2. Hukuk Dairesi 2013/18312 E. , 2014/276 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çankırı 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
TARİHİ :04.06.2013
NUMARASI :Esas no:2012/212 Karar no:2013/234
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.13.01.2014(Pzt.)
Davacı kadının boşanma davası kabul edilerek, tarafların boşanmalarına, müşterek çocuklarının velayetlerinin davacı anneye verilmesine, davacı kadın için 150 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocukların her biri için 300"er TL iştirak nafakasına hükmedilmiş, ayrıca, davacı kadın yararına 20.000 TL maddi tazminat (TMK.md.174/1) ve 10.000 TL manevi tazminat (TMK.md.174/2) ödenmesine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, davacı kadının çalıştığı, düzenli ve sürekli bir gelirinin bulunduğu, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında, davacı kadının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği ve Türk Medeni Kanununun 175. madde koşullarının davacı yararına gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. Ayrıca, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur durumları, tesbit edilen ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında davacı kadın yararına taktir edilen 20.000 TL maddi tazminatın fazla olduğu, Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52 madde hükümleride dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK.md174/1) tazminat taktir edilmesi gerektiğini düşündüğümden, hükmün, kadın yararına taktir edilen yoksulluk nafakasının reddedilmesini ve yine maddi tazminatın miktarının çok olduğu ve hükmün bu yönlerden bozulmasını düşündüğümden sayın çoğunluğun bu kısımlarla ilgili onama görüşüne katılmıyorum.
Mahkemece davacı kadının davasının kabulüne, tarafların boşanmasına, müşterek çocukların velayetinin davacıya verilmesine, 20.000.TL maddi, 10.000. TL manevi tazminat, davacı için aylık 150.TL yoksulluk ve her bir çocuk için ayrı ayrı 300. TL olmak üzere toplam 600. TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedilmiştir. Yapılan tahkikat ve toplanan delillerden davacı (kadın)"ın özel bir tekstil fabrikasında makinacı olarak çalıştığı ve aylık 740. TL gelirinin bulunduğu, davalı (koca)"nın ise çalışmadığı ve geçimini ailesinin sağladığı anlaşılmaktadır.
Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında; davacı yönünden Türk Medeni Kanununun 175/1 maddesindeki koşullar gerçekleşmemiş, davacı boşanmakla yoksulluğa düşmemiş, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran davacı kadın yararına hükmolunan maddi tazminat ve nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına ve küçüklerin ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakaları davalının ödeme gücünün üstünde ve çoktur. Mahkemece yoksulluk nafakası talebinin reddine, Medeni Kanunun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi tazminata ve iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekirken bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Hükmün bu yönlerden bozulması gerektiğini düşündüğüm için sayın çoğunluğun hükmün bu yönlerden de onanmasına ilişkin görüşüne katılmıyorum.