15. Ceza Dairesi 2015/5712 E. , 2018/3798 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : TCK’nun 204/1, 53/1-2-3, 58/6-7 maddeleri ve TCK’nın 158/1-f, 52/2 maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkumiyet hükümleri sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın beraberinde ... ve... isimli şahısla birlikte köye geldikleri, sanığın katılan ... ile pazarlık yaparak 4 adet büyükbaş hayvanını 19.000 TL karşılığında satın aldığı ve kendisine keşidecisi... gözüken... şubesine ait ... seri nolu, 25/03/2010 keşide tarihli, 18.650 TL bedelli çeki verdiği, katılan..."ın söz konusu çekte tereddüt etmesi üzerine kendisine alacaklı kısmı boş 19.000 TL bedelli seneti de verdiği ve geri kalan borcunu sonra ödeyeceğini söylediği, sanığın geriye kalan 350 TL tutarındaki borcunu müştekiye ..."da elden ödediği, ancak çekin tamamen sahte olarak üretilmiş bir çek olduğu, sanığın bu şekilde üzerine atılı suçları işlediğinin iddia edildiği olayda;
1- Nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazının incelenmesinde;
Sanık savunması, katılan ve tanık beyanları ile dosya kapsamından sanığın eyleminin TCK 158/1-f maddesinde tanımlanıp unsurları gösterilen dolandırıcılık suçunu oluşturduğunun sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin mahkumiyet yönünde kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (i) ve (k), (l) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurmak suretiyle sanık hakkında eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından ve Sanığın, kasten işlemiş olduğu suçundan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak hakkında, TCK"nın 53/1,2,3, madde ve fıkralarının uygulanmamasının infaz aşamasında nazara alınması mümkün görüldüğünden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA;
2- Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazının incelenmesinde;
Sanık savunması, katılan ve tanık beyanları ile dosya kapsamından sanığın eyleminin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin mahkumiyet yönünde kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun"u ile Bazı Kanunlar"da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri düzenlenmiş ve sanığın tekerrüre esas alınan Ezine Asliye Ceza Mahkemesinin 2002/38-2005/24 karar sayılı ilamına konu hırsızlık suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, bu hususun infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine; ancak;
TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK"nın 53/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin (c) bendinin hükümden çıkartılarak yerine "TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" cümlesinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.