Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/3671 Esas 2020/2189 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3671
Karar No: 2020/2189
Karar Tarihi: 25.02.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/3671 Esas 2020/2189 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2017/3671 E.  ,  2020/2189 K.

    "İçtihat Metni"

    14. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı- birleştirilen davada davacı vekili tarafından, davalılar- birleştirilen davada davalılar aleyhine 06.06.2014 ve 18.11.2014 günlerinde verilen dilekçeler ile intifa hakkına elatmanın önlenmesi ile birleştirilen davada ecrimisil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 08.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı- birleştirilen davada davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Asıl dava, intifa hakkına elatmanın önlenmesi; birleştirilen dava ise intifa hakkına dayalı ecrimisil istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, ... ile müvekkili arasında akdedilen 22.11.2010 tarihli bayilik protokolü kapsamında 1113 ada 213 parsel sayılı taşınmazda müvekkili lehine 5 yıl süreli intifa hakkı tesis edilmiş olmasına rağmen bayilik sözleşmesi ve bayilik protokolü hükümlerine uygun davranılmadığından bayilik hakkının sona erdirildiğini, sonrasında davalı şirket ile aynı doğrultuda sözleşme akdedildiğini ancak davalı şirketin feshi ihtarnamesi göndermek suretiyle bayilik sözleşmesini feshettiğini, yapılan araştırmalar sonucu davalı şirketin, dava konusu istasyonu hakkı ve yetkisi olmadığı halde diğer davalı ..."a kiraladığını, davalıların dava konusu istasyonda bulunmasının hukuki bir dayanağı kalmadığını ileri sürerek dava konusu 1113 ada 213 parsel sayılı taşınmaza davalılarca yapılan müdahalenin men"ine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı şirket vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Birleştirilen davada ise davacı vekili, asıl davadaki intifa hakkı nedeniyle davalı şirket ile yapılan bayilik ve işletme hakkı sözleşmesine diğer davalı..."ın garantör sıfatıyla imza attığını ileri sürerek davalıların, davacının intifa hakkı sahibi olduğu taşınmazı 07.04.2014 tarihinden itibaren haksız işgali sebebiyle 10.000,00TL ecrimisilin davalılardan dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, elatmanın önlenmesine ilişkin davanın asıl dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı-birleştirilen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
    Somut olayda, intifa hakkı süresinin senedin tanzim tarihinden itibaren 5 yıl ile sınırlı olduğu, davaya konu olan sözleşmenin süresinin 10.01.2016 tarihinde dolduğu anlaşıldığından intifa hakkına elatmanın önlenmesine ilişkin asıl dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm tesis edilmiş ise de birleştirilen davanın ecrimisil istemine ilişkin olduğu ve her iki dava birleştirilerek yargılama yapıldığı halde birleştirilen dosya ile ilgili mahkemece olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmaması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.