Taraflar arasında görülen tapu iptali, tescil olmadığı taktirde tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ......"nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; KARAR
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ile tescil olmazsa tenkis istemine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakan babaları İ.. K.."nun kayden malik olduğu 7118 ada 3 parselde yer alan 3 numaralı bağımsız bölümü, mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı şekilde ikinci eşi olan davalıya satış suretiyle temlik ettiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tescile, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, iddiaların asılsız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; 1946 doğumlu mirasbırakanın 7118 ada 3 sayılı parseldeki 3 numaralı bağımsız bölümü 02.10.2012 tarihinde davalı eşi H.. K.."ya satış suretiyle temlik ettiği, 15.08.2013 tarihinde öldüğü, yasal mirasçı olarak ilk eşinden olma davacı çocukları ile 08.10.2012 tarihinde evlendiği ikinci eşi olan 1967 doğumlu davalının kaldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, mirasbırakanın evliliği temin amacıyla davalıya taşınmaz mal temlikinde bulunduğu, diğer mirasçılardan mal kaçırma amacıyla hareket etmediği kabul edilerek muris muvazaası nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacıların bu husus yönüyle temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Ne var ki; dava dilekçesinde muris muvazaası talebi yerinde görülmediği takdirde tenkis isteğinde de bulunulmuştur. 6100 Sayılı HMK 297/2. maddesinde; (1086 Sayılı HUMK’nun 388/son md.) hüküm sonucu kısmında; “istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Yasa maddesinin bu açık hükmünün sonucu olarak, mahkemelerce kurulan hükümler infaz sırasında tereddüt ve şüphe yaratmayacak nitelikte olmalıdır. Mahkemece davacıların tenkis talepleri bakımından olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. ./..
Hâl böyle olunca, tenkis talebi hakkında da olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir. Davacılar vekilinin bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 30.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.