11. Hukuk Dairesi 2014/17556 E. , 2015/2379 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada (Kapatılan) Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 12/06/2014 tarih ve 2013/209-2014/177 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından tarafından davalıya verilen taşıma hizmet bedelinin ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine davalı tarafça itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2010 yılı aralık ayında sona erdiğini,cari hesap dökümünde görüleceği üzere hiçbir borç-alacak kalmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamı nazara alınarak davanın kısmen kabul kısmen reddi ile itirazın 9.543,32 asıl alacak ve 418,85 işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.962,17 yönünden iptali ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanun"un 2/2. maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, asıl alacağın %20"si üzerinden hesap edilen 1.908,64 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, navlun alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de, hükme esas alınan bilirkişi raporuna davalı vekili tarafından ciddi itirazlarda bulunulmuş, ancak itirazları karşılayan ek rapor veya yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmadığı gibi, gerekçeli kararda da bu itirazlara değinilmemiş olup, taraflar arasındaki ticari ilişkinin tamamının baştan sona incelenerek, alacak ve borç durumunun tespiti gerekirken, davacı tarafça düzenlenen faturalara dayalı olarak davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, (2) bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine YER OLMADIĞINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 23/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.