7. Hukuk Dairesi 2015/35388 E. , 2016/1719 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : İşe iade
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili, iş akdinin sendikal nedenle feshedildiğini ve davalılar arasındaki asıl-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunu öne sürerek feshin geçersizliğinin tespiti ile davacının davalı belediyedeki işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, davacının diğer davalı şirketin işçisi olduğunu ve bu şirket ile aralarındaki ilişkinin muvazaalı olmadığını, iş akdinin davalı şirket tarafından ihale süresinin sona ermesi nedeniyle sonlandırıldığını ve feshin sendikal nedene dayanmadığını, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini; davalı şirket vekili ise, iş akdinin ihale süresinin sona ermesi nedeniyle sonlandırıldığını, feshin sendikal nedene dayanmadığını, davalı ... ile aralarında hizmet alım işinin üstlenilmesi dışında bir ilişkinin bulunmadığını, bu ilişkinin muvazaalı olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davalılar arasında hukuka uygun olarak kurulmuş asıl-alt işveren ilişkisi bulunduğu, davacının iş akdinin sendikal nedenle feshedildiğini ispatlayamadığı ancak feshin haklı yada geçerli bir nedene de dayanmadığı gerekçesiyle davacının davalı şirkete işe iadesine, işe iadenin mali sonuçlarından davalıların birlikte sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.
Dosya kapsamında yapılan inceleme neticesinde, iş sözleşmesinin sendikal sebeple feshedildiğinin ispat yükü davacı işçiye ait olup davacı tarafından bu iddianın ispatlanamadığı ancak ihale süresinin sona ermesi nedeniyle iş akdinin feshedilmesinin de haklı yada geçerli bir fesih nedeni olmadığı anlaşıldığından mahkemece sendikal tazminat talebinin reddedilerek davacının işe iadesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenle davalı Belediyenin tüm, davalı Şirket ile davacının diğer temyiz itirazları yerinde bulunmamıştır.
Ne var ki, taraflar arasında davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının davalılardan hangisinde işe iadesine karar verileceği konusu uyuşmazlık konusudur.
Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı biçimde kurulması halinde işçi gerçek işveren işyerine iade edilmeli, ancak işçinin iş akdinin geçersiz nedenle feshi sonucuna bağlı yasal yaptırım sonucu doğan alacaklarından (boşta geçen en çok 4 aya kadar ücret ve diğer hakları ile birlikte işçinin süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat) muvazaalı işlemin tarafı olan gerçek veya tüzel kişi gerçek işverenle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmalıdır.
Somut olayda, davalı belediyenin kültür bölümünde spor eğitmeni olarak çalışan davacının davalı ... nezdinde kayden 23.06.2009-31.12.2013 tarihleri arasında çalışmasının bildirildiği ilk alt işveren şirketin dava dışı ...... Belediyesi İmar Teknik ... Ltd Şti olduğu, bu şirketin %99 Sermayesinin belediyeye ait olduğu, bu şirket ile davalı ... arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğuna yönelik yerel mahkemelerce verilen emsal niteliğinde pek çok kararın Dairemizce onandığı ( Örneğin, Dairemizin 27.06.2013 tarih ve 2013/5017 E ve 2013/12102 K sayılı kararı ), davacının dava dışı bu şirketten sonra farklı alt işverenlerde sigortalı gösterilerek yine davalı belediyeye ait işyerinde aynı işi yapmaya devam ettiği, davalılar arasındaki hizmet alım sözleşmesi, davalıların savunmaları, taraf tanıklarının beyanları bir bütün olarak değerlendirildiğinde ise; davacının yapmış olduğu iş, 5393 Sayılı Belediye Kanunu"nun 67. Maddesi hükmüne giren işlerden olması nedeniyle alt işverene verilmesi mümkün işlerden olsa bile, genel muvazaa kriterleri açısından inceleme yapıldığında, son alt işveren olan davalı şirket ile davalı ... arasındaki 03.03.2014-30.04.2014 tarihleri arasında geçerli hizmet alım sözleşmesinin 5.maddesinde işin tanımı; “Sözleşmenin konusu iş; ...... Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğünde 2014 yılı 01.03.2014-30.04.2014 tarihleri arasında Görevlendirilmek üzere 75 (yetmiş beş) Personel çalıştırılması İşi….” şeklinde yapılmış olup hizmet alım sözleşmesinin işçi temini mahiyetinde olduğu anlaşıldığından davalılar arasındaki ilişkinin muvazaaya dayandığının kabulü ile davacının gerçek işveren olan davalı belediyeye ait işyerine iadesi gerekmektedir.
Ayrıca muvazaalı bir hukuki muamele ile üçüncü kişinin ızrar edilmesi ona karşı bir haksız eylem niteliğindedir. Üçüncü kişiler muvazaa nedeniyle hakları halele uğratıldığı takdirde haksız fiil sorumluluğuna dayanarak muvazaalı hukuki işlemi yapan taraftan zararının tazminini isteyebilir. Haksız fiil işleyen kimse uygun illiyet bağı çevresine giren bütün zararlardan sorumludur. Ayrıca muvazaa sebebiyle akdin hükümsüzlüğünün ileri sürülmesinin hakkın kötüye kullanılması sayılan hallerde muvazaa ileri sürülemez.
Somut olayda iyiniyetli olan davacı işçiye karşı taraf olmadığı muvazaanın ileri sürülemeyeceği, akdin hükümsüzlüğünün davacıya karşı ileri sürülmesinin MK."nun 2.maddesindeki iyiniyet kurallarına aykırı olması ve hiç kimsenin kendi hilesinden yararlanamayacağı ilkesi gereğince muvazaalı işlemi yapan davalı şirketin iş akdinin geçersiz nedenle feshi sonucuna bağlı yasal yaptırım sonucu doğan alacağından davalı ... ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu kabul edilmelidir. (HGK."nun 03.12.2008 T. 2008/9-704 E, 2008/730 K. sayılı kararı)
Bu hukuki olgu karşısında davalılar arasında muvazaa bulunması nedeniyle davacının asıl işveren olan davalı belediyeye iadesine, maddi sorumluluk açısından ise davalıların müştereken ve müteselsilen sorumluluğuna karar verilmesi gerekmektedir.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile,
1-Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının davalı ... Işyerindeki İŞE İADESİNE,
3-Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde davalılar tarafından müştereken ve müteselsilen ödenmesi gereken tazminat miktarının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4-Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5-Karar tarihinde alınması gerekli 29.20 TL harçtan peşin alınan 25.20 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.00 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan 25,20 TL başvurma harcı, 25,20 TL peşin harç ve 125.40 TL yargılama gideri toplamından oluşan toplam 175.80 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.800,00 TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8- Artan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine
9-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya ve davalı Şirkete iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalı Belediyeye yüklenmesine, 28/01/2016 tarihinde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.