
Esas No: 2021/14514
Karar No: 2022/622
Karar Tarihi: 19.01.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/14514 Esas 2022/622 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2021/14514 E. , 2022/622 K."İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Gölcük 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/03/2018 tarihli ve 2016/785 esas, 2018/401 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 09/06/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında, 22/02/2016 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Gölcük Cumhuriyet Başsavcılığının 22/03/2016 tarihli ve 2016/826 soruşturma, 2016/25 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davası açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutulmasına, aynı Kanun'un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, erteleme kararında itiraz kanun yolu, mercii ve süresinin gösterildiği, erteleme kararının 01/04/2016 tarihinde şüpheliye bizzat tebliğ edilerek 05/05/2016 tarihinde tedbirin infazı için Kocaeli Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
2- Şüphelinin 22/04/2016 tarihinde yeniden kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlemesi nedeniyle erteleme kararı kaldırılarak Gölcük Cumhuriyet Başsavcılığının 15/12/2016 tarihli ve 2016/826 soruşturma, 2016/1557 esas, 2016/1533 sayılı iddianamesi ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Gölcük 2. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
3- Gölcük 2. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 20/03/2018 tarihli ve 2016/785 esas, 2018/401 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 21/06/2018 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,.
4- Dosya arasında bulunan Gölcük 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/248 esas ve 2014/1 karar sayılı dosyasının incelenmesinde;
a-) Sanığın 13/06/2011 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Gölcük Cumhuriyet Başsavcılığının 18/08/2011 tarihli ve 2011/2276 soruşturma, 2011/1096 esas, 2011/642 sayılı iddianamesi ile Gölcük Sulh Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
b-) Yapılan yargılama sonucunda Gölcük Sulh Ceza Mahkemesinin 15/04/2013 tarihli ve 2011/784 esas,2013/584 sayılı kararı ile 5560 sayılı kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 21/05/2013 tarihinde kesinleştiği, Kocaeli Denetimli serbestlik Müdürlüğünün 10/04/2014 tarihli ve 2013/1132 DS sayılı yazısı ile denetim planına uymadığı için ihlal nedeniyle dosyanın kapatıldığının bildirilmesi üzerine dosyanın ele alınarak,
c-) Gölcük 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/07/2014 tarihli ve 2014/248 esas, 2014/1 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve mahkûmiyetinin bulunmaması, somut bir zararın oluşmaması, kişiliği, suçtan önceki ve sonraki davranışları, saygılı tutumu dikkate alındığında ileride suç işlemekten çekineceğine dair olumlu kanaat geldiğinden 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 08/09/2014 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
d-) Kanun yararına bozma incelemesine konu Gölcük 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/03/2018 tarihli kararıyla ihbarda bulunulması üzerine ;
Gölcük 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/02/2019 tarihli ve 2018/252 esas, 2019/148 sayılı kararı ile, hükmün açıklanmasına karar verildiği, kararın 16/04/2019 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Gölcük Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 22/03/2016 tarihli ve 2016/826 soruşturma, 2016/25 sayılı kamu davasının açılmasının 5 yıl süre ile ertelenmesine ve şüpheli hakkında 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararın kesinleşmesini müteakip, şüphelinin erteleme süresinde tekrar uyuşturucu madde kullandığından bahisle kamu davası açılması üzerine, yapılan yargılama sonunda sanığın 5237 Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Gölcük 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/03/2018 tarihli ve 2016/785 esas, 2018/401 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, her ne kadar Mahkemesince sanığın mahkumiyetine karar verilmiş ise de, daha önce sanık hakkında atılı suçtan 5237 sayılı Kanun'un 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına dair Gölcük Sulh Ceza Mahkemesinin 15/04/2013 tarihli kararının verildiği, anılan kararın kesinleşmesini müteakip, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığı ihbar edilen sanık hakkında, Gölcük 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/07/2014 tarihli ve 2014/248 esas, 2014/1 sayılı kararı ile 6545 sayılı Kanun ile eklenen 5320 sayılı Kanun'un 7/3. maddesi gereğince verilen zorunlu hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı bulunduğu, dosyaya konu 22/04/2016 tarihli suçun ise anılan kararın ihlali mahiyetinde olduğu ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılamayacağı cihetle, Mahkemesince dosyanın Gölcük 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/248 esas sayılı dosyasına birleştirilmesine karar verilerek, bu dosyaya ihbarda bulunulması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Gölcük 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/03/2018 tarihli ve 2016/785 esas, 2018/401 sayılı kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Şüpheli ... hakkında, 22/02/2016 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Gölcük Cumhuriyet Başsavcılığının 22/03/2016 tarihli ve 2016/826 soruşturma, 2016/25 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davası açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutulmasına karar verildiği, erteleme kararının 01/04/2016 tarihinde şüpheliye usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, şüphelinin erteleme süresi içerisinde 22/04/2016 tarihinde yeniden kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlemesi nedeniyle erteleme kararı kaldırılarak Gölcük Cumhuriyet Başsavcılığının 15/12/2016 tarihli ve 2016/826 soruşturma, 2016/1557 esas, 2016/1533 sayılı iddianamesi ile Gölcük 2. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda Gölcük 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/03/2018 tarihli ve 2016/785 esas, 2018/401 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anlaşılmıştır.
