
Esas No: 2018/1693
Karar No: 2019/1783
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2018/1693 Esas 2019/1783 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava dilekçesinde; taşınmaz üzerinde bodrum katta davalının kullandığı daire, zemin katta davalının kullandığı daire, zemin katta davalının kullanımda 2 dükkan, davacının kullanımda 1 dükkan, 1+1 daire olduğu, 1. katta davacının kullandığı daire, 2. katta davalının oğlunun kullandığı daire, 3. katta davalının diğer oğlunun kullandığı daire, 4. katta davacının oğlunun kullandığı daire olduğu, 5. katta davacının izin vermemesine rağmen davalı tarafından kaçak olarak yaptırılan ve oğlunun kullandığı daire olduğu, taşınmazın taksimi hususunda da anlaşamadıkları, davalının güç kullanmak suretiyle fazlaca kullanımı olduğu, öncelikle kat mülkiyeti kurulması, bundan sonra oluşacak bağımsız bölümlerin taksimini olmazsa ivaz eklemek suretiyle oluşacak bağımsız bölümlerin aynen taksimi, bu olmazsa taşınmaz üzerinde kat mülkiyetine göre oluşacak tüm bağımsız bölümlerin satılarak parasının bölüştürülmesi istenilmiştir.
... 1. Sulh Hukuk Mahkemesi 2012/1001 E. - 2013/1307 K. sayılı kararıyla ... ili, ... ilçesi, ...mah. 3629 ada 38 parsel sayılı taşınmazın üzerinde bulunan Bodrum + Zemin kat + 5 normal katlı taşınmazın hissedarlar arasında aynen taksimi mümkün olmadığından ortaklığın satış suretiyle giderilmesine, satışın açık arttırma suretiyle yapılmasına karar verilmiş, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/5762 E. - 2014/11071 K. sayılı kararıyla; “...Bu bakımdan somut olayda mahkemece; davaya konu taşınmaz üzerindeki yapının onaylı projesinin ve sonradan değişiklik yapılmış ise buna ilişkin tadilat projesinin olup olmadığının taraflara ve ilgili belediyeye sorulup etraflıca araştırılması, proje mevcut değil ise ilgili belediyeden alınacak ön bilgiye göre yapının mevcut haliyle imar mevzuatına ve bulunduğu yerin imar durumu ile fenne aykırılık oluşturmadığı veya imara ya da projeye aykırılıklar giderildiği takdirde onay verilebileceğinin saptanması halinde, öncelikle aykırılıkların giderilmesi daha sonra yapının fiilî durumunu yansıtan projenin hazırlattırılıp ilgili imar müdürlüğünün onayının ve buna bağlı olarak yapı kullanma izin belgesinin alınması, ayrıca Kat Mülkiyeti Kanununun 12. maddesinde sayılan diğer belgelerin tamamlattırılması için (aynen taksim talebi de dahil) kat mülkiyetine geçiş suretiyle ortaklığın giderilmesini isteyen taraflara yetki ve yeterli süre verilmesi, bu hususlar eksiksiz yerine getirildiği takdirde de, dava konusu taşınmaz üzerindeki yapıda her bir bağımsız bölümün (konumu, yüzölçümü, kullanım amacı ve eklentileri yerinde incelenip irdelenerek) değeri ve bu değere göre özgülenecek arsa payı uzman bilirkişi aracılığıyla saptanıp varsa fiili taksime göre taksim yoksa çekilecek kura ile önce her paydaşa birer bağımsız bölüm özgülendikten ve gerekiyorsa bedel farkı nedeni ile ödenecek ivaz da belirlenmek suretiyle payların denkleştirilmesi, yönetim planının paydaşlar (tanınan süreye rağmen) tarafından imzalanmaktan kaçınılması halinde imzalanmış sayılması suretiyle tahkikatın ikmal edilmesinden sonra kat mülkiyetine geçiş yoluyla ortaklığın giderilmesine, belirtilen koşulların oluşmaması halinde ise taşınmazın satışına karar verilmesi gerekirken açıklanan hususlar yerine getirilmeden yetersiz araştırma ve eksik inceleme ile ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir." denilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece; Yargıtay bozma kararına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama neticesinde; dava konusu ... ili, ... ilçesi, ...Mah. 3629 ada 38 parsel sayılı taşınmazın üzerinde bulunan bodrum + zemin kat + 5 normal katlı taşınmazın niteliği, paydaş sayısı, yüzölçümü ve bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu taşınmazın hissedarlar arasındaki ortaklığının ivaz ilavesi yolu ile dahi giderilemeyeceği, hissedarlar arasındaki ortaklığın ancak satış sureti ile giderilebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne ... ili, Merkez ilçesi, ...Mah. 3629 ada 38 parsel sayılı taşınmazın ortaklığının satış sureti ile giderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece bozmaya uyulmuşsa da, gereği tam olarak yerine getirilmemiştir.
Yargıtayın bozma kararlarına karşı direnme hakkı yasalarımıza göre mahkemeye verilmiş olup, mahkemece bozmaya uyulduktan sonra bozma gereklerinin yerine getirilmesi zorunludur. Bu bağlamda hakim, uyduğu bozma kararının gereğinin eksiksiz yerine getirilip getirilmediğini denetlemekle görevlidir.
Şöyle ki; Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/5762 E. - 2014/11071 K. sayılı kararıyla "Kat Mülkiyeti Kanununun 12. maddesinde sayılan diğer belgelerin tamamlattırılması için (aynen taksim talebi de dahil) kat mülkiyetine geçiş suretiyle ortaklığın giderilmesini isteyen taraflara yetki ve yeterli süre verilmesi gerektiğinin belirtilmiş olması ve bozma kararından önce de her iki tarafında aynen taksim istediği dikkate alınarak davacı vekiline bu konuda süre verilmesi ancak davalı tarafa gerekli sürenin verilmemiş olması sonucu bozma kararındaki hususlar tam ve eksiksiz yerine getirilmeden hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Dosyada toplanan belge ve bilgilere, özellikle bilirkişi raporu içeriğine göre, dava konusu taşınmazın üzerinde 10 adet bağımsız bölümden oluşan kargir yapı mevcut olup bu yapının sadece bir dairesinin ruhsatsız olduğu ve ilgili taşınmazın tapuda davacı ve davalı adlarına kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. Paydaş ve bağımsız bölümlerin sayısı itibariyle her bir paydaşa en az bir bağımsız bölüm düştüğü, taşınmaz üzerindeki yapının Kat Mülkiyeti Kanununun 50/2. maddesi hükmüne uygun nitelikte olduğu anlaşılmaktadır. Bu tür davalarda asıl olan tekniğine uygun yapılmış ve projesine uygun olan her bir malike bir bağımsız bölüm düşen binada ortaklığın taksim suretiyle giderilmesidir. Dava konusu yapının kat mülkiyetine uygun hale getirilebileceğinin anlaşılması halinde KMK 10. ve 12. maddesi gereği işlem yapılması için taraflara süre verilmesi gerekmektedir. Mahkemece yapılması gereken bu yönden bir araştırma yapıp davalı ve davacı tarafa gerekli olan süre verilip taraflarca işlem yapılmasını sağlamaktır. Aynen taksimin fiilen ve hukuken gerçekleşmeyeceğinin kesin olarak anlaşılması halinde ise ortaklığın satış yolu ile giderilmesine karar verilmelidir. Mahkemece bu husular göz önünde bulundurulmadan eksik incelemeyle ve bozma kararındaki hususlar tam ve eksiksiz yerine getirilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/03/2019 günü oy birliği ile karar verildi.