1. Hukuk Dairesi 2018/4321 E. , 2021/651 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince verilen 24.05.2018 gün ve 1416-700 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 09.02.2021 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı asil ... ile temyiz edilen davacılar vekili Avukat ... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, miras bırakanları dedeleri Murat Bozatemur’un 22.03.1999 tarihinde 18847 ada 3 parsel sayılı taşınmazı muvazaalı ve mal kaçırma amacıyla davalı oğlu ...’a satış suretiyle devrettiğini daha sonra taşınmaza 2001 yılında kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile bina yapıldığını ve 9 numaralı bağımsız bölümün davalı adına tescil edildiğini, taşınmazın düşük bedelle davacılardan mal kaçırma amacıyla temlik edildiğini, 3 parsel sayılı taşınmazdaki 3 ve 8 numaralı bağımsız bölümlerle ilgili olarak muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil istemiyle açmış oldukları Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/451 Esas, 2011/188 Karar sayılı davasında muvazaanın varlığı belirlenerek davanın kabulüne karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, bu kez aynı taşınmazdaki 9 numaralı bağımsız bölüm için dava açtıklarını ileri sürerek davalı adına kayıtlı 18847 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki 9 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydının 1/3 payının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, açılan davayı kabul etmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/451 Esas, 2011/188 Karar sayılı davasında aynı taşınmazdaki bağımsız bölümler yönünden davanın kabulüne karar verildiği ve kararın kesinleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin verilen karara karşı davalının yaptığı istinaf başvurusu Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16.Hukuk Dairesi tarafından esastan reddedilmiştir.
Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK."nın 362.maddesinde bölge adliye mahkemelerinin temyiz olunamayan kararları düzenlenmiş, 1/a bendinde de miktar veya değeri kırk bin Türk lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" hükmüne yer verilmiş, 2018 yılı itibarıyla HMK"nın 362/1-a bendinde belirtilen 40.000.00 TL’lik kesinlik sınırı 47.530.00 TL olarak uygulanmaya başlamıştır.
Hemen belirtilmelidir ki, pay oranında açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda dava değeri davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değerdir.
Somut olayda, çekişme konusu taşınmazın dava tarihi itibariyla keşfen saptanan değeri 325.000,00 TL olup, her bir davacının 1/9 miras payına isabet eden 36.111,11 TL’nin 2018 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 47.530,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, temyiz kesinlik sınırı içinde kalması nedeniyle temyiz kabiliyeti bulunmayan kararlar hakkında 01.06.1990 gün ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca da bir karar verilebileceği açıktır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz kesinlik sınırı içinde kaldığı anlaşılan eldeki dava yönünden davalının temyiz dilekçesinin değerden REDDİNE, 24.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen vekili için 3.050.00. TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edenden alınmasına, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 09/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.