Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle Yaralama
Hüküm : TCK nın 89/1, 22/3, 89/2-b-d, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Olay günü sanık sevk ve idaresindeki öğrenci servis aracı ile ters yönde seyir halinde olduğu sırada, istikametine göre sağ tarafındaki kaldırımda yürüyen katılan yayanın kaldırımdan aşağı adımını attığında yayaya çarpması sonucu katılanın hayat fonksiyonlarına etkisi 3. derece etkili kemik kırığı ve yüzde sabit iz olacak şekilde yaralandığı somut olayda; 5237 sayılı TCK"nın 89/5. maddesine göre, taksirle yaralama suçunun bilinçli taksirle işlenmesi halinde, yalnızca TCK"nın 89/1. maddesinde kalan taksirle yaralama suçları açısından şikayetten vazgeçmenin sonuç doğurabileceği, katılanın TCK"nın 89/2. maddesi kapsamında yaralandığı için katılan vekilinin 08.11.2017 havale tarihli verdiği şikayetten vazgeçme dilekçesinin takibat ve suç niteliğinin belirlenmesi açısından sonuç doğurmayacağı, ancak yeni durum karşısında sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 14/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.