20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/9385 Karar No: 2016/9184 Karar Tarihi: 17.10.2016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/9385 Esas 2016/9184 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2016/9385 E. , 2016/9184 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davası hakkında ... 1. Sulh Hukuk ve ... 2. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davacının kooperatif lokalinin işletilememesinden dolayı uğramış olduğu maddi zararların tahsili istemine ilişkindir. ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesince, davanın kâr kaybının giderilmesine ilişkin tazminat davası olduğu, 6100 HMK madde 2 gereğince dava konusunun değer ve miktara bakılmaksızın mal varlığına ilişkin davalarda aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ise taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira ilişkisine dayandığı, HMK"nın 4/a maddesi gereğince kira ilişkisinden doğan alacak davalarında sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. 4/2/2011 tarih 27836 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK"nın geçici 1. maddesinde; “geçici madde 1- (1) Bu Kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmaz.” Yine, aynı Kanunun geçici 3. maddesinde; “geçici madde 3 – (Ek: 31/3/2011-6217/30 md.) Bölge adliye mahkemelerinin, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2. maddesi uyarınca Resmî Gazetede ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” denilmektedir. Eldeki dava, değere ilişkin alacak davası olarak 6100 sayılı HMK"nın yürürlük tarihinden önce 05/07/2011 tarihinde açılmıştır. Somut olayda, anılan usûl Kanununun Geçici 1. maddesi ile geçici 3. maddesi hükümlerine göre 1086 sayılı HUMK hükümleri uygulanması gerekmektedir. Buna göre, 1086 sayılı HUMK"nın mahkemelerin görev sınırını belirleyen 8. maddesinde; Madde 8 – (Değişik: 26/2/1985 - 3156/2 md.) Sulh mahkemesi: I – İflas davalarıyla vakfa ilişkin davalar hariç olmak üzere, mamelek hukukundan doğan değer veya miktarı (Değişik parasal sınır: 5219 - 14.7.2004 / m. 2/A-a) "beşmilyar" (*) lirayı geçmeyen davaları, (1) görür.” denilmektedir. (1) Bu bendde geçen ve Ek-3. maddeye göre dörtyüzmilyon olarak uygulanan parasal sınır, 14/7/2004 tarihli ve 5219 sayılı Kanunun 2. maddesiyle “beşmilyar“ olarak değiştirilmiş ve metne işlenmiştir. (*) Maddedeki parasal sınır, 26.9.2004 tarih ve 5236 sayılı Kanunun 19. maddesiyle bu Kanuna eklenen Ek madde 4 hükmü gereğince, (Yürürlüğe Giriş Tarihi 1.6.2005) her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların, o yıl için 213 sayılı VUK Mük. 298. hükümleri uyarınca ... Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu durumda; dava, değere ilişkin alacak davası olarak 6100 sayılı HMK"nın yürürlük tarihinden önce 05/07/2011 tarihinde açılmış olduğuna göre, davanın açıldığı 2011 yılında sulh hukuk mahkemelerinin dava değeri olarak görev sınırı 7800.00.-TL"dir. Buna göre, uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK"nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 17/10/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.