21. Hukuk Dairesi 2018/1162 E. , 2019/1398 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının 18.12.1989- 10.12.1992 tarihleri arasında davalı işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde " Davacı vekili ile davalı işveren vekilinin yeniden rapor düzenlenmesi taleplerinin Reddine, Davacının hizmet tespiti davasının Kısmen Kabulü ile; davacının davalı ...’a ait işyerinde 01/08/1991 - 31/12/1991 tarihleri arasında asgari ücret ile kesintisiz olarak çalıştığının tespitine, diğer hizmetleri ile birleştirilmesine, sigortalı gösterilen kısımların dışlanmasına, fazlaya ilişkin talebin Reddine" karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanaklarından biri 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Somut olayda, biri bordro tanığı olan davacı tanıklarının liman işyerinde çalıştıklarını beyan ettikleri, bozma sonrası dinlenen komşu işyeri tanıklarının davacının işyeri adresine komşu olup davacının çalışmasına ilişkin bilgileri olmadığını beyan ettikleri halde davacının limana giriş ve çıkış evrakları temin edilmeden, limandan komşu işyeri tanığı dinlenmeden eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi hatalıdır.Yapılacak iş; davalı işyerinin 1990 ve 1991 yılına ait dönem bordrolarını istemek, bordro tanıklarını resen dinlemek, ilgili limanın ihtilaflı dönemde kim tarafından işletildiğini belirlemek, buradan davacının, davalının tahmil- tahliye işlerini yürüttükleri ilgili liman başkanlığı tarafından düzenlenmiş varsa kimlik belgeleri ile limana giriş- çıkışlarını gösterir her türlü kayıt ve belgelerini getirtmek, gerektiğinde hizmet tespitine konu dönemde anılan limanda tahmil- tahliye hizmeti verilen gemilerin ve aynı liman sahasında faaliyet gösteren diğer firmaların kayıtlı çalışanları ve idarecilerinin tanıklığına başvurmak suretiyle davacının davalının işçisi mi piyasa hamalı mı olduğunu, davalıların işçisi ise çalışmasının part-time mı full- time mı olduğunu araştırmak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacı ile davalı ..."a iadesine, 26/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.