
Esas No: 2016/11359
Karar No: 2017/6497
Karar Tarihi: 07.06.2017
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/11359 Esas 2017/6497 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki destekten yoksun kalma tazminatı davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 18/03/2013 günü davacıların murisi..."nın sevk ve idaresindeki... plakalı traktörün devrilmesi sonucu muris..."nın vefat ettiğini, kazalı. .. plakalı aracın davalı ... şirketine trafik sigortası ile sigortalı bulunduğunu, müvekkillerinin uğradığı maddi zarardan bu nedenle davalı şirketin sorumlu olduğunu ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere şimdilik murisin eşi ... için 400,00 TL, çocukların her biri için 100,00"er TL olmak üzere toplam 1.000,00 TL maddi tazminatın 18/03/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, yetki itirazında bulunarak davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkemece; iddia, savunma, bilirkişi raporları ve toplanan delillere göre, bilirkişi ... Hukukçu... tarafından düzenlenen 02/12/2015 tarihli raporda, 18/03/2013 tarihli trafik kazasında ölen..."nın muhtemel gelirinin paylaşımından sonra davalı ... şirketinin tazminle sorumlu olacağı maddi zararların davacı
eş ... için 126.407,32 TL davacı çocuk...bakımından 24.710,41 TL olduğuna toplam miktarın 151.117,73 TL sigorta teminatı üst limitini aşmadığına diğer davacıların hak sahibi olmadığına dair rapor düzenlenmiş, her ne kadar aktüer bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de bu rapor öncesi dosya kapsamına alınan kusur bilirkişi raporundaki olayın mevzuatımıza göre trafik olarak tanımlanan bir alanda cereyan etmediğine ilişkin tespitlerinin davalının tüm sorumluluğuna ilişkin illiyet bağını ortadan kaldırdığı değerlendirilerek, kusur bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun olup yargı denetimine de açık bulunduğundan hükme esas alınmış meydana gelen olayın trafik kazası olarak değerlendirilmediği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyada mevcut makine mühendisi bilirkişi raporuna göre, dava konusu kaza köy arazisinde mütevaffanın eğimli ve uçurumun kenarında bulunan tarlasını sürmesi esnasında tarlanın kenarındaki yüksek eğimli uçuruma fazla yaklaşmış olmasından kaynaklı traktörün kontrolünü fren tedbirine rağmen sağlayamamış olmasının akabinde traktörün kontrolsüzce eğimli yerden dereye doğru gitmesinden dolayı tekerleri yukarı döner şekilde ters olarak devrilmesi ile sürücünün de traktörün altında kalması şeklinde meydana gelmiştir. Dosya muhtevasında olayın traktörden kaynaklı herhangi bir teknik arızadan kaynaklandığını belirtir herhangi bir husus bulunmamaktadır. Yine yapılan olay yeri tespitinde tarlanın da yeni sürülmüş ve traktör arkasına köten tabir edilen tarla sürme aletinin de mevcut olduğu anlaşılmıştır. Meydana gelen kaza mütevaffanın kendi tarlasını sürdüğü esnada meydana gelmiştir 2918 sayılı KTK"da trafik tanımı "" yayaların hayvanların ve araçların karayolu üzerindeki hal ve hareketleridir. "" şeklinde belirtilmiş olup bu meydana gelen olay trafik kazası olarak değerlendirilmemiştir. Netice olarak meydana gelmiş olan kaza tamamen sürücünün dikkatsiz ve tedbirsiz şekilde kendi tarlasının yüksek eğimli uçurum kenarına traktörü ile fazla yaklaşması neticesinde traktörün kontrolü kaybetmesinden kaynaklanmış olup kazanın oluşumunda etken başka unsur bulunmamakla mütevaffa sürücü..."nın kazanın oluşumunda %100 oranında kusurlu olduğuna dair rapor düzenlenmiştir.
