17. Ceza Dairesi 2016/3086 E. , 2016/5122 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Yakalama tutanağı ve sanığın aşamalardaki samimi beyanları dikkate alınarak, hırsızlık eyleminin tamamlandığı kabul edilmek suretiyle yapılan temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Kasten işlemiş olduğu suçlar nedeniyle hapis cezalarıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezalarından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-6545 sayılı Yasa ile değişik 5237 sayılı TCK"nın 142/2-h ve 143. maddelerinde öngörülen atılı hırsızlık suçunun gerektirdiği cezanın alt sınırı dikkate alınarak, sanığa 5271 sayılı CMK"nın 150/3. maddesi uyarınca zorunlu müdafii atandığı, yine aynı Yasa"nın 101/3. maddesi uyarınca tutuklanma talebi ile sorgusu yapılan sanığa savunmasını yapmak üzere soruşturma aşamasında da baro tarafından zorunlu müdafii tayin edildiği, bu halde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenleme de gözetilerek, zorunlu müdafii ücretinin sanığa yargılama gideri olarak yükletilmeyeceğinin dikkate alınmaması ile bakiye kalan ve bu dava sebebiyle yapılan toplamda 10,00 TL davetiye giderinin ise 6352 sayılı Yasa"nın 100. maddesi ile CMK"nın 324. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen cümle gereğince, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğunun ve bu nedenle bu giderin de sanığa yargılama gideri olarak yükletilmeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322.maddesinin verdiği yetkiye
dayanılarak, hüküm fıkralarından “TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün” çıkartılarak, yerlerine “Kasten işlemiş olduğu suçlar için hapis cezalarıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezalarından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin yazılması ile hüküm fıkrasından zorunlu müdafii ücretinin sanıktan alınmasına ilişkin bölümün çıkarılması ile yerine “bu dava sebebiyle yapılan toplamda 10,00TL davetiye giderinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun"un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olması nedeniyle 5271 sayılı CMK" nın 324/4. maddesi uyarınca Devlet Hazinesine yüklenmesine” ibaresi eklenmek suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12.04.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.