MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı vekili, müvekkilinin 1.298.000,00 TL bedelli fatura alacağına karşılık yapılmış ödeme belgelerinin davalı şirket tarafından takibe konu yapılacak müvekkili aleyhine icra takibi yapıldığını, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığı gibi alacaklı olduğunu, davalının borca ilişkin eski tarihli ödeme belgelerini kullanmak suretiyle alacaklı olduğunu iddia ederek haksız kazanç sağlamaya çalıştığını iddia ederek borçlu olmadıklarının tespiti ile davalının tazminata mahkum edilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevabında, müvekkilinin davalıdan olan alacağını tahsil için giriştiği icra takibinin itirazsız kesinleştiğini, alacağın müvekkilinin banka hesaplarında davacı ve davacının üçüncü şahıslara olan borçlarını ödemek amaçlı ödemelere ilişkin makbuz ve dekontlardan kaynaklandığını, davacı iddialarının soyut ve nesnetsiz olup, iş bu ödenen bedellerin müvekkili ile davacı arasındaki diğer hukuki ilişkilerle de hiçbir alakası bulunmadığını savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarında 10.10.2008 tarihinde davacı tarafça yapılan ödeme sonrasında taraflar arasındaki borç-alacak bakiyesinin 0 (sıfır) olduğu, davalı şirketin kendi ticari defter ve kayıtları ile davacıdan herhangi bir alacağı bulunmadığının sabit olduğu, davalı tarafın kendi ticari defter ve kayıtlarıyla davacıdan alacağı olmamasına rağmen icra takibi başlatması nedeniyle davalı tarafın kötüniyetli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 05.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.