28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 7. maddede yer alan;
“(1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında hâlen denetimli serbestlik veya tedavi kararı uygulananlar bakımından Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesi hükümleri çerçevesinde bu tedbirlerin uygulanmasına devam olunur.
(2) Bu Kanun'un yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi tedbiri uygulanmayan kişilerle ilgili olarak 191. madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.
(3) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesinde tanımlanan suç nedeniyle yürütülen kovuşturmalarda, hakkında daha önce denetimli serbestlik veya tedavi kararı verilmiş olup da bu yükümlülükleri ihlal eden kişilerin yargılanmasına devam olunur.” amir hükmü ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/5. fıkrasında yer alan, “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz.” şeklindeki ve 9. fıkrasında yer alan "Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hâllerde, Ceza Muhakemesi Kanununun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171. maddesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231. maddesi hükümleri uygulanır" şeklindeki düzenlemeler birlikte dikkate alındığında;
Somut olayda; sanık hakkında daha önceden Gölcük 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/07/2014 tarihli kararı ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği, ancak hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca değil geçici 7. maddenin 3. fıkrası düzenlemesi gereğince yargılamaya devam olunarak 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi uyarınca verildiği, bu nedenle kanun yararına bozma istemi gerekçesinin yerinde olmadığı,
Ancak;
Sanığın Adli sicil kaydında görülen Gölcük 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/06/2015 tarihli ve 2014/2 esas, 2015/441 sayılı kararı ile, sanığın 13/04/2009 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle 5320 sayılı Kanun’un geçici 7/2. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kanuni zorunluluk üzerine verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile aynı hukuki sonuçları doğuracağı, bu durumda, incelemeye konu suç tarihinin 22/02/2016 olması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde işlenmesi nedeniyle Cumhuriyet Savcısı tarafından yeni bir soruşturmaya konu edilmeyip hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını veren mahkemeye ihbarda bulunması gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılarak kamu davası açılması kanuna aykırı olduğundan, sanığın 22/02/2016 tarihli eylemini, Gölcük 3. Asliye Ceza Mahkemesince 16/06/2015 tarihli zorunlu olarak verilen ve kesinleşen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde gerçekleştirmesi nedeniyle, 6545 sayılı Kanun'la değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/5. maddesi uyarınca ayrı bir soruşturma ve kovuşturma yapma yasağı bulunduğu ve bu suçların sadece ilk suçtan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ihlali sayılabileceği, kanunî zorunluluk üzerine verilmiş olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içerisinde işlendiği anlaşılan eylem nedeniyle, mahkemesince açılan kamu davasında “düşme kararı” verilip ihbarda bulunulması gerektiği gözetilmeden, mahkumiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup karara karşı bu gerekçe ile kanun yararına bozma yoluna başvurulup başvurulmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
D-) Karar:
Açıklanan nedenlere göre;
Gölcük 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/03/2018 tarihli ve 2016/785 esas, 2018/401 sayılı kararına karşı, yukarıda açıklanan gerekçe ile kanun yararına bozma yoluna başvurulup başvurulmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 19/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.