Bilirkişi ... Hukukçu... tarafından düzenlenen 02/12/2015 tarihli raporda,18/03/2013 tarihli trafik kazasında ölen..."nın muhtemel gelirinin paylaşımından sonra davalı ... şirketinin tazminle
sorumlu olacağı maddi zararların davacı eş ... için 126.407,32 TL davacı çocuk...bakımından 24.710,41 TL olduğuna toplam miktarın 151.117,73 TL sigorta teminatı üst limitini aşmadığına diğer davacıların hak sahibi olmadığı şeklinde rapor düzenlenmiştir. PMF tablosu esas alınmıştır... öğrenci olduğu için 25 yaşına kadar destek gelirinden yararlandırılmıştır. Diğerleri 25 yaş üstü olduğu ve için tazminat hesabı yapılmamıştır. PMF tablosuna göre pasif dönem geliri 01.09.2016 tarihinde başlatılmıştır. ... 57 yaşında olup 15.02.2030 tarihi itibariyle,... de 21 yaş olup 30.06.2016 itibariyle gelir hesaplanmıştır. KTK zmms poliçesinin 25.04.2012-25.04.2013 tarih aralığını kapsadığı, kişi başına 225.000,00TL teminat limiti olduğu, görülmüştür. ... tarafından davacı ... ve...’e toplam 46.582,51TL ikramiye ödenmiştir. ...’e 747,26TL...’e 373,64TL aylık bağlanmıştır. Aylığın rücuya tabii olmadığı bildirilmiştir.
Dava, tek taraflı trafik kazası nedeni ile destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre dava konusu kazanın meydana geldiği yerin karayolu baglantısı olduğu anlaşılmaktadır. KTK 2. maddesine göre trafik sigortasının geçerli olduğu yerler karayollarıdır. Ancak 2. fıkraya göre kamuya açık park, bahçe, park yeri, garaj, yolcu ve eşya terminali, servis ve akaryakıt istasyonları, taşıt trafiği için yararlanılan yerler ile erişime kontrollü karayolunda ve para ödenerek yararlanılan karayollarının kamuya açık kesimlerinde ve selirli bir karayolunun bağlantısını sağlayan deniz, göl ve akarsular üzerinde kamu hizmeti gören araçların karayolu araçlarına ayrılan kısımlarında da bu kanun hükümleri uygulanır. KTK 3. maddesinde de karayolu, trafik için kamunun yararlanmasına açık olan arazi şeridi, köprüler ve alanlar biçiminde tanımlanmıştır. Gene KTK 3. maddesinde karayolu ile demiryolunun aynı seviyede kesiştiği, bariyerli ve bariyersiz geçitler olarak tanımlanan demir yolu geçidi KTK ya tabiidir. KTK 3. maddesinde 17.10.1996 gün 4199 sayılı yasa ile yapılan değişiklikle iş makineleri motorlu araçlar kapsamına alınmış ve yol inşaat makineleri ile benzeri tarım, sanayi, bayndırlık, milli savunma ile çeşitli kuruluşların iş ve hizmeleridnde kullanılan; iş amacına göre üzerine çeşitli ekipmanlar monte edilmiş karayolunda insan, hayvan, yük taşınmasında kullanılmayan motorlu araçlar, biçiminde
tanımlanmıştır. Gene yasanın 3. maddesinde lastik tekerlekli traktörler için ayrı bir tanımlama yapılmış ve belli şartlarda römork ve yarı römork çekebilen, ancak ticari amaçla taşımada kullanılmayan tarım araçlarıdır, denilmiştir. Bu tanımlamara çerçevesinde iş makineleri ve traktörler için mali sorumluluk sigortası yaptırılması zorunludur.
Davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıklarına, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağına; dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı ... şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacılar zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı ... şirketi sorumlu olacağına (HGK"nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 Esas-411 Karar, HGK"nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 Esas 2012/92 Karar, HGK"nun 16.01.2013 gün, 2012/17-1491 Esas-2013/74 Karar sayılı ilamları uyarınca) göre davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 07.06.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.