Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/8708 Esas 2016/6151 Karar Sayılı İlamı

21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/8708
Karar No: 2016/6151
Karar Tarihi: 13.10.2016

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/8708 Esas 2016/6151 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanıkların üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçlamasını inkar etmeleri ve müştekiye sahte bonoların verildiğinin iddia edilmesi nedeniyle açılan davada, sanıkların savunmaları ve tanıkların beyanlarına rağmen yeterli delil bulunmadığından eksik inceleme ile karar verilmiştir. Ayrıca sanıkların birlikte gerçekleştirdikleri sahtecilik eylemlerinin birbirinden bağımsız iki ayrı suç teşkil ettiği göz önüne alınmadan karar verilmiştir. Kararda TCK'nun 62. ve 53. maddelerine de atıfta bulunulmuştur.
TCK'nun 62. maddesi, mahkumiyet kararlarında hapis cezasının belirlenmesinde uygulanacak indirim oranlarını ve koşullarını belirlemektedir.
TCK'nun 53. maddesi ise resmi belgede sahtecilik suçunu tanımlamakta ve suçun unsurlarını açıklamaktadır. Bu madde, T.C. Anayasa Mahkemesi tarafından 2014 yılında yapılan bir iptal başvurusu sonucunda yeniden düzenlenmiştir.

21. Ceza Dairesi 2015/8708 E. , 2016/6151 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1-Suça konu 14.500 TL, 8.000 TL ve 37.000 TL bedelli, keşidecisi ..., alacaklısı ... olan sahte bonoların, sanıklar tarafından müşteki ..."na verildiğinin iddia olunduğu somut olayda, sanıkların üzerine atılı suçlamayı inkar etmesi, sanık ..."ın aşamalarda değişmeyen, tanık ... tarafından da doğrulanan beyanlarında özetle; müştekinin kendi çalıştığı kasap dükkanına gelerek, gözlüğünü unutması nedeniyle suça konu bonoları kendisinden doldurmasını istediğini ve kendisinin de yardım amacıyla doldurduğunu savunması sanık ..."ın ise senetlerde yazı ve imzasının karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenebilmesi bakımından; müşteki ..."nun, ifadelerinin kendisi aleyhine olması ihtimaline binaen tanıklıktan çekinme hakkı da hatırlatılarak olayla ilgili ayrıntılı beyanlarına başvurularak, sanık ... ile aralarındaki ticari ilişkiye ilişkin delillerinin nelerden ibaret olduğunun sorulması sanıklar .... ve ...... bu senetlerde lehdar ya da ciranta olarak gözükmemeleri dolayısı ile bir menfaat teminlerinin de olmadığı nazara alınarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Sanık ..."ın müşteki ..."na karşı gerçekleştirdiği iddia olunan eylem ile sanıkların birlikte müştekiler ..., ... ve ..."a karşı gerçekleştirdikleri iddia olunan eylemlerin arasında bir yıla yakın zaman farkı ve mağdurların farklı olması nedeni ile birbirinden bağımsız iki ayrı sahtecilik suçunu oluşturacağı gözetilerek, sanık ..."ın müşteki ..."na karşı gerçekleştirdiği sübut bulan sahtecilik eylemine sanık ..."ın ne şekilde iştirak ettiği karar yerinde tartışılmadan eksik inceleme ile eylemlerin zincirleme şekilde gerçekleşen tek bir suçu oluşturduğunun kabulü ile yazılı şekilde karar verilmesi,
3-Kabule göre de;
a-Sanıklar hakkında belirlenen temel cezaya zincirleme suç hükümleri uygulanarak tayin edilen 2 yıl 11 ay hapis cezasından TCK"nun 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılması sonucunda 2 yıl 5 ay 5 gün hapis cezasının tayini gerekirken, yanlış hesapla 2 yıl 5 ay hapis cezası tayin edilmesi,
Yasaya aykırı,
b-T.C. Anayasa Mahkemesi"nin TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sonuç ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 13.10.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.