MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1- Sanık hakkında sahte kira sözleşmesi yapması ile ilgili yapılan suç duyurusu üzerine özel belgede sahtecilik suçundan açılan davada, kira sözleşmesinin özel belge olması sebebiyle suç tarihinin belgenin düzenlenerek kullanıldığı tarih olması nedeni ile öncelikle sanığın kira sözleşmesini kullandığı vergi dairesinden sorularak suç tarihinin bu tarihe göre tespit edilmesi gerektiğinin mahkemece gözetilmemesi,
2) Sanığın suça konu iş yerini daha öncesinde kendisi adına müştekiden kiralamış olduğunu, müştekinin sözlü muvafakatı alınarak kira sözleşmesini bu kez eşinin adına düzenlediğini, bu nedenle müşteki yerine kendisinin imza attığını ve böylece vergi dairesine verdiğini savunması karşısında; bu kira sözleşmesinin düzenlendiği tarihten sonraki kira ödemelerinin müştekiye yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa kim adına yapıldığı, müştekinin buna herhangi bir itirazının olup olmadığının araştırılması, müştekinin itiraz etmeden kira bedellerini almış olması halinde kendi adına imza atılmasına muvafakat ettiğinin ve suçun oluşmadığının kabulü gerektiği, kira bedellerinin ödenmemiş olduğunun tespiti halinde müşteki tarafından tahliye ve kira bedelinin ödenmesine ilişkin dava açılmış olması nedeni ile müştekinin muvafakatının olmadığının kabulü ile suça konu yerin daha önceden sanık tarafından kiralanmış olması da gözetilerek sahte kira sözleşmesini eşi adına düzenlemesi eyleminin 5237 sayılı TCK"nin 211. maddesinde düzenlenen gerçek bir durumunun belgelenmesi amacıyla resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturup oluşturmayacağının tartışılmaması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.