Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2143
Karar No: 2017/5722
Karar Tarihi: 13.09.2017

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/2143 Esas 2017/5722 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2017/2143 E.  ,  2017/5722 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi



    Dava, iş kazası sonucu sürekli işgöremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan peşin sermaye değerli gelirler ile yapılan masraf ve ödemelerin 506 sayılı Kanunun 26. maddesi uyarınca rücuan tazmini istemine ilişkindir.
    Mahkemece, hükümde belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalılardan ... Dök. ve Tic. San. A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dava ehliyeti, kişinin bizzat veya vekili aracılığıyla bir davayı davacı veya davalı olarak takip etme ve usuli işlemleri yapabilme ehliyetidir. Dava ehliyeti, medeni hakları kullanma ehliyetinin usul hukukunda büründüğü şekildir; dolayısıyla, medeni hakları kullanma ehliyetine (fiil ehliyetine) sahip gerçek ve tüzel kişiler dava ehliyetine de sahiptirler.
    Taraf sıfatına gelince; bir hakkı dava etme yetkisi (dava hakkı) kural olarak o hakkın sahibine aittir. Bir hakkın sahibinin kim olduğu, dolayısıyla o hakkı dava etme yetkisinin kime ait olduğu, ( o davada davacı sıfatının kime ait olacağı) tamamen maddi hukuk kurallarına göre belirlenir. Ancak, bir davanın davacısının o dava yönünden davacı sıfatına sahip bulunmadığının belirlenmesi halinde, mahkeme dava konusu hakkın mevcut olup olmadığını inceleyemeyeceği ve sıfat yokluğundan davanın reddine karar vermek zorunda olduğu için, taraf sıfatı usul hukukunun da düzenleme alanındadır.
    Eş söyleyişle, sıfat, dava konusu sübjektif hak (dava hakkı) ile taraflar arasındaki ilişkidir. Taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisi, davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı dava konusu sübjektif hakka ilişkindir (Baki Kuru-Ramazan Arslan-Ejder Yılmaz, Medeni Usul Hukuku, 7. baskı, Ankara 1995, s. 231).
    Bu nedenle davanın tarafları, taraf ehliyetine sahip olmalıdır. Yani bir davada taraf olabilmek için, ya hakiki şahıs; ya da hükmi şahıs olmak gerekir. Zira taraf ehliyeti, medeni hukukun haklardan istifade ehliyetine tekabül eder ( Saim Üstündağ, Medeni Yargılama Hukuku, C. I-II, 7. Baskı, İstanbul 2000, s. 288 ).
    Ticaret şirketlerinin taraf ehliyetinin son bulması konusuna ilişkin; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Tüzel kişiliğinin devamı” başlıklı 269. maddesine göre; “ (1) Tasfiye hâline giren şirket, ortaklarla ilişkilerinde de, 293"üncü madde hükmü saklı kalmak kaydıyla, ehliyeti tasfiye sonuna kadar bu amaçla sınırlı olarak tüzel kişiliğini korur ve ticaret unvanını buna “tasfiye hâlinde” ibaresini ekleyerek kullanmakta devam eder.” yine aynı Kanunun “Tasfiyenin sonu” başlıklı 303. maddesinde; “ (1) Tasfiyenin sona ermesi üzerine, şirketin ticaret unvanının sicilden silinmesi ve bunun tescil ve ilanı için durum, tasfiye memurları tarafından ticaret sicili müdürlüğüne bildirilir.” denilmektedir.
    Bir ticaret şirketinin taraf bulunduğu bir dava devam ederken şirket tasfiye haline girerse, şirketin taraf ehliyeti son bulmaz. Zira, şirketin tüzel kişiliği tasfiye amacıyla sınırlı olmak üzere devam eder. Şirket davada taraf olarak kalmayı sürdürür; yalnız, şirket davada tasfiye memurları tarafından temsil edilir .(Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, C. I, İstanbul 2001, s. 935, aynı yönde görüş için bkz. İlhan E. Postacıoğlu, Medeni Usul Hukuku Dersleri, 6. Bası, İstanbul 1975, s. 209 ). Ancak ortaklık, ticaret sicilinden kaydı silininceye kadar tüzel kişiliğini korur. Bu nedenle, gerek infisah gerekse fesih kararı, ortaklığın sonunu değil, tasfiye işlemlerinin başlangıcını ifade eder. (Hasan Pulaşlı, Şirketler Hukuku Temel Esaslar, 10. Baskı, 2011, s. 511; İsmail Doğanay, Türk Ticaret Kanunu Şerhi, C. II, 4. Baskı, 2004, s. 1309)
    Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 10.06.2009 gün ve 2009/11-173 E. -2009/247 K sayılı ve 14.3.2012 tarih ve E. 2011/12-850, K. 2012/147 sayılı ilamlarında da; iflas eden şirketin ticaret sicilinden kaydı silinmekle dava ve taraf ehliyetinin sona ereceği kabul edilmiştir.
    Yapılan açıklamalar çerçevesinde dairemizce; 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 12. maddesine göre, tüzel kişilere tebligat yetkili temsilcilerine yapılır. Gıyabi hükmün resmi kayıtlara göre tasfiye haline girmiş davalı Aytaş Makine Tic. Ltd. Şti. "ne, Tebligat Kanunun 35. maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Şirketin tasfiye halinde olduğu gözetilerek yetkili tasfiye memuruna, şayet yetkili bir tasfiye memurunun da bulunmaması halinde, tasfiye memuru atanmasının sağlanarak atanacak tasfiye memuruna usulüne uygun olarak tebliğ edilmesini teminen verilen Geri Çevirme kararı üzerine; Mahkemece, Ticaret Sicil Müdürlüğünden 1355 şirket sicil numaralı Aytaş Makine Tic. Ltd. Şti. nin tasfiye işlemlerinin tamamlanıp tamamlanmadığı sorulmuş, 22.03.2017 tarihli cevabi yazıda 1355 sicil numarasına tescilli şirketin 30.10.2014 tarihinde yapılan genel kurul kararı ile tasfiyesini sonuçlandırarak, feshine karar verildiği, 26.12.2014 tarihinde tescil edilerek kaydının silindiğinin bildirilmesine rağmen, mahkeme kararının tasfiye memuruna tebliğ edilerek dosyanın iade edildiği, bu halde, taraf ehliyeti bulunmayan şirket aleyhine karar verildiği anlaşılmış olmakla, davalı şirketin ihya edilmesi için yasal prosedür işletilmek suretiyle, şirketin ihyasına dair karar alındıktan sonra, usulüne uygun
    şekilde taraf teşkilinin sağlanması ve huzurunda davaya devam ile sonrasında karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve infazı mümkün olmayacak şekilde yazılı karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, temyiz eden davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm sair yönleri incelenmeksizin bozulmalıdır.
    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı ... Dök. ve Tic. San. A.Ş."ne iadesine, 13.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi