20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/9408 Karar No: 2016/9195 Karar Tarihi: 17.10.2016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/9408 Esas 2016/9195 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2016/9408 E. , 2016/9195 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davası hakkında ... 23. Asliye Hukuk ve ... 10. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, vekalet sözleşmesine dayalı olarak vekalet ücretinin tahsili istemine ilişkindir. ... 23. Asliye Hukuk Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkında Kanundan kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 10. Tüketici Mahkemesi tarafından ise davacı yada davalının, Tüketici Kanununda tanımı yapılan tüketici kapsamında olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç Başlıklı 1. maddesinde Kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Satıcı; "Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi"; tüketici ise "Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi" ifade etmektedir. Aynı Kanunun 3. maddesinde de "Tüketici işlemi", "Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin olması gerekir. Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı Kanunda düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta; avukat olan davacı, davalı ile aralarında yapılan Avukatlık Ücret Sözleşmesi gereğince ödenmesi gereken ücretin ödenmediğinden bahisle vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davacı ile davalı arasında, vekalet sözleşmesi düzenledikleri anlaşılmaktadır. Dava dilekçesinde belirtilen davacı ile davalı arasındaki vekalet sözleşmesinin kaynağı davalının mesleki işlerinden kaynaklı uyuşmazlıklara ilişkindir. Davalı, mesleki ve ticari amaçla hareket ettiğinden, davacı da avukat olup mesleki faaliyette bulunduğundan taraflar 6502 sayılı Kanun anlamında tüketici olmayıp, taraflar arasında tüketici ilişkisi bulunmamaktadır. Bu nedenlerle, uyuşmazlığın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 23. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 17/10/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.