Esas No: 2017/10469
Karar No: 2022/1249
Karar Tarihi: 26.01.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/10469 Esas 2022/1249 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, 2011 yılında sahte belge düzenleme suçundan verilen hükmün isabetli olduğunu ve temyiz nedenlerinin yerinde olmadığını belirterek onamıştır. Ancak, 2010 yılında sahte belge düzenleme suçundan verilen hükümde, suça konu müstahsil makbuzlarının incelemeleri yapılıp yapılmadığının araştırılmaması nedeniyle eksik araştırma sonucu mahkumiyet hükmü kurulmuştur. Ayrıca, ceza miktarı bakımından tayin edilen cezanın yanlış hesaplanması ve Anayasa Mahkemesi’nin 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi hakkındaki iptal kararının göz önünde bulundurulmaması da hükmün bozulmasına neden olmuştur. İlgili kanun maddeleri:
- 5271 sayılı CMK'nin 217. maddesi
- 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesi
- 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359/b maddesi
- 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi
- 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi
- 5237 sayılı TCK'nin 43. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'nin 326/son maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte belge düzenleme
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
A) “2011 takvim yılında sahte belge düzenleme” suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
5271 sayılı CMK'nin 217. maddesi uyarınca duruşmadan edindiği kanaate göre delilleri değerlendiren mahkemenin takdir ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiş; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiilin sanık tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA,
B) “2010 takvim yılında sahte belge düzenleme” suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
1- )Sanığın 2010 takvim yılında sahte müstahsil makbuzu düzenlediğinin iddia ve kabul edildiği olayda; Diyarbakır Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığının 03.09.2012 tarih ve 2012-A-1870/7 sayılı raporunda, 2010 yılında satışlara ilişkin herhangi bir kaydın bulunmadığının, fatura düzenlenmediğinin ve 2010 yılı KDV beyanlarının boş olduğunun belirtilmesi, sanığın da suçlamaları kabul etmemesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından; suça konu müstahsil makbuzlarının, bunları kullanan çiftçilerden veya bu çiftçilerin ve sanığın bağlı bulunduğu vergi dairesinden ya da Tarım İl Müdürlüğünden sorulmak suretiyle getirtilip dosya içine konulması, suça konu müstahsil makbuzlarını kullanan kişiler hakkında herhangi bir inceleme yapılıp yapılmadığının, rapor düzenlenip düzenlenmediğinin ve dava açılıp açılmadığının araştırılması, adına müstahsil makbuzu düzenlenen kişilerin kanaat oluşturacak sayıda tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK'nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra suça konu müstahsil makbuzlarını hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanığı tanıyıp tanımadıkları ve makbuzların düzenlenmesi konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulmasından sonra sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile mahkûmiyet hükmü kurulması,
2-)Kabule göre de;
a) 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359/b maddesi ile 5237 sayılı TCK’nin 43. maddesi uyarınca tayin olunan 3 yıl 9 ay hapis cezasından aynı Kanun’un 62/1. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılması esnasında sonuç cezanın “3 yıl 1 ay 15 gün” yerine, “2 yıl 13 ay 15” gün olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini,
b) 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, aynı Kanun'un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 26.01.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.