
Esas No: 2021/14512
Karar No: 2022/621
Karar Tarihi: 19.01.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/14512 Esas 2022/621 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2021/14512 E. , 2022/621 K."İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı'nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Konya 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/11/2015 tarihli ve 2015/747 esas, 2015/1505 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 17/06/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında, 27/08/2014 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Konya Cumhuriyet Başsavcılığının 20/11/2014 tarihli ve 2014/40896 soruşturma, 2014/98 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3. maddesi uyarınca bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, tedaviye tabi tutulmasına, aynı Kanun'un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararda itiraz kanun yolunun gösterildiği, denetimli serbestlik tedbirinin infazı için Konya Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
2- Konya Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz işlemlerine başlandığı, 15/12/2014 tarihli ve 2014/3745 DS sayılı çağrı yazısının şüphelinin MERNİS adresine tebliğe çıkarıldığı, 30/12/2014 tarihinde bizzat kendi imzasına tebliğ edildiği, Müdürlüğe başvurmaması nedeniyle dosyanın kapatılarak Konya Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
3- Şüphelinin 16/09/2014 ve 06/01/2015 tarihlerinde yeniden kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlemesi nedeniyle soruşturma evrakının birleştirilmesine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle 20/11/2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kaldırılarak soruşturma evrakının birleştirildiği ve Konya Cumhuriyet Başsavcılığının 05/03/2015 tarihli ve 2014/40896 soruşturma, 2015/288 sayılı kararı ile; şüphelinin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, tedaviye tabi tutulmasına, aynı Kanun'un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararın tebliğe çıkarıldığı, infazı için 05/03/2015 tarihinde Konya Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği, gönderme yazısında 2014/40896 soruşturma sayılı dosya üzerinden denetimli serbestlik tedbirine devam edilmesine karar verildiğinin belirtildiği,
4- Konya Cumhuriyet Başsavcılığının 29/05/2015 tarihli ve 2014/40896 soruşturma, 2015/8660 esas, 2015/7182 sayılı iddianamesi ile, şüphelinin 27/08/2014, 16/09/2014 ve 06/01/2015 tarihli eylemleri nedeniyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 53 ve 58. maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle Konya 14. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, iddianamede; şüphelinin 06/01/2015 tarihinde uyuşturucu madde ile yakalandığı, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, Konya Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce çağrı yazısı tebliğ edilmesine rağmen şüphelinin müdürlüğe başvurmadığı, 20/01/2015 tarihinde dosyanın ihlal nedeniyle kapatıldığı hususunun belirtildiği,
5- Konya 14. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 19/11/2015 tarihli ve 2015/747 esas, 2015/1505 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1. ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay 3 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezanın aynı Kanun’un 51/1. maddesi gereğince ertelenmesine ve 2 yıl deneme süresine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 27/11/2015 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği,
6- Sanığın deneme süresi içerisinde 24/11/2016 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Konya 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/02/2020 tarihli ve 2020/15 esas, 2020/139 sayılı kararı ile cezalandırıldığının ve kararın 09/07/2020 tarihinde kesinleştiğinin ihbar edilmesi üzerine; Konya 14.Asliye Ceza Mahkemesinin 27/01/2021 tarihli ve 2015/747 esas, 2015/1505 sayılı ek kararı ile erteli 1 yıl 8 ay 3 gün hapis cezasının aynen infazına karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının beş yıl süreyle ertelenmesine, erteleme süresi içinde 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 20/11/2014 tarihli ve 2014/40896 soruşturma, 2014/98 sayılı kararı müteakip, şüphelinin denetim yükümlülüğünü ihlal etmesi