Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/1215
Karar No: 2010/2290
Karar Tarihi: 03.03.2010

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2010/1215 Esas 2010/2290 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2010/1215 E.  ,  2010/2290 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacılar tarafından, davalılar aleyhine 07.11.2007 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin men"i ve ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddine, davacı ... bakımından açılmamış sayılmasına dair verilen 20.10.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ..., ... ve ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar, 228 ve 230 sayılı parsellerin paylı malikleri olduğunu, davalıların bu parsellere haksız elattıklarını, elatmanın önlenmesini ve ecrimisil tahsilini talep etmiştir.
    Davalılardan ... ve ... taşınmazı kullanmadıklarını, diğer davalı ... tarafından kullanıldığını belirtmiş, davalı ... ..., taşınmazları ... ve ... aileleri adına ekip biçtiğini, davanın reddini savunmuş, davalı ... davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, davacılardan ... ... tarafından açılan davanın açılmamış sayılmasına, davacı ...’in açtığı davanın kabulü ile 228 ve 230 sayılı parsellere davalı ..., ... ve ... ...’ın elatmalarının önlenmesine, 975.80 TL ecrimisilin bu davalılardan tahsiline, davalı ... aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı ..., ... ... ve ... ... temyiz etmiştir.
    Türk Medeni Kanununun 6. maddesi hükmü uyarınca herkes iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür. Başka bir deyişle davacı bu davada 228 ve 230 sayılı parsellere davalılar tarafından fiilen elatıldığını ispat etmek zorundadır. Oysa, davalılardan ...’in hem 228 hem 230 sayılı parsellere elatılarak onun tarafından kullanıldığı kanıtlanmış değildir. Bu nedenle davalı ... hakkındaki davanın reddi gerekirken onun aleyhinde de hüküm tesisi doğru olmamıştır.
    Yukarıda sözü edildiği üzere çekişme, 228 ve 230 sayılı parsellere ilişkindir. Bu parsellerde davacılardan ...’in 27/2304 payı vardır. Diğer paylara başka kişiler maliktir. Ancak, davalılardan M....’in de aynı taşınmazlarda 48/2304, davalı ... ...’ın da aynı oranda paydaş olduğu görülmektedir.
    Kuşkusuz, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşların payına elatmalarının önlenmesini her zaman isteyebilir. Ancak, o paydaşın taşınmazda payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa elatmanın önlenmesi davası dinlenemez. Yerleşik Yargıtay uygulamasına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorunu elatmanın önlenmesi davasıyla değil kesin sonuç sağlayacak taksim veya şüyuun satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözülebilir.
    Bundan dolayı her iki taşınmazın da kimin tarafından kullanıldığının saptanması, özellikle davacı ...’in taşınmazlarda kısmen kullanımının olup olmadığının belirlenmesi davanın çözümü için zorunludur.
    Mahkemece yapılması gereken iş; 228 ve 230 sayılı parsellerde davalı ... ... ile ...’in de payları olduğunu gözetmek, yerinde yeniden keşif yapılarak taşınmazları kimin veya kimlerin kullandığını açıkça belirlemek, özellikle de davacıların her iki taşınmazda payları sebebiyle kullandığı bir bölüm olup olmadığını saptamak, uyuşmazlığı bütün bunların sonucuna uygun bir karara bağlamak olmalıdır.
    Eksik inceleme ve araştırmaya dayalı hüküm açıklanan nedenlerle bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine, 03.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi