Davacı, 7.1.1987 tarihinden sonraki zorunlu SSK"ya tabi toplam 221 günlük sigortası çıktıktan sonra kalan tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespitiyle, prim borçlarının yapılandırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
2-Dava, davacının 01.03.1986 tarihinden itibaren SSK lı hizmetleri dışında kalan sürede, tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının ürün teslimi tevkifat kesintisi ve 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesinde belirtilen kayıtlarının bulunmadığı gerekçesi ile istemin reddine karar verilmiş ise de bu sonuç eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
Davanın, yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre, kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının esas alınacağı bildirilmiştir. Bu kayıtların tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi olduğu ortadadır.
Tarım Bağ-Kur sigortalılığının devamı sırasında diğer sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi çalışmaların bulunması halinde bunların özellikle kısa süreli çalışmalar olması ve bu çalışmaların varlığı halinde de tarımsal faaliyetin devam ettiğinin kayıt, belge ve delillerle desteklenmesi durumunda tarımsal faaliyeti devam ettirme iradesinin kaybolmadığı kabul edilir. Uzun süreli çalışmaların devreye girmesi durumunda artık iradenin, bu çalışmanın tabi olduğu sigorta kolunda oluşacağı açık olduğundan, uzun süreli çalışma sonrasında tarım sigortalılığının devam etmeyeceği ancak kuruma yeniden müracaatın bulunması veya tarım Bağ-Kur sigortalılığına devam etme iradesini ortaya koyacak şekilde düzenli prim ödemelerinin ya da sattığı ürünlerden prim tevkifatlarının yapılmış olması durumunda devam edebileceği Dairemizin giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14.02.2007 gün ve E:2007/21-73, K:2007/71; 11.07.2007 gün ve E:2007/21-543, K:2007/541 sayılı kararları).
Somut olayda, davacının Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak 01.03.1986 tarihinde tescil edildiği, 07.01.1987 tarihinde başlayan 22 gün SSK zorunlu sigortalılığı nedeniyle tarım Bağ-Kur sigortalılığının sona erdirildiği davacının 1998 yılında 60 gün ,1999 yılında 95 gün,2005 yılında 44 gün olmak üzere kısa süreli 506 sayılı Yasa"ya tabi sigortalı olduğu anlaşılmaktadır.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre; davacının Ziraat Odasına, Tarım Kredi Kooperatifine üyeliğinin bulunmadığı, ancak, babası ihsan Duran adına kayıtlı taşınmazlara ait tapu kayıtlarını ibraz ettiği yapılan zabıta tahkikatına göre de babasından intikal ettiği,belirtilen tarlalarda tarımsal faaliyetinin devam ettiği,ekli muhtarlık yazısı ile de geçiminin çiftçilikten olduğunun bildirildiği görülmektedir
Sosyal güvenlik hukuku ile ilgili bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan, davacının tarım faaliyetinin kısa süreli zorunlu SSK sigortalılığından sonra devam edip etmediği konusunda mevcut deliller yeterli görülmediği takdirde Mahkemenin resen araştırma yaparak sonuca gitmesi gerektiği Dairemizin yerleşmiş görüşlerindendir.Yagıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.10.2009 gün ve 2009/21-395E,2009/451Karar sayılı ilamı da aynı yöne ilişkindir.
Mahkemece yapılacak iş; davacının tescil tarihinden itibaren tarımsal faaliyetinin devam edip etmediği konusunda davacının babasından gelen taşınmazlarda tarımsal faaliyette bulunduğu hususunda babasının adına kayıtlı bu tarlaların edinme tarihleri ile babasının ölüm tarihi tespit edilerek eğer bu iki tarih ilk çakışan SSK sigortalılığından önce veya hemen sonra SSK sigortalılığının bitim tarihini takip eder şekilde ise diğer deliller de dikkate alınarak davanın kabulüne aksi takdirde ise şimdiki gibi reddine karar vermekten ibarettir.
Mahkemece eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 15.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.