nedeniyle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay 3 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve aynı Kanun'un 51/1. maddesi gereğince sanığa verilen bu cezanın ertelenmesine dair Konya 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/11/2015 tarihli ve 2015/747 esas, 2015/1505 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Sanığın belirlenen denetim süresi içerisinde yeniden suç işlediğinin ihbar edilmesi üzerine, ertelenen hapis cezasının aynen infazına ilişkin Konya 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/01/2021 tarihli ve 2015/747 esas, 2015/1505 sayılı ek kararının, asıl kararın kanun yararına bozulması halinde yok hükmünde olacağı değerlendirilerek yapılan incelemede;
5271 sayılı Kanun'un 191/4. maddesinde yer alan, “Kişinin, erteleme süresi zarfında; a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, hâlinde, hakkında kamu davası açılır.” şeklindeki, Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinin 5/1. maddesinde yer alan, "(1) Hakkında herhangi bir tedbire hükmedilen kişi, karara uygun olarak müdürlüğün hazırladığı programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymak ve katlanmak zorundadır." şeklindeki, yine aynı Yönetmeliğin 44. maddesinde yer alan, "(1) Yükümlülüğün yerine getirilmesi için uyulması gereken kurallar ile karara uygun olarak hazırlanan programa ve denetimli serbestlik personelinin bu kapsamdaki uyarı ve çağrılarına uyulmaması yükümlülüğün ihlali sayılır. Yükümlülüğün ihlal edilmesi durumunda vaka sorumlusunun teklifi üzerine yükümlü, komisyon tarafından veya kanunda yazılı hallerde komisyonun önerisi üzerine ilgili hâkim tarafından uyarılır. (2) Uyarı bir yazı ile yükümlüye tebliğ edilir. Gerektiğinde yükümlü, müdürlüğe davet edilerek yükümlülüklerine ilişkin hususlar ve ihlalin sonuçları vaka sorumlusu tarafından kendisine sözlü olarak da açıklanır. Yükümlünün gelmemesi durumunda daha önce yapılmış olan yazılı uyarı yeterli sayılır. (3) Denetimli serbestlik kararlarının infazında, yükümlülüğün bir yıl içerisinde iki defa ihlal edilmesi yükümlülüğe uymamada ısrar etme sayılır. Yükümlünün uyarılmasının ardından bir yıl içerisinde ikinci ihlalin tespit edilmesi halinde infaza son verilerek kayıt kapatılır. (4) Uyarı için yapılan tebligatta, bir yıl içerisinde yeni bir ihlal durumunun tespit edilmesi halinde tekrar bir uyarının yapılmayacağı, dosyanın kapatılarak gereği için mahkemeye gönderileceği yükümlüye ihtar edilir." şeklindeki düzenlemeler ile anılan Yönetmeliğin "Kaydın kapatılması" başlıklı 47. maddesinde yer alan; "(1) Denetimli serbestlik yükümlülüğünün; a) Usulüne uygun tebligata rağmen yerine getirilmesine başlanmaması, b) Uyarılara rağmen ihlal edilmesi, c) Mahkeme tarafından kaldırılması, ç) İnfaz edilmesi, halinde kayıt kapatılarak durum Cumhuriyet başsavcılığı aracılığıyla mahkemeye bildirilir. (2) Tedbir veya yükümlülüğün infazının tamamlanması ya da yükümlülüğün herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, ilgili kurum ya da kuruluştan yükümlüyle ilgili yapılan işlemlere dair belgelerin gönderilmesi istenir. (3) Denetimli serbestlik kararlarının infazının tamamlanması veya ihlal nedeniyle dosyanın kapatılması yükümlüye tebliğ edilerek ilgili mahkemeye itiraz hakkı olduğu bildirilir." şeklindeki düzenleme birlikte değerlendirildiğinde,
1- Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 22/12/2015 tarihli ve 2015/1717 esas, 2015/33429 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, sanığa 10 gün içinde denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurması gerektiği uyarısını içeren tebligatın yapılması ve sanığın başvuruda bulunmaması üzerine, yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine uygun davranmamakta "ısrar" ettiğinin kabul edilebilmesi için sanığa "önceki tebligat gereğince başvuruda bulunmadığı, bu tebligat üzerine öngörülen süre içinde de başvurmaması halinde yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uymamakta ısrar etmiş sayılacağı" uyarısı ile yeniden tebligat yapılması, bu tebligata rağmen de başvuruda bulunmadığı takdirde ısrar şartının gerçekleşeceğinin anlaşılması karşısında, somut olayda, sanığa Konya Cumhuriyet Başsavcılığı Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından çağrı yazısının 30/12/2014 tarihinde tebliğ edildiği, sanığın süresi içerisinde denetimli serbestlik müdürlüğüne başvuruda bulunmadığından 20/01/2015 tarihli karar ile Komisyon tarafından dosyanın kapatılmasına karar verildiği, ısrar koşulunun 18/06/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunla 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 191. maddesinde yapılan değişikle getirildiği nazara alındığında, sanığa ayrıca uyarı yazısının tebliğ edilmeden denetimli serbestlik dosyasının kapatıldığı anlaşılmakla, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan açılan davada "kovuşturma şartı" olan "ısrar koşulu"nun gerçekleşmediği, bu nedenle kamu davasının durmasına dair karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde,
2- Kabule göre de; sanık hakkında atılı suç nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 191/1. maddesi gereğince belirlenen 2 yıl hapis cezasından, anılan Kanun'un 62/1 maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılırken hesap hatası yapılarak 1 yıl 8 ay hapis cezası yerine, 1 yıl 8 ay 3 gün hapis cezasına hükmolunmak suretiyle fazla ceza tayininde, isabet görülmemiştir.” denilerek Konya 14.Asliye Ceza Mahkemesinin 19/11/2015 tarihli ve 2015/747 esas, 2015/1505 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Şüpheli ... hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, Konya Cumhuriyet Başsavcılığının 20/11/2014 tarihli ve 2014/40896 soruşturma, 2014/98 sayılı kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının beş yıl süreyle ertelenmesine, erteleme süresi içinde 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, şüphelinin denetim yükümlülüğünü ihlal etmesi nedeniyle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, Konya 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/11/2015 tarihli ve 2015/747 esas, 2015/1505 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay 3 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve aynı Kanunun 51/1. maddesi gereğince cezanın ertelenmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Sanığın belirlenen denetim süresi içerisinde yeniden suç işlediğinin ihbar edilmesi üzerine, ertelenen hapis cezasının aynen infazına ilişkin Konya 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/01/2021 tarihli ve 2015/747 esas, 2015/1505 sayılı ek kararının, asıl kararın kanun yararına bozulması halinde hukuki değerden yoksun olacağı kabul edilerek yapılan incelemede;
5271 sayılı Kanun'un 191/4. maddesinde yer alan, “Kişinin, erteleme süresi zarfında; a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,
b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması,
c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, hâlinde, hakkında kamu davası açılır.” şeklindeki,
Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinin 5/1. maddesinde yer alan, "(1) Hakkında herhangi bir tedbire hükmedilen kişi, karara uygun olarak müdürlüğün hazırladığı programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymak ve katlanmak zorundadır." şeklindeki, yine aynı Yönetmeliğin 44. maddesinde yer alan, "(1) Yükümlülüğün yerine getirilmesi için uyulması gereken kurallar ile karara uygun olarak hazırlanan programa ve denetimli serbestlik personelinin bu kapsamdaki uyarı ve çağrılarına uyulmaması yükümlülüğün ihlali sayılır. Yükümlülüğün ihlal edilmesi durumunda vaka sorumlusunun teklifi üzerine yükümlü, komisyon tarafından veya kanunda yazılı hallerde komisyonun önerisi üzerine ilgili hâkim tarafından uyarılır. (2) Uyarı bir yazı ile yükümlüye tebliğ edilir. Gerektiğinde yükümlü, müdürlüğe davet edilerek yükümlülüklerine ilişkin hususlar ve ihlalin sonuçları vaka sorumlusu tarafından kendisine sözlü olarak da açıklanır. Yükümlünün gelmemesi durumunda daha önce yapılmış olan yazılı uyarı yeterli sayılır. (3) Denetimli serbestlik kararlarının infazında, yükümlülüğün bir yıl içerisinde iki defa ihlal edilmesi yükümlülüğe uymamada ısrar etme sayılır. Yükümlünün uyarılmasının ardından bir yıl içerisinde ikinci ihlalin tespit edilmesi halinde infaza son verilerek kayıt kapatılır. (4) Uyarı için yapılan tebligatta, bir yıl içerisinde yeni bir ihlal durumunun tespit edilmesi halinde tekrar bir uyarının yapılmayacağı, dosyanın kapatılarak gereği için mahkemeye gönderileceği yükümlüye ihtar edilir." şeklindeki düzenlemeler ile anılan