Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/6207
Karar No: 2014/10595
Karar Tarihi: 05.06.2014

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/6207 Esas 2014/10595 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2014/6207 E.  ,  2014/10595 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İzmir 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
    TARİHİ : 12/12/2013
    NUMARASI : 2012/78-2013/393

    Taraflar arasındaki birleşen menfi tespit-tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine birleşen dosya davasının kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerinedosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, taraflar arasındaki 21.09.2005 tarihli beş yıl süreli Otogaz Bayiliği Sözleşmesi gereğince müvekkili firmanın davalıya 25.000,00 TL bedelli teminat mektubunu verdiğini, müvekkilinin bayilik faaliyeti süresince kendisine düşen tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini ancak son bir yıl içerisinde davalı şirketin sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve müvekkilinin rekabetini engelleyici tutumu nedeniyle müvekkilinin maddi sıkıntıya girdiğini, satışlarının düştüğünü bu nedenle keşide ettiği 21.09.2005 tarihli ihtarnameyle sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiğini, davalı firmaya ait olan demirbaşların eksiksiz ve tam olarak teslim edildiğini, davalı firmaya borcu bulunmadığını bu nedenle teminat mektubunun iadesinin gerektiğini, talebe rağmen teminat mektubunun kendilerine verilmediğini iddia ederek borçlu olmadıklarının tespiti ile bedelsiz kalan teminat mektubunun iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili cevabında, sözleşme gereği yetkili mahkeme ve icra dairelerinin İstanbul olup, davalının otogaz istasyonunda yapılan olağan stok kontrollerinde 02.10.2009 ile 06.03.2010 tarihleri arasında 19.838 Kg stok fazlası tespit edildiğini, bu miktardaki stok fazlasının tek açıklamasının başka dağıtım şirketinden Lpg alması olduğunu, daha sonra yapılan kontrollerde de stok fazlası tespit edildiğini, böylece davacının sözleşmeye aykırı davrandığı, ancak davacının asılsız iddia ve farazi taleplerinin yerine getirilmesini ihtarname ile isteyip, bilahare sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini, bu nedenlerle bayilik sözleşmesinin 32. ve 33. maddeleri uyarınca cezai şart ve kâr kaybı talep haklarının doğduğunu, sözleşmenin erken sona ermesi nedeniyle kâr kaybını davalının tazminle yükümlü olduğunu, sözkonusu teminat mektubunun nakde çevrildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Birleşen davada davacı vekili, davalının, bayilik sözleşmesini feshinin haksız ve sözleşmeye aykırı olduğunu, bu nedenle sözleşmenin 32. ve 33. maddelerine göre cezai şart ve kâr kaybı talep haklarının doğduğunu iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 222.421,77 TL kâr mahrumiyetinden şimdilik 10.000 TL 511.754,88 TL cezai şart bedelinden şimdilik 20.000 TL olmak üzere toplam 30.000 TL"nin fesih tarihi olan 30.03.2010 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili cevabında, müvekkili firmanın taraflar arasındaki sözleşmeyi haklı nedenlerle feshettiğini, davacının cezai şart ve kâr mahrumiyeti taleplerinin haksız ve kötüniyetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davacı bayinin davalı İ.. A... hakkındaki sözleşmenin haklı yere fesih edildiği iddiasının doğru olmadığı anlaşıldığından davacı bayinin davalı hakkındaki teminat mektubundan dolayı borçlu olmadığı yönündeki davasının sabit olmadığı, esasen bu teminatın bayinin sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerinin ve borçlarının güvencesini teşkil etmek üzere alındığı, dolayısıyla asıldavanın bu sebeple reddine karar vermek gerektiği, taraflar arasındaki sözleşmenin bayii tarafından haksız yere feshedildiği ortaya çıkmış olmakla sözleşmenin süresinden önce erken sona ermesi nedeniyle bu süre dikkate alındığında 195.651,89 TL kâr mahrumiyeti oluştuğu, cezai şart isteminin yerinde olmadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine birleşen davanın kısmen kabulü ile cezai şart isteminin reddine, kâr mahrumiyeti talebinin kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1)Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2)Birleşen davada ilk talep 10.000 TL kâr mahrumiyeti olduğu halde mahkemece ıslahtan önce ilk talebi 20.000 TL olduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması talep aşımı niteliğinde olduğundan asıl davanın davacısı birleşen davanın davalısı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulması gerekmiştir.
    3)Birleşen davanın davacısı vekilince kâr mahrumiyeti dışında ayrıca cezai şartda talep edilmiş olup, taraflar arasındaki sözleşmenin 33. maddesine göre sözleşmeye aykırılık halinde cezai şart istenebileceği hükme bağlandığından mahkemece birleşen davanın davalısının sözleşmeyi fesihte haksız olduğu kabul edildiğine göre bu durum sözleşmeye aykırılık olarak değerlendirilip, talep edilebilecek cezai şart miktarı bilirkişiye hesaplattırılarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken bu yöndeki talebin reddinde isabet görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin öteki temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl davanın davacısı birleşen davanın davalısı lehine, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle birleşen davanın davacısı asıl davanın davalısı lehine hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 05.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi