Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/13573
Karar No: 2014/10571
Karar Tarihi: 05.06.2014

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2013/13573 Esas 2014/10571 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2013/13573 E.  ,  2014/10571 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
    DAVALILAR : 1)... 2)... 3)... vek. Av. ... 4)... Koll.Şti. Cemal ve ...

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -KARAR-

    Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında 10.08.2006 tarihli beş yıl süreli bayilik sözleşmesi imzalandığını, ayrıca 02.05.2006 tarihli protokol uyarınca taşınmaz üzerinde 05.05.2006 tarihinde müvekkili lehine onbeş yıl süreli intifa hakkı tesis edildiğini, ayrıca davalılar ... ve ..."ün davalı şirketin bayilik sözleşmesi ve protokol kapsamında müvekkiline karşı doğmuş ve doğacak tüm borçlarına kefil olduklarını, müvekkilince protokolün 6. maddesi uyarınca intifa bedeli olarak 25.05.2006 tarihinde davalı şirketin hesabına 947.122,16 TL ödediğini, müvekkilinin bu tutarı sözleşmenin onbeş yıl süreyle yürürlükte kalacak olması esasından hareketle hesapladığını, öte yandan müvekkilince sözleşmenin onbeş yıl süreceği düşüncesiyle sabit yatırımlar yapıldığını, ne var ki Rekabet Kurulu"nun kararları uyarınca dikey ilişkilerin beş yıl süreyle sınırlandığını, davalı şirketin 21.09.2011 tarihli ihtarnamesi ile 5 yıllık sürenin dolmuş ve bir daha yenilenmeyecek olması nedenleriyle sona erdiğinin bildirildiğini, bu bağlamda Rekabet Kurulu"nun düzenleyici işlemleri nedeniyle bayilik sözleşmesi, protokol ve intifa hakkının da zorunlu olarak son bulduğunu, buna göre intifa bedelinin 9 yıl 8 ay 25 günlük süre için karşılıksız kaldığını, bu nedenle 31.12.2011 tarihli 587.781,48 TL bedelli faturanın düzenlendiğini, öte yandan müvekkiline iade edilmeyen ariyet mallar ve sökülemeyen sabit yatırımlar için 29.11.2011 tarihli 8.210,31 TL"lik fatura düzenlendiğini belirterek 399.935,31 USD + KDV tutarındaki bakiye intifa bedelinin ve 8.210,31 TL fatura alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, davacının 2021 yılına kadar intifa lehdarı olduğunu, intifanın halen devam ettiğini, Rekabet Kurulu kararlarının davacı tarafından yanlış yorumlandığını, davacı taleplerinin zamanaşımına uğradığını, intifa bedeli ödenmediğini, yapılan ödemenin bayilik sözleşmesi karşılığında yapıldığını, sebepsiz zenginleşmenin koşullarının gerçekleşmediğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan delillere göre, taraflar arasındaki bayilik ilişkisinin davalının serbest iradesi ile değil Rekabet Kurulunun aldığı karar doğrultusunda 5 yıllık sürenin dolması nedeniyle sona erdiği, davacının intifa bedelini davalı şirkete ödediği, bu nedenle intifa ile ilgili talebin gerçek kişi davalılar yönünden yerinde görülmediği, öte yandan bu bedelin faturada istasyon nakdi yatırım bedeli olarak yer aldığı, intifa verenlerin de tapuda malik olan gerçek kişi davalılar olduğu, bu itibarla intifa bedeli talebinin davalı şirket yönünden de yerinde görülmediği

    davacı tarafça sabit kıymet yatırım bedelleride talep edilmiş ise de ariyet malların iade edildiği, sabit kıymet yatırımlarının bayilik ilişkisi sona erdikten sonra davalıya getirisi olmayacağı, sabit yatırımların iktisadi bir değerinin de kalmadığından bu yöndeki talebin de yerinde olmadığı, davanın dayanağı bulunmadığından bilirkişi incelemesine gerek olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 05.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi