20. Hukuk Dairesi 2015/7880 E. , 2016/9266 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... mirasçıları vekili ile davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... Köyü, 669 parsel sayılı 309.038,29 m² yüzölçümündeki taşınmaz “çamlık” vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir.
Davacı ... vekili 24/02/2010 havale tarihli dilekçesiyle, 669 sayılı parselin müvekkilinin murisine ait olduğu ve mirasçılar arasında yapılan taksim ile 669 sayılı parselin mirasçılar arasında bölüşüldüğünü belirterek, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, 669 parsel sayılı taşınmazın dava dilekçesi ekinde sunulan taksim sözleşmesinde hudutları belirtilen bölümünün müvekkili adına tescili isteğiyle dava açmıştır.
Birleşen dosya davacısı ..., 09/03/2010 tarihli dilekçesiyle, dava konusu 669 sayılı parselin murisi ...’ye ait özel fıstıklık niteliğinde olduğunu belirterek kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle taşınmazın muris ... mirasçıları adına tescili isteğiyle dava açmıştır.
Birleşen dosya davacısı ... vekili 09/03/2010 tarihli dilekçesiyle, dava konusu 669 sayılı parselin müvekkilinin murisi ...’ye ait olduğunu belirterek kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle taşınmazın miras payı oranında müvekkili adına tescili isteğiyle dava açmıştır.
Birleşen dosya davacısı Orman Yönetimi vekili 09/03/2010 havale tarihli dilekçesiyle; ... ilçesi, ... Köyüne ait ... Ormanlarının tahdidinin 1945 yılında 5. nolu Orman Tahdit Komisyonu tarafından 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapıldığını ve 13/12/1945 tarihinde ilân edilerek kesinleştiğini, 1945 yılında yapılan bu çalışmada 1139 hektarlık Devlet ormanının tahdidi ile beraber bu devlet ormanına bitişik 600 hektarlık “... Fıstık çamlığı” adı altında bir özel orman sınırlandırılmasının da yapıldığını, 1980 yılında 17 nolu Orman Kadastro Komisyonunun 2 nolu ekibince 3116 sayılı Kanuna göre yapılan tahdidin aplikasyonu ve 1744 sayılı Kanunun 2. madde uygulamasının yapıldığını ve 12/06/1980 tarihinde ilân edildiğini, bu çalışmada 17 numaralı Orman Kadastro Komisyonunun 2 nolu ekibi tarafından 1945 yılından 5 nolu tahdit komisyonu tarafından 3116 sayılı Kanuna göre özel orman olarak sınırlandırılan “... Fıstık Çamlığını”; “... Devlet Ormanı” adı ile Devlet ormanı olarak sınırlandırdığını, ancak bu karara askı ilan süresi içerisinde 46 hektar yüzölçümlü eski bir tapu kaydına dayanarak 17 adet orman sınırlandırmasına itiraz davası açıldığını, bu davalarda mahkemece 46 hektar kök tapu kaydına dayanarak kabul kararı verdiğini, ancak kadastro mahkemesince verilen bu kararların incelenmesinde dayanılan kök tapu kaydı alanının 46 hektar olmasına rağmen kadastro mahkemesince 197 hektarlık alanda ikinci sınırlama işleminin iptal edildiğini ancak esasında dayanılan kök tapu kayıt miktarının 46 hektar olduğunu, 1980 yılında dava açılmayan 403 hektarlık alanda Devlet ormanı olarak yapılan sınırlamanın kesinlik kazandığı ancak kadastro mahkemesi kararlarında yaklaşık-tahmini olarak alan ve sınırları belirtilen taşınmazlar hakkında verilen kararların herhangi bir teknik veri ve infaza elverişli harita ve krokiye bağlanmadığından iş bu kararların (... Kadastro Mahkemesi kararlarının) arz üzerine uygulamasının yapılamadığını, yörede 2010 yılında yapılan genel arazi kadastrosunda toplam 206,8 hektarlık alanın 44 adet parsel olarak şahıslar adına fıstık çamlığı vasfıyla tespit gördüğünü,
179,6 hektar alanın 15 adet parsel olarak Hazine adına fıstıklık vasfıyla tespit gördüğünü, 37,9 hektarlık alanın 1 adet mera parseli olarak orta malı vasfıyla tespit gördüğünü, 50,7 hektarlık alanın da 5 adet parsel olarak davalıdır şerhiyle askıya çıktığını tespit ettiklerini, ancak bu bölgede kesinleşen mahkeme kararı sayısının 17 adet olduğunu ancak bu kararların kadastro ekiplerince incelenmediği ve hiç yokmuş gibi davranılarak bölgede vatandaşlar ve Hazine adına tespitler yapıldığını ancak bu tespitlerin yerine mevcut mahkeme kararları uygulanmak suretiyle çalışma yapılması gerektiğini, ... Fıstık Çamlığının 46 hektar kök tapu kaydı dışında kalan kısımlarında herhangi bir sahiplik belgesi bulunmadığı için sahipsiz fıstık çamlıklarının Devlet ormanı olduğunun tartışmasız olduğunu, ayrıca kadastro ekibi tarafından yapılan çalışmada tespiti yapılan toplam alanın 475 hektar olduğu ancak kesinleşen 3116 sayılı Kanun uygulamasında ve 1744 sayılı Kanun uygulamasında özel orman olarak ilân edilen alanın 600 hektar olduğu halde aradaki fark hakkında resmi bir açıklama yapılmadığını, 1744 uygulaması ile kesinleşen ve Devlet Ormanı olması gereken yerlerin de Hazine adına tespit gördüğünü, söz konusu alanda fıstıkçamı, kızılçam, meşe karışımı şeklinde meşçere karışıklığı da olduğunu beyanla dava konusu parselin orman sayılan yerlerden olduğu ve devlet ormanlarının Anayasa gereğince özel ve tüzel kişiler adına tespit ve tescil edilemeyeceği gerekçesi belirtilerek dava konusu taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tescili isteğiyle dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacı ... ile birleşen dosya davacıları ... ve ...’ın davalarının reddine, birleşen dosya davacısı Orman Yönetiminin davasının kabulüne ve ... Mahallesi, 669 sayılı parselin kadastro tespitinin iptali ile parselin orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... mirasçıları vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Yörede, 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp 13/12/1945 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu daha sonra 6831 sayılı Kanuna göre yapılıp 12/06/1980 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu ve 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde çalışması bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından orman kadastrosu, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada, çekişmeli taşınmaz eski tarihli resmi belgelerde ve eylemli biçimde orman olduğu gibi 12/06/1980 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman tahdit sınırları içinde kaldığı, tahdidin iptaline yönelik bir dava açılmadığı ve dava açmaya yönelik hak düşürücü sürenin de geçtiği anlaşıldığına göre, davacı ... mirasçıları ile davalı Hazine vekillerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA aşağıda yazılı onama harcının davacı ... mirasçılarına yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 17/10/2016 günü oy birliğiyle karar verildi.