Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/14822 Esas 2022/625 Karar Sayılı İlamı

Adalet Bakanlığının, değişen suç vasfı itibariyle kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki İstanbul Anadolu 15. Ağır Ceza Mahkemesinin 04/03/2020 tarihli ve 2019/134 esas, 2020/87 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 23/06/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında, 21/06/2019 tarihinde işlediği iddia olunan uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan yapılan soruşturma sonunda, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 13/09/2019 tarihli ve 2019/11938 soruşturma, 2019/47558 esas, 2019/4575 sayılı iddianamesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 188/3, 188/4-a, 53, 54, 55 ve 63. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle İstanbul Anadolu 15. Ağır Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
2- Yapılan yargılama sonunda, İstanbul Anadolu 15. Ağır Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 04/03/2020 tarihli ve 2019/134 esas, 2020/87 sayılı kararı ile; sanığın eyleminin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu kabul edilerek sanık hakkında İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/346 esas sayılı davasında yapılan yargılama sonucunda 11/06/2019 tarihinde kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan TCK’nın 191/8. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, atılı suçun işbu kararın denetim süresinde işlendiği gerekçesiyle TCK’nın 191/4-5 maddesi uyarınca eylemin ihlal nedeni sayılarak sanık hakkındaki kamu davasının düşmesine karar verildiği, kararın 11/03/2020 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
3- Dosya arasında bulunan İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/346 esas, 2019/225 sayılı dosyasının incelenmesinde;
Şüpheli hakkında, 24/10/2017 tarihinde işlediği iddia olunan uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 04/07/2018 tarihli ve 2017/172603 soruşturma, 2018/32382 esas, 2018/2745 sayılı iddianamesi TCK’nın 188/3, 188/4-a, 53 ve 54. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 11/06/2019 tarihli ve 2018/346 esas, 2019/225 sayılı kararı ile sanığın eyleminin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu kabul edilerek TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 191/8. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetime tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 09/07/2019 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-)Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık ... hakkında açılan kamu davası üzerine yapılan yargılama sonucunda, eylemin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçunu oluşturduğu ve sanık hakkında benzer suçtan verilmiş bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl süre ile denetime tâbi tutulmasına ilişkin karar bulunduğu, atılı suçun anılan denetimin ihlâli niteliğinde olup ayrı bir suç oluşturmayacağından bahisle kamu davasının düşmesine ilişkin İstanbul Anadolu 15. Ağır Ceza Mahkemesinin 04/03/2020 tarihli ve 2019/134 esas, 2020/87 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, sanık hakkında 24/10/2017 tarihinde işlediği uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda, İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 11/06/2019 tarihli ve 2018/346 esas, 2019/225 sayılı kararı ile sanığın eyleminin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu kabul edilerek sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun'un 191/8. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, bu kararın 09/07/2019 tarihinde kesinleştiği,
Sanık hakkında, 21/06/2019 tarihinde işlediği iddia olunan uyuşturucu madde ticareti yapmak suçundan İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 13/09/2019 tarihli iddianamesiyle kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda, İstanbul Anadolu 15. Ağır Ceza Mahkemesinin 04/03/2020 tarihli ve 2019/134 esas, 2020/87 sayılı kararıyla, sanığın eyleminin uyuşturucu madde kullanmak suçunu oluşturduğunun kabul edildiği, anılan suçun ise benzer suçtan daha önce İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/346 esas sayılı dosyasında verilmiş olan 11/06/2019 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içinde işlenmiş olduğu gerekçesiyle kamu davasının düşmesine karar verilmiş ise de,
24/10/2017 tarihli ilk suça ilişkin verilmiş olan İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 11/06/2019 tarihli kararıyla sanığın 5237 sayılı Kanun'un 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve aynı Kanun'un 191/8. maddesi gereğince verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 09/07/2019 tarihinde kesinleştiğinin, dolayısıyla denetim süresinin de bu tarih itibarıyla başladığının anlaşılması karşısında,
Bu durumda artık inceleme konusu 21/06/2019 tarihli ikinci suçun ilk suçtan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 5 yıllık denetim süresi başlamadan önce işlenmiş olması nedeniyle bu kararın ihlâli niteliğinde olmadığı cihetle, inceleme konusu 21/06/2019 tarihli ikinci suça ilişkin olarak yargılamaya devam edilerek davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde düşme kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek İstanbul Anadolu 15. Ağır Ceza Mahkemesinin 04/03/2020 tarihli ve 2019/134 esas, 2020/87 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda, İstanbul Anadolu 15. Ağır Ceza Mahkemesinin 04/03/2020 tarihli ve 2019/134 esas, 2020/87 sayılı kararı ile eylemin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu ve sanık hakkında daha önce aynı neviden suç nedeniyle verilmiş hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl süre ile denetime tâbi tutulmasına ilişkin karar bulunduğu, atılı suçun hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın ihlâli niteliğinde olup ayrı bir suç oluşturmayacağı gerekçesiyle kamu davasının düşmesine karar verilmiştir.
