5. Hukuk Dairesi 2019/3602 E. , 2019/13119 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini istemine ilişkin dava ile kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin birleştirilen davadan dolayı yapılan yargılama sonunda: Birleştirilen davanın feragat nedeniyle reddine, asıl davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini, birleştirilen dava ise kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne, birleştirilen davanın ise feragat nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Birleştirilen davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Asıl dava yönünden ise, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;
1-Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesine göre arsa niteliğindeki taşınmazlara değer biçilirken dava konusu taşınmaz ile emsalin zaruret olmadıkça yakın bölgelerde ve benzer yüzölçümlü olması, değerlendirme tarihine yakın satışların emsal alınması ve kamulaştırma gününden önceki özel amacı olmayan satışlara göre değer biçilmesi gerekir.
...Tapu Müdürlüğünün 28.02.2019 tarihli yazısı ile hükme esas bilirkişi raporunda somut emsal olarak incelenen ... Köyü 107 ada 6 parsel sayılı taşınmazın satış tarihinin 11.11.2014 olduğu bildirilmiş olup, raporda emsal satış tarihi 11.12.2012 kabul edilerek endeksleme yapıldığından bu rapora göre hüküm kurulması mümkün olmadığı gibi, Kayıhan Belediye Başkanlığının 25.02.2019 tarihli yazısında
dava konusu taşınmazın yapılacak olan herhangi bir yapılaşmada düzenleme ortaklık payı olarak imar planı esasına göre yaklaşık 42,106m2si (%15 oranında) kesileceği belirtildiğinden yapılan emsal karşılaştırması sonucu bulunan m2 birim değerinden %40 oranında düzenleme ortaklık payı indirimi yapan rapor inandırıcı değildir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re"sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Dosyada bulunan 25.02.2019 tarihli Kayıhan Belediye Başkanlığı yazısında dava konusu 198 ada 13 (ifraz sonrası 198 ada 41) parsel sayılı taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan 296,15 m2 bölümünde imar planına göre yapılaşma izni verilemeyeceği belirtildiğinden, kamulaştırmadan arta kalan bu kısmın da bedelinin ödenmesi ile tapusunun iptali ve idare adına tesciline karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması,
Doğru olmadığı gibi,
3-7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince, bozma sonrası bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedelde artış olması halinde bu kısım için; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden,
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle taraf vekillerinin temyiz isteminin kabulü ile BOZULMASINA, davalılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 01/07/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.