
Esas No: 2021/14826
Karar No: 2022/626
Karar Tarihi: 19.01.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/14826 Esas 2022/626 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2021/14826 E. , 2022/626 K."İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Ankara 33. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/09/2014 tarihli ve 2014/619 esas, 2014/143 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 23/06/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında, 07/09/2013 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 25/11/2013 tarihli ve 2013/140732 soruşturma, 2013/40973 esas, 2013/19080 sayılı iddianamesi ile kamu davası açıldığı,
2- Ankara 33. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 17/09/2014 tarihli ve 2014/619 esas, 2014/143 sayılı kararı ile 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararın 25/09/2014 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan sanık Birkan Taşkıran'ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince denetimli serbestlik tedbirine tabî tutulmasına dair Ankara 33. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/09/2014 tarihli ve 2014/619 esas, 2014/143 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 68. maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesi yeniden düzenlenmiş olup, anılan maddenin 9. fıkrasında “Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hâllerde, Ceza Muhakemesi Kanununun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171 inci maddesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231 inci maddesi hükümleri uygulanır.” şeklinde bir hükme yer verildiği, keza 6545 sayılı Kanun’un 65. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrasında yer alan, “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” biçimindeki düzenlemeler nazara alınarak, sabıka kaydına göre, uyuşturucu madde kullanmak suçundan sanık hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmadığı cihetle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesindeki şartlar aranmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi zorunlu olduğu gözetilmeksizin, 6545 sayılı Kanun ile değiştirilmeden önceki hali ile 5237 sayılı Kanun'un 191/2. maddesi gereğince sanığın 1 yıl süreyle tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Ankara 33. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/09/2014 tarihli ve 2014/619 esas, 2014/143 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında sanığın isminin “Birtan” yerine “Birkan” olarak yazılmasının maddi hata olduğu kabul edilerek yapılan incelemede:
Sanık ...’ın 07/09/2013 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan yargılama sonucunda Ankara 33. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/09/2014 tarihli ve 2014/619 esas, 2014/143 sayılı kararı ile 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verilmiştir.
28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 68.maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191. maddesi yeniden düzenlenmiş olup, aynı Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a geçici 7.madde eklenmiştir.
5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7. maddede yer alan;
“(1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında hâlen denetimli serbestlik veya tedavi kararı uygulananlar bakımından Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesi hükümleri çerçevesinde bu tedbirlerin uygulanmasına devam olunur.
(2) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191 inci madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.
(3) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi kararı verilmiş olup da bu yükümlülükleri ihlal eden kişilerin yargılanmasına devam olunur.” amir hükmü ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/9. fıkrasında yer alan "Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hâllerde, Ceza Muhakemesi Kanununun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171 inci maddesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231 inci maddesi hükümleri uygulanır" şeklindeki düzenlemeler ve 5320 sayılı Kanun’un geçici 7. maddesinin bir tasfiye düzenlemesi olduğu birlikte dikkate alındığında;
Somut olayda, hakkında daha önce bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmayan sanık hakkında 5320 sayılı Kanun’un geçici 7/2. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden 6545 sayılı Kanun ile değiştirilmeden önceki 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-) Karar:
Açıklanan nedenlerle, hakkında daha önce bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmayan sanık hakkında 5320 sayılı Kanun’un geçici 7/2. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden 6545 sayılı Kanun ile değiştirilmeden önceki 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; Ankara 33. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/09/2014 tarihli ve 2014/619 esas, 2014/143 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
19/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.