
Esas No: 2021/14504
Karar No: 2022/616
Karar Tarihi: 19.01.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/14504 Esas 2022/616 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2021/14504 E. , 2022/616 K."İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Eskişehir 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/11/2019 tarihli ve 2018/2098 esas, 2019/1687 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 09/06/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında, 23/06/2018 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının 16/11/2018 tarihli ve 2018/29955 soruşturma, 2018/11438 esas, 2018/9231 sayılı iddianamesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 191/6. maddesi delaletiyle 191/1, 191/10 ve 53. maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle Eskişehir 9. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, iddianamede, daha önce şüpheli hakkında 25/11/2013 tarihli suç nedeniyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verildiği, erteleme süresi içerisinde yeniden uyuşturucu madde kullanması nedeniyle erteleme kararının kaldırılarak 24/06/2015 tarihinde Eskişehir 2. Çocuk Mahkemesinin 2015/338 esas sayılı davasının açıldığı, yeniden erteleme kararı verilemeyeceği hususunun belirtildiği,
2- Eskişehir 9. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 07/11/2019 tarihli ve 2018/2098 esas, 2019/1687 sayılı kararı ile Eskişehir 2. Çocuk Mahkemesinin 2015/338 esas sayılı dosyasında beraat kararı verildiğinden 23/06/2018 tarihli eylemin ilk eylem haline geldiği gerekçesiyle ceza verilmesine yer olmadığına karar verildiği, kararın 04/03/2020 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
3- İncelemeye konu suç öncesinde;
a-) Şüphelinin 25/11/2013 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının 02/07/2014 tarihli ve 2013/36306 soruşturma, 2014/15 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği,
b-) Denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında yeniden uyuşturucu madde kullandığı iddiasıyla Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının 24/06/2015 tarihli ve 2013/36306 soruşturma, 2015/6189 esas, 2015/686 sayılı iddianamesi ile TCK’nın 191/4-b maddesi delaletiyle 191/1, 31/3. maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle Eskişehir 2. Çocuk Mahkemesine kamu davası açıldığı,
c-) Eskişehir 2. Çocuk Mahkemesinin 26/11/2015 tarihli ve 2015/338 esas, 2015/648 sayılı kararı ile sanıkta uyuşturucu madde ele geçmediği, tahlillerinde uyuşturucu madde tespit edilemediği gerekçesiyle suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle sanığın beraatine karar verildiği, kararın 14/12/2015 tarihinde kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde satın almak suçundan suça sürüklenen çocuk ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 02/07/2014 tarihli ve 2013/36306 soruşturma, 2014/15 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı müteakip, şüphelinin denetimli serbestlik süresi içerisinde kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçunu işlediğinden bahisle Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 16/11/2018 tarihli ve 2018/29955 soruşturma, 2018/11438 esas, 2018/9231 sayılı iddianame ile kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonunda, ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin Eskişehir 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/11/2019 tarihli ve 2018/2098 esas, 2019/1687 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesi ile kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak veya kullanmak suçundan başlatılan soruşturmada, Cumhuriyet Savcısı tarafından beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verileceği, Cumhuriyet savcısının, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyaracağı ve kişinin, erteleme süresi zarfında, kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ve uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması hâlinde hakkında kamu davası açılacağının hükme bağlandığı nazara alındığında;
Dosya kapsamına göre, denetimli serbestlik süresi içerisinde kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçunu işlediğinden bahisle şüpheli hakkında Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 02/07/2014 tarihli ve 2013/36306 soruşturma, 2014/15 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kaldırılarak kamu davası açılması üzerine, kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan yapılan yargılama sonunda, Eskişehir 2. Çocuk Mahkemesinin 26/11/2015 tarihli ve 2015/338 esas, 2015/648 sayılı kararıyla suça sürüklenen çocuğun beraatine karar verilmesi ve anılan kararın kesinleşmiş olması karşısında, sanığın davaya konu 23/06/2018 tarihli eyleminin ilk eylem olduğundan bahisle sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına ve sanığın 23/06/2018 tarihli eylemi nedeniyle 5237 sayılı Kanun'un 191/2. maddesi gereğince kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilip verilemeyeceği hususunun Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığınca değerlendirilmesi gerektiğine karar verilmiş ise de,
Öncelikle, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 02/07/2014 tarihli ve 2013/36306 soruşturma, 2014/15 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararını kapsayan soruşturma dosyası ile anılan karar ile birlikte verilen denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına ilişkin Kütahya Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün ilgili dosyasının getirtilerek, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının usulüne uygun olarak kesinleşip kesinleşmediği, denetimli serbestlik tedbirlerinin usulüne uygun olarak infaz edilip edilmediği hususlarının değerlendirilip, bir hukuka aykırılık tespit edilmesi halinde 5721 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/1. maddesinde yer alan, “Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.” ve aynı maddenin 8. fıkrasında "Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." şeklindeki düzenleme gereğince, açılan kamu davasının durmasına karar verilerek, şüpheli hakkında denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi, denetimli serbestlik tedbirine uygun davranılmaması halinde yargılamaya devamla işin esasına girilerek hüküm kurulması; kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının usulüne uygun olarak kesinleştiği ve denetimli serbestlik tedbirlerinin usulüne uygun olarak infaz edildiğinin anlaşılması halinde ise, kamu davasının açılmasının ertelenmesine konu suç tarihinin 25/11/2013, erteleme karar tarihinin 02/07/2014, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 16/11/2018 tarihli iddianameye konu suç tarihinin de 23/06/2018 olduğu nazara alınıp kamu davasının ertelenmesi kararının ihlal edilmiş olacağı hususları gözetilerek yargılamaya devamla işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Eskişehir 9.Asliye Ceza Mahkemesinin 07/11/2019 tarihli ve 2018/2098 esas, 2019/1687 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonucunda, şüpheli hakkında 5237 sayılı TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca verilen “kamu davasının açılmasının ertelenmesi, TCK’nın 191/3. fıkrası uyarınca erteleme süresi içerisinde asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanması, gerek görülmesi hâlinde denetimli serbestlik süresi içinde tedaviye tabi tutulması” kararı verilmesini takiben, TCK’nın 191/4. maddesinde yazılan durumlardan birinin gerçekleşmesi nedeniyle, erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılmasından sonra, şüphelinin yeniden kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlemesi halinde TCK’nın 191/6. maddesi uyarınca yeniden kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilemeyeceğinden ikinci suç nedeniyle doğrudan kamu davası açılacağı tartışmasızdır.
