17. Ceza Dairesi 2015/13236 E. , 2016/5107 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
I-Sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Kendilerine müdafi atandığından haberi olmayan ve 28/07/2006 tarihli beyanlarında müdafi istemediklerini bildiren sanıklar ... ve ..."e, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 29.4.2013 tarihli iade kararı sonrası gerekçeli karar tebliğ edilmiş ise de tebligat evrakında zorunlu müdafiinin temyizine muvafakat edip etmemeleri hususunda yasal sonuçları da hatırlatılmak suretiyle ihtar bulunmadığı anlaşılmakla zorunlu müdafiinin 16.03.2007 tarihli temyiz talebinin geçerli olduğu kabul edilerek yapılan temyiz incelemesinde;
5237 sayılı TCK"nın 61. maddesinde “Hâkim, somut olayda; a)Suçun işleniş biçimini, b)Suçun işlenmesinde kullanılan araçları, c)Suçun işlendiği zaman ve yeri, d)Suçun konusunun önem ve değerini, e)Meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını, f)Failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını, g)Failin güttüğü amaç ve saiki, göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanunî tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler." hükmü amirdir.
Sanıklar hakkında atılı hırsızlık suçundan hüküm kurulurken temel cezanın alt sınırdan belirlendiği, suçun gece vakti işlenmesi nedeniyle de takdiren azami had üzerinden 1/3 oranında arttırım yapılarak yazılı şekilde karar verildiği, her bir sevk maddesinin kendi içinde ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği ve TCK"nın 143. maddesi ile uygulama yapılırken azami had üzerinden arttırım yapılması ile ilgili olarak mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla bu yönde bozma talep eden tebliğnamedeki düşünce ile TCK nın 142/1-b, 143 ve 145. maddelerine göre 1 yıl 9 ay 10 gün olarak belirlenen hapis cezasından aynı Yasa"nın 62. maddesi uyarınca ceza indirimine gidildiği sırada netice cezanın 1 yıl 5 ay 23 gün şeklinde doğru olarak belirlenmiş olması karşısında bu yönde de bozma talep eden düşünceye iştirak edilmemiştir.
Müştekinin 22.03.2006 tarihli ifadesinde, yakıt depo kapaklarını kilitlemediklerini beyan ettiği anlaşılmakla, sanıkların müştekiye ait akaryakıt istasyonunda bulunan kilitli olmayan yakıt deposundan mazot çalma şeklinde gerçekleşen eylemlerinin TCK"nın 142/1-e maddesinde yazılı bulunan suça uyduğu gözetilmeden sanıklar hakkında aynı Yasa"nın 142/1-b
maddesi ile uygulama yapılması sonuca etkili bulunmadığından; yaklaşık 850-900 litrelik mazot çalan sanıklar hakkında koşulları oluşmadığı halde TCK"nın 145. maddesinin uygulanması suretiyle eksik cezaya hükmolunması aleyhe temyiz olmadığından; neticeten hükmolunan 1 yıl 5 ay 23 gün hapis cezasının ertelenmesine karar verildiği görülmekle TCK"nın 53. maddesinde yazılı bulunan hak yoksunluklarına karar verilmemiş ise de, T.C. ... Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da dikkate alınarak, “c” ve “e” bentleri dışındaki hak yoksunluklarının tatbikinin infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı görüldüğünden bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanıklar ... ve ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA,
II-Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
5237 sayılı TCK nın 61. maddesinde “Hâkim, somut olayda; a)Suçun işleniş biçimini, b)Suçun işlenmesinde kullanılan araçları, c)Suçun işlendiği zaman ve yeri, d)Suçun konusunun önem ve değerini, e)Meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını, f)Failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını, g)Failin güttüğü amaç ve saiki, göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanunî tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler." hükmü amirdir.
Sanıklar hakkında atılı hırsızlık suçundan hüküm kurulurken temel cezanın alt sınırdan belirlendiği, suçun gece vakti işlenmesi nedeniyle de takdiren azami had üzerinden 1/3 oranında arttırım yapılarak yazılı şekilde karar verildiği, her bir sevk maddesinin kendi içinde ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği ve TCK"nın 143. maddesi ile uygulama yapılırken azami had üzerinden arttırım yapılması ile ilgili olarak mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla bu yönde bozma talep eden tebliğnamedeki düşünce ile TCK"nın 142/1-b, 143 ve 145. maddelerine göre 1 yıl 9 ay 10 gün olarak belirlenen hapis cezasından aynı Yasanın 62. maddesi uyarınca ceza indirimine gidildiği sırada netice cezanın 1 yıl 5 ay 23 gün şeklinde doğru olarak belirlenmiş olması karşısında bu yönde de bozma talep eden düşünceye iştirak edilmemiştir.
Müştekinin 22.3.2006 tarihli ifadesinde, yakıt depo kapaklarını kilitlemediklerini beyan ettiği anlaşılmakla, sanıkların müştekiye ait akaryakıt istasyonunda bulunan yakıt deposundan mazot çalma şeklinde gerçekleşen eylemlerinin TCK"nın 142/1-e maddesinde yazılı bulunan suça uyduğu gözetilmeden sanıklar hakkında aynı Yasa"nın 142/1-b maddesi ile uygulama yapılması sonuca etkili bulunmadığından; yaklaşık 850-900 litrelik mazot çalan sanıklar hakkında koşulları oluşmadığı halde TCK"nın 145. maddesinin uygulanması suretiyle eksik cezaya hükmolunması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Kasten işlemiş olduğu suç nedeniyle hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun
bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması ile ayrıca T.C. ... Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, T.C. ... Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle; "TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların" hüküm fıkrasından çıkartılması ile yerine "TCK"nın 53. maddesinin ... Mahkemesi"nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına" cümlelerinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.