Sanık hakkında 24/10/2017 tarihinde işlediği uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda, İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 11/06/2019 tarihli ve 2018/346 esas, 2019/225 sayılı kararı ile sanığın eyleminin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu kabul edilerek sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun'un 191/8. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, bu kararın 09/07/2019 tarihinde kesinleştiği,
Sanık hakkında, 21/06/2019 tarihinde işlediği iddia olunan uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 13/09/2019 tarihli iddianamesiyle kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda, İstanbul Anadolu 15. Ağır Ceza Mahkemesinin 04/03/2020 tarihli ve 2019/134 esas, 2020/87 sayılı kararıyla, sanığın eyleminin uyuşturucu madde kullanmak suçunu oluşturduğunun kabul edildiği, anılan suçun ise benzer suçtan daha önce İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/346 esas sayılı dosyasında verilmiş olan 11/06/2019 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içinde işlenmiş olduğu gerekçesiyle kamu davasının düşmesine karar verilmiş ise de,
24/10/2017 tarihli ilk suça ilişkin verilmiş olan İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 11/06/2019 tarihli kararı ile sanığın 5237 sayılı Kanun'un 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve aynı Kanun'un 191/8. maddesi gereğince verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 09/07/2019 tarihinde kesinleştiğinin, dolayısıyla denetim süresinin de bu tarih itibarıyla başladığının anlaşılması karşısında, inceleme konusu 21/06/2019 tarihli ikinci suçun ilk suçtan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 5 yıllık denetim süresi başlamadan önce işlenmiş olması nedeniyle bu kararın ihlâli niteliğinde olmadığı anlaşıldığından, inceleme konusu 21/06/2019 tarihli ikinci suça ilişkin olarak yargılamaya devam edilerek davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, düşme kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerindedir.
Ancak;
28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/5. fıkrasında yer alan, “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” şeklindeki düzenleme dikkate alındığında,
Sanığın adli sicil kaydının incelenmesinde; 2017 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 05/03/2018 tarihli ve 2017/187472 soruşturma, 2018/466 sayılı kararı ile, beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği anlaşıldığından;
Kanun yararına bozma incelemesine konu 21/06/2019 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunun İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 05/03/2018 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının ihlali niteliğinde olup olmadığının mahkemece araştırılması, suçun erteleme kararının ihlali niteliğinde olduğunun tespit edilmesi halinde, 6545 sayılı Kanunla değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/5. maddesi uyarınca ayrı bir soruşturma ve kovuşturma yapma yasağı bulunduğu ve bu suçun sadece ilk suçtan verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının ihlali sayılabileceği, mahkemesince açılan kamu davasında CMK’nın 223/8. maddesi gereğince düşme kararı verilip ihbarda bulunulması gerektiği,
21/06/2019 tarihli suçun İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 05/03/2018 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının ihlali niteliğinde olmadığının, müstakil bir suç olduğunun tespit edilmesi halinde ise sanığın hukuki durumunun buna göre değerlendirilerek bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde düşme kararı verilmesi kanuna aykırı olup sanık lehine verilmiş olan ve davanın esasını çözen bu karardan dolayı yeniden yargılama yapılmamak ve aleyhe sonuç doğurmamak üzere, hukuka aykırılığa işaret edilerek, kanun yararına bozma isteminin değişik gerekçe ile kabulüne karar vermek gerekmiştir.
D-) Karar :
Açıklanan nedenlerle; kanun yararına bozma istemi değişik gerekçe ile yerinde görüldüğünden, İstanbul Anadolu 15. Ağır Ceza Mahkemesinin 04/03/2020 tarihli ve 2019/134 esas, 2020/87 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, CMK’nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi uyarınca yeniden yargılama yapılmamak ve aleyhe sonuç doğurmamak üzere, gerekli işlemin yapılması için dosyanın Adalet Bakanlığı'na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
19/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.