11. Hukuk Dairesi 2014/4651 E. , 2015/2467 K.
"İçtihat Metni"ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 30/10/2013 tarih ve 2012/276-2013/253 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 24/02/2015 günü tebligata rağmen gelen olmadığı yoklama ile anlaşıldı, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin 4 ortağından biri olduğunu, her ortak %25 paya sahip iken ortaklardan ...’ın %25’lik payını noterde düzenlenen sözleşme ile diğer ortak ...’ye devrettiğini, müvekkili dışındaki 2 ortak ...ve ...’nın bir araya gelerek 04.09.2012 tarih ve 2012/01 sayılı ortaklar kurul kararı ile hisse devir sözleşmenin kabulüne, pay defterine işlenmesine ve ortaklardan ...’nin 20 yıl süre ile şirketi temsile yetkili kılınmasına karar verdiklerini, alınan kararların TTK’nun 616/1-g ve b bentlerine ve 617/3.fıkrasına aykırı olduğunu, ortaklar kurulunun toplantıya çağrılması konusunda gündem düzenlenmeden, ortaklara çağrı ve ilan yapılmadan, çağrısız toplantı usullerine de uyulmadan yapılan toplantıda alınan kararların TTK’nun 622 madde yollamasıyla TTK’nun 447 maddesine göre butlan ile malul olduğunu ileri sürerek, dava konusu ortaklar kurulunda alınan karaların ipt...ni talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının toplantıda hazır olduğu halde toplantıda alınan kararları sırf bu davayı açmak amacıyla imzalamadığını, çağrı usulsüzlüğünün tek başına iptal nedeni olamayacağını, kararların %75 pay sahibi ortaklar tarafından alındığını, alınan kararların kanun ve anasözleşmeye aykırı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirketin toplantıya davet konusunda davacıya usulünce yapılmış bir tebliğ belgesi sunamadığı gibi yasa ve anasözleşme hükmü uyarınca toplantı ve gündemin ilan edildiğine dair delil de bildirmediği, davacının toplantıda hazır olduğu halde tutanağı imzalamadığı yolundaki savunmanın da kanıtlanamadığı, şirket anasözleşmenin 14 maddesinde pay devrinin pay defterine kaydı için ortakların en az ¾’nün devre muvafakat etmesi ve bu ortakların esas sermayenin en az ¾ sahip olmaları şart koşulduğundan devre muvafakat eden ortaklar ... ve ...’nin payları toplamı ¾ oluşturmakta ise de devir sonrası 3 kişi kalan ortaklıkta 2 kişinin muvafakatının esas sözleşmede belirtilen ortakların ¾ ünün devre muvafakat şartını karşılamadığı, pay devrinin kabulü konusunda alınan kararın anasözleşmenin 14 maddesine aykırı olduğu, davalı şirket davacının toplantıda hazır bulunduğunu ispatlayamadığından toplantının çağrısız bir genel kurul olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, alınan kararlarda davacının imzası bulunmadığından ortaklardan ...’nin 20 yıl süreyle müdür seçilmesine dair kararın da ipt... gerektiği kanaatiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava limited şirket ortaklar kurulu kararlarının ipt... istemine ilişkindir. Davacı vekili, davalı şirketin 04.09.2012 tarihli ortaklar kurul toplantısında alınan kararların ipt...ni istemiştir. Davalı şirket, davacı Gökhan Paşaoğlu, dava dışı Muharrem Murat Yıldırım, ... ve ... ... olmak üzere 4 ortaklı iken ortaklardan Muharrem Murat Yıldırım’ın sahip olduğu %25 hissenin diğer ortak ... ...’a devri konusunda Beyoğlu 40. Noterliği 04.09.2012 tarihli hisse devir sözleşmesi düzenlenmiştir. Dava konusu ortaklar kurul toplantısında bu devrin kabulü ve pay defterine işlenmesi ile ortaklardan ... ...’ın 20 yıl süreyle müdür atanması kararları alınmıştır. Söz konusu toplantıya ortaklardan ... ... ve ... katılmıştır. Mahkemece, dava dışı Muharrem Murat Yıldırım’ın hissesinin diğer ortak ...’ye devri konusunda alınan kararla ilgili olarak yapılan değerlendirmede, “şirket anasözleşmenin 14 maddesinde pay devrinin pay defterine kaydı için ortakların en az ¾’nün devre muvafakat etmesi ve bu ortakların esas sermayenin en az ¾ sahip olmaları şart koşulduğu, devre muvafakat eden ortaklar ... ve ...’nin payları toplamının ¾ oluşturduğu fakat devir sonrası 3 kişi kalan ortaklıkta 2 kişinin muvafakatının esas sözleşmede belirtilen ortakların ¾ ünün devre muvafakat şartını karşılamadığı” belirtilmiş ise de dava konusu ortaklar kurul toplantısının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nun 595/2. maddesinde “Şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için, ortaklar genel kurulunun onayı şarttır. Devir bu onayla geçerli olur.” hükmü düzenlenmiştir. Anılan hüküm karşısında Muharrem Murat Yıldırımın hisse devri henüz genel kurulda onaylanmadığı için şirket halen 4 ortaklı olup mahkemenin kabulünün aksine anasözleşmede öngörülen ortak ve sermaye bakımından ¾ nisap gerçekleşmemiştir. Ancak dava konusu genel kurul çağrısız yapılmış olup davacı ve dava dışı Muharrem Murat Yıldırım genel kurula katılmadığı için ortaklardan ...’in 20 yıllığına müdür seçilmesi kararı gibi hisse devrinin kabulüne ilişkin karar da yok hükmünde olduğundan sonucu itibariyle doğru olan hükmün HMK’nun 370/4 (1086 sayılı HUMK"nın 438/son) maddesi gereğince değişik bu gerekçe ile onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,40 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 24/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.