Ancak; erteleme kararının kaldırılarak açılan kamu davasında sanığın beraatine karar verilmesi ve beraat kararının kesinleşmesi halinde, beraate konu suç nedeniyle verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı hukuki geçerliliğini yitirecek ve sonraki suça ilişkin olarak TCK’nın 191/6. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine engel olmayacak, bu nedenle “kamu davasının açılmasının ertelenmesi” kararı verilmeden açılmış olan kamu davasında kovuşturma şartı bulunmadığından kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere “durma kararı” verilmesi gerekecektir.
Somut olayda; şüphelinin 25/11/2013 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığınca 02/07/2014 tarihinde verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının ihlal edilmesi nedeniyle 24/06/2015 tarihli iddianame ile kamu davası açılması üzerine, Eskişehir 2. Çocuk Mahkemesinin 26/11/2015 tarihli ve 2015/338 esas, 2015/648 sayılı kararı ile sanıkta uyuşturucu madde ele geçmediği, tahlillerinde uyuşturucu madde tespit edilemediği gerekçesiyle suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle sanığın beraatine karar verildiği ve beraat kararının kesinleştiği anlaşılmaktadır. TCK’nın 191/6. maddesi gereğince doğrudan kamu davası açılmasının dayanağı olan davada, sanığın beraatine karar verilmesi ve beraat kararının kesinleşmesi nedeniyle, beraate konu suç nedeniyle verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının hukuki geçerliliği kalmadığından, mahkemenin TCK’nın 191/2. maddesi gereğince kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmesi gerektiğine ilişkin değerlendirmesinin kanuna uygun olduğu, ancak;
1- Sanığın adli sicil kaydından anlaşılacağı üzere, şüpheli hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca 27/02/2018 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan 16/05/2018 tarihinde kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verildiği, yükümlülüklerini ihlal etmesi nedeniyle erteleme kararının kaldırılarak İzmir 28. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, İzmir 28. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/01/2021 tarihli ve 2019/1437 esas, 2021/31 sayılı kararı ile de sanığın 5237 sayılı TCK’nın 191/1, 192/3 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı CMK’nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, bu durumda, incelemeye konu 23/06/2018 tarihli suçun, 16/05/2018 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının ihlali niteliğinde olacağı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/5. fıkrasında yer alan, “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya
uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” düzenlemesi gereğince 23/06/2018 tarihli suçun ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılamayacağı anlaşıldığından;
Mahkemece, İzmir 28. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/1437 esas ve 2021/31 karar sayılı dosyasının ve denetimli serbestlik tedbiri dosyasının getirtilerek incelenmesi ve 23/06/2018 tarihli suçun, 16/05/2018 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının ihlali niteliğinde olduğunun kesin olarak tespit edilmesi halinde TCK’nın 191/5. maddesindeki düzenleme uyarınca ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılamayacağından, kovuşturma şartının gerçekleşmediği anlaşıldığından davanın düşmesine ve İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunulmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden karar verilmesi kanuna aykırıdır.
2- Kabule göre de;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/1. maddesinde yer alan, “Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.” ve aynı maddenin 8. fıkrasında yer alan, "Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." şeklinde hüküm çeşitlerinin tahdidi olarak sayıldığı, somut olayda mahkemesince açılan kamu davası hakkında, durma kararı verilerek, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmesi için Cumhuriyet Başsavcılığına bildirimde bulunulması gerektiği gözetilmeden, ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi kanuna aykırıdır.
Yukarıda (1) numaralı paragrafta açıklanan nedenlerle kanuna aykırı olup sanık lehine verilmiş olan ve davanın esasını çözen bu karardan dolayı yeniden yargılama yapılmamak ve aleyhe sonuç doğurmamak üzere, hukuka aykırılığa işaret edilerek kanun yararına bozma isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
D-) Karar:
Açıklanan nedenlerle, mahkemesince ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden Eskişehir 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/11/2019 tarihli ve 2018/2098 esas ve 2019/1687 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, CMK’nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi uyarınca yeniden yargılama yapılmamak ve aleyhe sonuç doğurmamak üzere, gerekli işlemin yapılması için dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
19/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.