13. Ceza Dairesi 2020/4344 E. , 2020/5832 K.
"İçtihat Metni"KANUN YARARINA BOZMA
Mala zarar verme suçundan şüpheliler ... ve diğerleri haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda Yunak Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 21/07/2015 tarihli ve 2015/483 soruşturma, 2015/377 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Akşehir Sulh Ceza Hâkimliğinin 27/08/2015 tarihli ve 2015/726 değişik iş sayılı kararına karşı, Adalet Bakanlığı"nın 21/05/2019 gün ve 94660652-105-42-7697-2018-Kyb sayılı yazısı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 28/05/2019 gün ve 2019/56515 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği,
MEZKUR İHBARNAMEDE;
Dosya aslının bulunamaması nedeniyle onaylı dosya sureti üzerinden yapılan incelemede,
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet Savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet Savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet Savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar nazara alındığında,
Dosya kapsamına göre, müştekinin evine husumetli olduğu şüpheliler tarafından zarar verildiği iddiası üzerine başlatılan soruşturma kapsamında Yunak Cumhuriyet Başsavcılığınca herhangi bir soruşturma işlemi yapılmadan, müştekinin de taraf olduğu Akşehir Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/91 Esas sayılı dosyası kapsamında şikayete konu ev için düzenlenen araştırma tutanağında, evin yaklaşık 15 yıldır kullanılmadığı, harabe bazı bölümlerinin yıkılmış ve kullanılamaz durumda olduğu, kapısının penceresinin olmadığı, evde her hangi bir kırık kapı veya pencere parçalarına rastlanmadığı ve müştekinin 15 yıl kadar önce evden göç ettiğinin tespit edilmesi nedeniyle atılı suçun unsurları oluşmadığından bahisle şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; atılı eyleme ilişkin olarak şüpheliler ile tanıkların ifadelerinin alınması, soruşturma dosyasında bulunmadığı anlaşılan Akşehir Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/91 Esas sayılı dosyası kapsamında tutulan bahse konu tutanak ile olayın aydınlatılmasına yarar ilgili belgelerin suretlerinin anılan Mahkeme dosyasından getirtilmesinden sonra gerekirse olay yerinde keşif de yapılarak bilirkişi raporu aldırılması ve soruşturmanın buna göre sonuçlandırılması gerektiği gözetilmeden, kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın bu yönüyle kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Dosya aslının bulunamaması nedeniyle onaylı dosya sureti üzerinden yapılan incelemede,
5271 sayılı Kanun"un 160. maddesi uyarınca, bir suçun işlendiği ihbarını alan Cumhuriyet Savcısı, delil toplayıp maddi gerçeği araştırmaya başlayarak, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe bulunması halinde, aynı Kanun"un 170/2. maddesi uyarınca iddianame düzenleyip kamu davasını açmakla, yeterli şüphe bulunmaması halinde ise Kanun"un 172. maddesi uyarınca kovuşturmaya yer olmadığına karar vermekle görevli bulunmaktadır. Buna karşın Cumhuriyet savcısının kararına itiraz üzerine Sulh Ceza Hakimliğince Cumhuriyet Savcısı tarafından gerekli delillerin toplanmadığı veya araştırmanın olayın özelliğine göre yetersiz ve yüzeysel kaldığının açıkça anlaşıldığı durumlarda, soruşturmanın eksik yapıldığından bahisle, genişletilmesine gerek görürse bu hususu açıkça belirtmek suretiyle CMK’nın 173/3. maddesi uyarınca soruşturmanın genişletilmesi kararı vererek, o yer Cumhuriyet Başsavcılığından talepte bulunabilir, Cumhuriyet Başsavcılığı belirtilen eksikleri tamamlayıp delilleri topladıktan sonra itirazı incelemek üzere dosyayı yeniden Sulh Ceza Hakimliğine gönderecektir. Sulh Ceza Hakimi bu kez dosyayı inceleyip itirazı kabul veya reddedecektir.
İnceleme konusu dosyada, müşteki ...’ın, 25/06/2018 tarihli cezaevinden göndermiş olduğu dilekçesinde, yaylada bulunan evinin 2014 yılı Ekim ayında kullanılabilir ve herşeyi hazır halde iken, şüpheliler ...ve ... tarafından evine izinsiz girlerek pencere ve kapıları söküp kırmak suretiyle zarar verdikleri ve kullanılmayıp hale getirdiklerini bildirmesi üzerine başlatılan soruşturma sonucunda atılı suçun işlendiğine ilişkin müştekinin soyut beyanı dışında delil bulunmadığı, evin uzun yıllardır kullaımayıp harabe vaziyette olduğu ve bu hususun Akşehir Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2015/91 Esas sayılı dosyasında bulunan tutanakta belirtildiği, müştekinin ceza almış olduğu dosyadan ceza indirimi sağlamak amacıyla şikayette bulunduğundan bahisle hiç bir araştırma ve inceleme yapılmaksızın kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, öncelikle müştekinin Savcılık huzurunda müşteki sıfatıyla dinlenilmesi ile dilekçesinde adı geçen şüphelilerin savunmalarının alınması, dilekçede bildirilen Kenan Kadir, Paşa Çakıl ve Ayten Kök’ün tanık olarak dinlenerek olaya ilişkin bilgilerinin alınması, Akşehir Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/91 Esas sayılı dosyası kapsamında tutulan bahse konu tutanak ile olayın aydınlatılmasına yarar ilgili belgelerin suretlerinin anılan Mahkeme dosyasından getirtilmesinden sonra gerekirse olay yerinde keşif de yapılarak bilirkişi raporu aldırılması, tüm bu husus tespit edilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, suç bulgusunun olmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi karşısında, yasanın öngördüğü şekilde soruşturma yapılmasının sağlanması için itiraz merciince itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, Akşehir Sulh Ceza Hâkimliği’nin 27/08/2015 tarihli ve 2015/726 değişik iş sayılı kararın, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (a) bendi uyarınca sonraki işlemlerin itiraz merciince yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 18/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.