16. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/19384 Karar No: 2016/4416 Karar Tarihi: 19.04.2016
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/19384 Esas 2016/4416 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2015/19384 E. , 2016/4416 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "yöntemince mera araştırması yapılarak sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacı Hazinenin davasının reddine, müdahil ..."ın davasının kabulüne ve çekişmeli 197 ada 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazların müdahil ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazlar üzerinde müdahil lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmişse de; yapılan inceleme ve değerlendirme dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, çekişmeli taşınmazların 1959 yılında yapılan toprak tevzi çalışmaları sırasında belirlenen mera sınırları içerisinde kalıp kalmadığına ilişkindir. Mahkemece hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazların toprak tevzi komisyonunca oluşturulan 30 sayılı mera parseli içerisinde kalmadığı belirtilmişse de davacı Hazinenin dayanağı olan ve Hazine ile Belediye arasında hakem sıfatıyla görülüp sonuçlanan Asliye Hukuk Mahkemesinin 1991/... Esas sayılı dosyasında aynı taşınmazların sözü edilen mera parseli içerisinde kaldığı belirtilmiş olup, belirtilen bu açık çelişki giderilmeden karar verilmesi isabetsizdir. Doğru sonuca varılabilmesi için, toprak tevzi komisyonunca oluşturulan 30 sayılı mera parseline ait harita bulunduğu yerden getirtilerek üç kişilik harita mühendisi bilirkişiden, kadastro paftası ile mera haritası yöntemince çakıştırılmak suretiyle dava konusu taşınmazların konumu kesin olarak belirlenmeli, bu yapılırken, komşu taşınmazlara ait kesinleşmiş mahkeme ilamları da göz önünde bulundurulmalı ve yukarıda anlatılan çelişkili durumu giderir şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı Hazinenin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 19.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.