3. Ceza Dairesi 2019/18119 E. , 2020/3972 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Ceza verilmesine yer olmadığı, mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1)Sanıklar ... ve ... hakkında hakaret suçlarından kurulan ceza verilmesine yer olmadığına dair hükümlere karşı katılan sanık ..."in temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre katılan sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
2)Sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık ..."in, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
O yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin sanık lehine olduğu anlaşılarak yapılan incelemede;
a)Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.04.2017 gün, 2015/1167 Esas ve 2017/247 sayılı kararında belirtildiği üzere, sanığa ek savunma hakkı tanınmadan, iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı TCK"nin 87/1-son maddesinin uygulanması suretiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (Pelissier ve Sassi/Fransa, No: 25444/94, P. 67, Sadak ve diğerleri/Türkiye No: 29900/96, 29901/96, 29902/96, 29903/96, 17.07.2001) kararlarında belirtildiği üzere, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “Adil yargılanma hakkı” başlıklı 6. maddesine, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36. maddesine ve CMK’nin 226. maddesine muhalefet edilerek sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
b)TCK"nin 86/1. maddesi gereğince temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, kastın yoğunluğu, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı nazara alınarak, 5237 sayılı TCK"nin 61. maddesindeki ölçütler ve TCK"nin 3. maddesindeki orantılılık ilkesi gözetilerek sonuç cezaya etkili olacak şekilde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi,
c)Katılan sanık ..."in aşamalarda alınan savunmalarında olaydan önce katılan sanık ..."ın kendisine tehdit ve hakaretlerde bulunduğunu olay günü de karşılıklı küfürleştiklerini beyan etmesi, katılan sanık ..."ın ve tanıkların da olay günü katılan sanık ... ile ..."ın karşılıklı küfürleştiklerine dair katılan sanık ..."in savunmalarını doğrular nitelikteki beyanları ve mahkemece de her iki tarafa karşılıklı hakaretten ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi karşısında, ilk haksız hareketin hangi taraftan geldiğinin araştırılması, bu hususun tespit edilememesi durumunda Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarihli ve 2002/4-238 Esas - 2002/367 sayılı Kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu Ceza Dairelerinin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinde, şüpheli kalan bu halin sanık lehine 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari oranda uygulanmasını gerektirdiğinin gözetilmemesi,
d)Gerekçeli karar başlığında suçun adının "Nitelikli Kasten Yaralama" yerine "Basit Yaralama" olarak hatalı gösterilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1 maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, 26.02.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.