Güveni kötüye kullanma suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Katılan ..."in eşi olan ve yargılama sırasında vefat eden katılan ..."in 2009 yılında felç geçirdiği için yatalak durumda olduğu, katılanlarla daha önce aynı mahallede ikamet eden sanıkların geçmiş olsun ziyaretine geldikleri, bu ziyaret esnasında katılanlara suça konu arsalarını satıp satmayacaklarını sordukları, katılan ..."in de müşteri bulursam satarım demesi üzerine her iki sanığın bu arsaya müşteri aramaya başladıkları, bir süre sonra 32.000 TL"ye alıcı bulduklarını söyledikleri, katılanların kabul etmesi üzerine arsanın mülkiyeti üzerinde bulunan ..."in yatalak olması sebebiyle eşi..."ye vekalet verdiği, onun da olay günü yanında sanıklar ve kardeşi olan tanık ... olduğu halde birlikte tapuya gittikleri, tapuda satış işlemini yapıp parayı aldıkları, paradan 5.000 TL alan katılan ..."nin kalan 27.000 TL parayı bankaya yatırmaları için sanıklara verdiği, bankaya giden sanıkların 10.000 TL parayı hesaba yatırıp, geri kalan 17.000 TL parayı yatırmadıkları ve dışarıda bekleyen katılan ... ve tanık ..."ye yatırdık diye söyledikleri, katılan ..."nin banka dekontu istemesi üzerine paranın hesaba yattığı için bankanın dekont vermediğini belirttikleri, ertesi gün bankadaki hesabını kontrol eden katılan ..."nin paranın 17.000 TL"sinin yatmadığını gördüğü, bu suretle sanıkların güveni kötüye kullanma suçunu işledikleri beyanlar, uzlaştırmanın sağlanamadığına dair rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığından mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir. Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanıkların temyiz itirazlarının reddi ile hükümlerin ONANMASINA, 22/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.