018/1121 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Sanık ...'ın, Karşıyaka 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/11/2018 tarihli ve 2018/392 esas, 2018/1121 sayılı kararı ile, 30/01/2018 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 62 ve 58/6. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/10/2008 tarihli ve 2007/195 esas, 2008/351 sayılı kararı ile verilen 4 yıl 2 ay hapis cezası tekerrüre esas alınarak cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.
Dosya kapsamına göre, Karşıyaka 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/11/2018 tarihli kararıyla sanığın cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, Karşıyaka 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/12/2019 tarihli ve 2018/563 esas, 2019/891 sayılı dosyasındaki suç tarihlerinin 02/02/2018 ve 08/02/2018 olduğu, iddianame düzenlenme tarihlerinin ise 26/09/2018 ve 18/06/2018 olduğu, Karşıyaka 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/11/2018 tarihli ve 2018/392 esas, 2018/1121 sayılı dosyasındaki suç tarihinin 30/01/2018, iddianame düzenlenme tarihinin ise 17/04/2018 olduğu, her üç suçun da 17/04/2018 tarihli ilk iddianamenin düzenlenmesinden önce işlendiği ve eylemler arasında hukuki kesinti olmadığı, her iki dosyada da sanığın üzerine atılı eylemlerin aynı neviden olduğu dikkate alındığında, bu eylemlerin bir suç işleme kararının icrası kapsamında işlendiği anlaşıldığından, dosyaların birleştirilmesi ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 43. maddesinde öngörülen zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi kanuna aykırı olmakla birlikte;
22/06/2018 tarihli ilk celsede, sanık başka suçtan hükümlü olduğundan bulunduğu Ceza ve İnfaz Kurumundan hazır edilerek müdafii olmaksızın savunmasının alındığı, müdafii atanmasını talep etmesi nedeniyle ara kararı ile sanığın bir sonraki celsede hazır edilmesi için cezaevine ve sanığa avukat tayini için Baroya müzekkere yazılmasına karar verildiği, Ceza ve İnfaz Kurumunun 28/06/2018 tarihli cevabi yazısında sanığın sevkedilmesi nedeniyle duruşmada hazır edilemeyeceğinin bildirildiği, sanığa 23/10/2018 tarihinde avukat görevlendirildiği, sanığın sonraki duruşmalarda hazır bulunmadığı, 23/11/2018 tarihli karar duruşmasına müdafii olarak Avukat ... ...’un katıldığı ve kararı tefhimen öğrendiği, sanığın müdafii sıfatıyla kendisini adı geçen avukatın temsil ettiğinden haberdar olmadığı ve gerekçeli kararın sanığa tebliğ edilmediğinin anlaşılması karşısında;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 18/03/2008 tarihli ve 2008/9-7-56 ve 13/05/2008 tarihli ve 2008/10-101-113 sayılı kararlarında da açıklandığı üzere, kendisine zorunlu müdafii atandığından sanığın haberdar edilmediği durumlarda, zorunlu müdafiine yapılan tefhim veya tebliğin kendisine bağlanan hukuki sonuçları doğurmayacağı, hükmün sanığın kendisine de tebliğ edilmesi gerektiği dikkate alınarak gerekçeli kararın, sanığın kendisini temsil ettiğinden haberinin olmadığı zorunlu müdafiine tefhimiyle yetinilerek sanığa gerekçeli kararın tebliğ edilmemesi nedeniyle kararın kesinleşmediği,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309/1. maddesi gereğince yalnız kesinleşmiş kararlara karşı kanun yararına bozma yoluna gidilebileceği, kanun yararına bozma istemine konu kararın usulüne uygun şekilde kesinleşmediği anlaşıldığından, kararın tebliği ile usulüne uygun şekilde kesinleştirilmesinden sonra gönderilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine, bu nedenle kanun yararına bozma isteminin bu aşamada reddine karar vermek gerekmiştir.
D-) Karar:
Yukarıda açıklanan nedenle, Karşıyaka 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/11/2018 tarihli ve 2018/392 esas, 2018/1121 sayılı kararının, sanığa usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek kesinleştirilmesinden sonra kanun yararına bozma incelemesi yapılabileceğinden, Karşıyaka 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/11/2018 tarihli ve 2018/392 esas, 2018/1121 sayılı kararına ilişkin kanun yararına bozma isteminin bu aşamada REDDİNE, dosyanın adı geçen Mahkemeye iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 19/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.