19. Ceza Dairesi Esas No: 2015/21957 Karar No: 2018/1706 Karar Tarihi: 20.02.2018
2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/21957 Esas 2018/1706 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıklara İİK'nın 331. maddesinde düzenlenen takibi şikayete bağlı olan suçlardan biri olan \"Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu; alacaklısını zarara sokmak maksadıyla mallarını veya bunlardan bir kısmını mülkünden çıkararak, telef ederek, kıymetten düşürerek, hakiki surette yahut gizleyerek muvazaa yoluyla başkasının uhdesine geçirerek veya asıl olmayan borçlar ikrar ederek mevcudunu suni surette eksiltirse” şeklinde sıralanan seçimlik hareketlerden herhangi birisinin işlenmesiyle suç kastının oluşup oluşmadığı tespit edilemediği gerekçesiyle beraat kararı verilmiştir. Kanun maddeleri; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 331. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi'dir.
19. Ceza Dairesi 2015/21957 E. , 2018/1706 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜMLER : Beraat
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanıkların üzerine atılı bulunan İİK"nın 331. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen takibi şikayete bağlı olan seçimlik hareketli bu suçun; "Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu; alacaklısını zarara sokmak maksadıyla, “1-)Mallarını veya bunlardan bir kısmını mülkünden çıkararak, 2-)Telef ederek 3-)Kıymetten düşürerek, 4-)Hakiki surette yahut gizleyerek muvazaa yoluyla başkasının uhdesine geçirerek, 5-) Asıl olmayan borçlar ikrar ederek; Mevcudunu suni surette eksiltirse” şeklinde sıralanan seçimlik hareketlerden herhangi birisinin işlenmesiyle, diğer koşulların da (alacaklının, borçlu aleyhine aciz belgesi aldığını veya alacağını alamadığını ispat ettiği takdirde) gerçekleşmesi halinde oluşacağının yerleşik uygulamalarda benimsenmiş olması, somut olayımızda; şikayetçi tarafın, borçlu şirketin yetkilisi olan sanıkların şirkete ait taşınmazı muvazaalı olarak alacaklılarını zarara uğratmak amacıyla amacıyla devrettiğinin iddia etmesi karşısında, sanıklara isnat edilen suç kastının oluşup oluşmadığının tespiti açısından, taşınmazı devreden borçlu şirket yetkililerinden ...’in savunmasında, devir sonucunda aldıkları parayla icra takip dosyalarındaki hacizlerin kaldırıldığını söylemesi karşısında bu hususun araştırılarak, devre ilişkin satım sözleşmesi örneği getirtilerek, taşınmazı devralan şirket yetkilisinin tanık sıfatıyla beyanı alınarak, taşınmazı devreden borçlu şirket ... İnş. San.ve Tic. AŞ. ile taşınmazı devralan ... ve ... AŞ. arasında fiili veya organik bağ olup olmadığı araştırılarak, şikayete konu taşınmazdaki 3/100 hissenin niçin 19/04/2013 tarihinde satıldığı ve sözleşme ile fesih protokolü hükümleri de nazara alınarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayini gerekirken eksik kovuşturmayla yetinilerek yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 20.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.