13. Ceza Dairesi 2020/5066 E. , 2020/5829 K.
"İçtihat Metni"Konut dokunulmazlığının ihlali suçundan suça sürüklenen çocuk ..."un 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 116/1-4, 119/1-c, 31/3 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 3 yıl denetime tâbi tutulmasına dair Bafra Asliye Ceza Mahkemesinin 21/03/2012 tarihli ve 2011/19 esas, 2012/520 sayılı kararının 02/04/2012 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 02/06/2014 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkûm olduğunun ihbar edilmesi üzerine, 5271 sayılı Kanun"un 231/11. maddesi gereğince hükmün açıklanmasına ve 116/1-4, 119/1-c, 31/3 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Bafra 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/11/2019 tarihli ve 2019/708 esas, 2019/1574 sayılı kararına karşı, Adalet Bakanlığı"nın 24/01/2020 gün ve 94660652-105-55-160-2020-Kyb sayılı yazısı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 04/02/2020 gün ve 2020/14363 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği,
MEZKUR İHBARNAMEDE;
5271 sayılı Kanun"un 280. maddesinin 3. fıkrasında, "(Ek: 20/7/2017-7035/15 md.) Birinci ve ikinci fıkra uyarınca verilen kararların sanık lehine olması hâlinde, bu hususların istinaf isteminde bulunmamış olan diğer sanıklara da uygulanma olanağı varsa bu sanıklar da istinaf isteminde bulunmuşçasına verilen kararlardan yararlanırlar." şeklindeki hüküm ile benzer bir olay nedeniyle verilen Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 03/07/2014 tarihli ve 2014/12538 esas, 2014/23617 karar sayılı ilamında "....hükmün lehe bozulması halinde, 1412 sayılı CMUK’un 325. maddesi uyarınca, bozulan cihetlerin temyiz talebinde bulunamamış olan sanıklara da uygulanmasının mümkün olması halinde, sirayet yoluyla hükmün bozulmasından hükmü temyiz etmeyen sanığın da istifade ettirilmesi gerekeceği, kanuni bir zorunluluk olan sirayetin Yargıtay bozma ilamında işaret edilmemesinin de sonuca etkili olmayacağı..." şeklindeki açıklamalara nazaran, dosya kapsamına göre suça sürüklenen çocuk ..."un arkadaşı olan kanun yararına bozma istemi dışındaki diğer suça sürüklenen çocuklarla birlikte hurda topladığı sırada müştekiye ait yapımı devam eden inşaata girerek demir çubuk çaldığı sırada yakalanmasından ibaret yargılamaya konu somut olayda; hakkındaki hüküm denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlediğinden bahisle daha önceden açıklanan diğer suça sürüklenen çocuk ... hakkında verilen kararın Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 01/03/2016 tarihli 2015/133 esas ve 2016/3333 sayılı ilamıyla "...İnşaat halindeki binanın önünde ve içinde bulunan demirlerin çalınmaya teşebbüs edilmesi eyleminin, suça konu yerin inşaat konumunda bulunması nedeniyle konut sayılamayacağından TCK"nın 116/1-4 maddesine uyan konut dokunulmazlığının ihlali suçunu oluşturmayacağı gözetilmeden
suça sürüklenen çocuğun beraati yerine yazılı şekilde hükümlülüğüne karar verilmesi..." sebebiyle bozulması üzerine suça sürüklenen çocuk ..."ın beraatine dair Bafra 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/11/2016 tarihli ve 2016/184 esas, 2016/355 sayılı kararının kesinleştiği gözetilerek, hükme karşı temyiz yoluna başvurmayan suça sürüklenen çocuk ..."un atılı konut dokunulmazlığının ihlali suçunu, hakkındaki beraat hükmü kesinleşen suça sürüklenen çocuk ... ile iştirak halinde işlemiş olması ve atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmaması nedeniyle suça sürüklenen çocuğun beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın ihbar yazısı incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmüş olduğundan kabulü ile Bafra 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/11/2019 tarihli ve 2019/708 esas, 2019/1574 karar sayılı kararının suça sürüklenen çocuk ... hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçu yönünden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendi uyarınca BOZULMASINA, Dairemizin 01/03/2016 tarihli 2015/133 esas ve 2016/3333 sayılı ilamında belirtildiği üzere, inşaat halindeki binanın önünde ve içinde bulunan demirlerin çalınmaya teşebbüs edilmesi eyleminin, suça konu yerin inşaat konumunda bulunması nedeniyle konut sayılamayacağı, bu haliyle TCK"nın 116/1-4 maddesine uyan konut dokunulmazlığının ihlali suçunu oluşturmayacağı anlaşıldığından suça sürüklenen çocuk ...’un konut dokunulmazlığını ihlal suçundan BERAATİNE, hükmolunan cezanın ÇEKTİRİLMEMESİNE, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 18/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.