MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Hasımsız olarak görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 18/09/2014 tarih ve 2014/2212-2014/315 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi talep eden vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Talep eden vekili, müvekkilinin hamili olduğu iki adet çekin zayi olduğunu belirterek ödeme yasağı kararı verilmesini talep etmiş, 29/07/2014 tarihli dilekçesi ile de, mahkemece 23.07.2014 tarihli tensip ara kararı ile her iki çeke yönelik ödeme yasağı kararı verilmiş olmasına rağmen, bankaya ibraz edilmeksizin, çeklerden biri hakkında ihtiyati haciz kararı alndığını ve kararın infazı nedeniyle başlatılan icra takibi nedeniyle, icra tehdidi altında olan müvekkilinin çek bedelini takip dosyasına ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek, icra dosyasına yatırılan çek bedeli ile ve takip başlatanın ihtiyati haciz talebi sırasında yatırdığı teminatın ödenmemesi hususunda tedbir kararı verilmesini istemiş ıslah dilekçesi ile talebini zayi nedeniyle çek iptali davasına dönüştürmüştür.
Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, çek iptali talebinin görülebilmesi için, çekin hamilinin iradesi dışında elinden çıkması ve çeki elinde bulunduranın bilinmemesi gerektiği, somut olayda ise talebe konu çeklerden .... numaralı çeke dayalı olarak, Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/109 değişik iş sayılı dosyası üzerinden ihtiyati haciz kararı verildiği, böylece çeki elinde bulunduran kişinin artık bilinir hale geldiği ve talep edenin çeki elinde bulunduran bu kişiye karşı iade davası açması gerektiği gerekçesiyle, davaların ayrılmasına ve belirtilen çek yönünden talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, talep eden vekili temyiz etmiştir.
Talep, zayi nedeniyle çek iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı şekilde talebin reddine karar verilmiş ise de, 6102 sayılı TTk"nın 818/1- sayılı maddesinin yollamasıyla çeklerde de uyulanması gereken 758. maddesi uyarınca dava sırasında çeki elinde bulunduranın bilinmesi halinde mahkemece bu kişi aleyhine istirdat davası açmak üzere süre verilip, dava açılmaması halinde ödeme yasağı ile ilgili bir karar vermesi gerekmektedir.
Bu durumda, mahkemece yukarıda açıklandığı üzere TTK"nın 758. maddesi uyarınca işlem yapılması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle talep edenin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm temyiz eden talep eden yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 23/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.