Yönetmeliğin "Kaydın kapatılması" başlıklı 47. maddesinde yer alan; "(1) Denetimli serbestlik yükümlülüğünün; a) Usulüne uygun tebligata rağmen yerine getirilmesine başlanmaması, b) Uyarılara rağmen ihlal edilmesi, c) Mahkeme tarafından kaldırılması, ç) İnfaz edilmesi, halinde kayıt kapatılarak durum Cumhuriyet başsavcılığı aracılığıyla mahkemeye bildirilir. (2) Tedbir veya yükümlülüğün infazının tamamlanması ya da yükümlülüğün herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, ilgili kurum ya da kuruluştan yükümlüyle ilgili yapılan işlemlere dair belgelerin gönderilmesi istenir. (3) Denetimli serbestlik kararlarının infazının tamamlanması veya ihlal nedeniyle dosyanın kapatılması yükümlüye tebliğ edilerek ilgili mahkemeye itiraz hakkı olduğu bildirilir." şeklindeki düzenleme birlikte değerlendirildiğinde,
1- Kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın şüpheliye usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek kesinleşmesinden sonra tedbirin infazına başlanabileceği, karar kesinleşmeden infaza başlanması halinde denetimli serbestlik müdürlülüğünce yapılan işlemlerin hukuki sonuç doğurmayacağı, dosya kapsamından erteleme kararının şüpheliye tebliğ edilip edilmediği hususu anlaşılamadığı gibi,Denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında, şüpheliye 10 gün içinde denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurması gerektiği uyarısını içeren tebligatın yapılması ve
başvuruda bulunmaması üzerine, yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine uygun davranmamakta "ısrar" ettiğinin kabul edilebilmesi için şüpheliye "önceki tebligat gereğince başvuruda bulunmadığı, bu tebligat üzerine öngörülen süre içinde de başvurmaması halinde yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uymamakta ısrar etmiş sayılacağı" uyarısı ile yeniden tebligat yapılması, bu tebligata rağmen de başvuruda bulunmadığı takdirde ısrar şartının gerçekleşeceğinin anlaşılması karşısında, somut olayda, sanığa Konya Cumhuriyet Başsavcılığı Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından çağrı yazısının 30/12/2014 tarihinde tebliğ edildiği, sanığın süresi içerisinde denetimli serbestlik müdürlüğüne başvuruda bulunmadığından 20/01/2015 tarihli karar ile Komisyon tarafından dosyanın kapatılmasına karar verildiği, ısrar koşulunun 18/06/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanun'la 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesinde yapılan değişikle getirildiği dikkate alındığında, sanığa ayrıca uyarı yazısının tebliğ edilmeden denetimli serbestlik dosyasının kapatıldığı anlaşılmakla, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan açılan davada "kovuşturma şartı" olan "ısrar şartının" gerçekleşmediği, bu nedenle kamu davasının durmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi kanuna aykırıdır.
2- Kabule göre de; sanık hakkında atılı suç nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 191/1. maddesi gereğince belirlenen 2 yıl hapis cezasından, aynı Kanun'un 62/1 maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılırken hesap hatası yapılarak 1 yıl 8 ay hapis cezası yerine, 1 yıl 8 ay 3 gün hapis cezası belirlenmesi suretiyle fazla cezaya hükmedilmesi, kanuna aykırıdır.
Sonuç olarak; yukarıda açıklandığı üzere, mahkemesince açılan kamu davası hakkında kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden “durma kararı” verilerek, kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın infazının sonucunun beklenilmesi için Konya Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, mahkûmiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-) Karar:
Açıklanan nedenlerle; kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere 5271 sayılı CMK’nın 223/8-2. cümlesi uyarınca “kamu davasının durmasına” ve “kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın usulüne uygun şekilde tebliği ile infazının sonucunun beklenilmesi için Konya Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine” karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi kanuna aykırı olduğundan Konya 14.Asliye Ceza Mahkemesinin 19/11/2015 tarihli ve 2015/747 esas, 2015/1505 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının ( a ) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 19/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.