
Esas No: 2014/17881
Karar No: 2015/2405
Karar Tarihi: 23.02.2015
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2014/17881 Esas 2015/2405 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 02/07/2014 tarih ve 2014/73-2014/169 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının 2011/75080 sayılı ve “...” unsurlu marka başvurusuna, müvekkilinin 151515, 2003/05262, 2002/09711 sayılı “...” ibareli markalarını mesnet göstererek yaptığı itirazın, .... "nin 2013-M-8352 sayılı kararıyla reddedildiğini, oysa müvekkili markalarının 32’den fazla ülkede de kendi adına tescilli olduğunu, anılan markalı ürünleri birçok ülkeye ihraç edildiğini, "..." markasının bir çok ülkede lisanslı olarak kullanıldığını ve yabancı üreticiler tarafından üretildiğini, başvuru markası ile müvekkiline ait markanın gerek şekil gerekse fonetik olarak ayırt edilemeyecek ve tüketiciyi yanıltacak derecede benzer olduğunu ileri sürerek, .... kararının iptaline, marka tescil edilmiş ise markanın hükümsüz sayılmasına ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili; davaya cevap vermemiştir.
Davalı .... vekili, dava konusu .... kararının hukuka uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacıya ait marka ile başvuru markası arasında, ses yönünden benzerlik bulunmasına karşın, görsel ve kavramsal olarak oldukça farklı oldukları, karıştırılma ihtimalinin tespiti için tüketicilerin markaları yan yana koyarak karşılaştırmalarının onlardan beklenemeyeceği, tüketicilerin önceki markanın zihinlerinde bıraktığı iz ve intibanın etkisiyle sonraki markayı değerlendireceği, bu haliyle 556 sayılı KHK’nın 8/1 (b) m. anlamında karıştırma ihtimalinin bulunmadığı, davacı markalarının tanınmışlığına ilişkin dosyaya yeterli delil sunulmadığı, sunulması halinde dahi, markaların farklı ibare ve şekillerden oluşması nedeniyle KHK’nın 8/4 maddesindeki risklerin gerçekleşmeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 23.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.