Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/3432
Karar No: 2010/2753
Karar Tarihi: 15.03.2010

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2009/3432 Esas 2010/2753 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2009/3432 E.  ,  2010/2753 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Çanakkale İş Mahkemesi
    TARİHİ : 21/11/2008
    NUMARASI : 2006/593-2008/279

    Davacı, davalı işveren nezdinde 08.12.2000-08.08.2006 tarihleri arası çalıştığının tespitine  karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin  kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Dava, davacının davalıya ait işyerinde 08.12.2000- 08.08.2006 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak sürekli çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
     Mahkemece  davanın kabulüne  karar verilmiştir.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı yasanın 79. maddesi bu tip hizmet tesbiti  davaları için özel  bir  ispat yöntemi öngörmemiş  ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş  içtihadı gereğidir.  Bu tür davalarda  öncelikle  davacının  çalışmasına ilişkin belgelerin  işveren tarafından verilip  verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa  işyerinin gerçekten var olup olmadığı  kanun kapsamında  veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı  eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir  duyarlılıkla araştırılmalıdır.  Çalışma olusu her türlü delille ispat  kazanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş  tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan  seçilmesine özen gösterilmelidir.  Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu  hiçbir kuşku ve duraksamaya  yer vermeyecek şekilde  belirlenmelidir. Yargıtay  Hukuk Genel  Kurulunun  16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da  bu doğrultudadır. Somut olaya gelince; mahkemece açıklanan şekilde fiili çalışmanın varlığının yöntemince araştırılmadan sonuca gidildiği ortadadır.
    Davacı gece bekçisi olarak çalıştığını iddia etmektedir. Davalı kooperatif ise faaliyetlerinin kağıt üzerinde olup fiilen faaliyet göstermediklerinden, korunacak yerlerinin bulunmadığını, davacının hurda mal toplayıp sattığını, davacının kooperatif üyesi hurdacılarla ilişkisi ve onlara yardımının kooperatife mal edilemeyeceğinden kendilerinin işveren olamayacağını belirtmiştir. Davacının çalışıp çalışmadığı, çalıştı ise kime tabi olarak çalıştığı  dosya kapsamından tam olarak anlaşılamamaktadır. Dinlenen bazı tanıklarca da  davacının yıkılan inşaatlarındaki demirleri betonlardan ayırt edip hurda demirini bu işyerlerine sattığı, yani kendi hesabına çalıştığı yolundadır. Bu kişilerin iş müfettişine verdikleri beyanlar da aynı yöndedir.
    Öncelikle davalı kooperatifin uyuşmazlık konusu olan dönemde ki karar defteri, gelir-gider makbuzları ve gelir -gider defterlerinin (işletme defterleri), ücret ödeme belgeleri getirtilerek davacıya bekçi olarak düzenli ödeme yapılıp yapılmadığı, karar defterinde bekçi olarak çalışması hususunda karar alınıp alınmadığı araştırılmalıdır. Komşu işyerlerinde dava konusu yapılan tarihlerde  kayıtlı davacının çalışmasını bilebilecek kişiler arasından seçilecek tanıklar dinlenerek, davacının parayı elden ödediğini iddia ettiği Mehmet Çetinkaya’nın beyanları da değerlendirilerek beyanlar arasında çelişki olması halinde sebepleri araştırılarak sonuca gidilmelidir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde  hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,  15.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi