Esas No: 2019/5842
Karar No: 2022/1231
Karar Tarihi: 26.01.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/5842 Esas 2022/1231 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın 2009 ve 2010 yıllarında sahte fatura düzenlediği suçlamasıyla yargılandığı davalarla ilgili bir karar verdi. 2009 yılına ait dava için sanığın temyiz başvurusu kabul edildi ve davanın olağanüstü dava zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle düşürüldü. 2010 yılına ait dava için ise sanık suçsuz olduğunu iddia etmişti ancak mahkeme yeterli delil toplamadan mahkumiyet hükmü verdi. Bu nedenle karar bozuldu ve davada eksik araştırma ve inceleme yapıldığı belirtilerek yeniden yargılama yapılmak üzere geri gönderildi.
Kanun maddeleri:
- 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddeleri: olağanüstü dava zamanaşımını düzenler
- 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi: dava zamanaşımının bir hüküm olarak kullanılmasını düzenler
- 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi: infaz hakimliklerinin yetkilerini belirler
- 1412 sayılı CMUK’nin 321. ve 322. maddeleri: kararın bozulması veya yeniden yargılama yapılması gerekmeyen durumlarda nasıl bir karar verilebileceğini belirtir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
A) 2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
Sanığa yüklenen “2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçunun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, en aleyhe kabulle 31/12/2009 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla sanık ile müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
B) 2010 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
Sanık hakkında “2010 takvim yılında sahte fatura düzenleme“ suçundan açılan kamu davasında; sanığın savunmasında, suça konu faturaları düzenleyen şirketin ortağı ve yetkilisi olduğunu, ancak faturaları kendisinin düzenlemediğini, sahte fatura düzenlenmesi konusunda bilgisinin bulunmadığını beyan etmesi, karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;
1)Suça konu fatura asıllarından temin edilip, sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını ve Mehmet Veysi Veygil'e ait olduğunu söylemesi halinde; ismi bildirilen kişinin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile tanık olarak çağrılması, duruşmada çekinme hakkı hatırlatıldıktan sonra faturalar gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması,
2) Tanığın da faturalardaki yazı ve imzaların kendisine ait olmadığını söylemesi halinde sanık ve bu kişinin temin edilecek yazı ve imza örnekleri ile faturalardaki yazı ve imzaların kime ait olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
3)Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ya da tanığa ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
a)Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorulması, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
b)Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, dava açılmış ise dosyalarının getirtilip incelenerek ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
c)Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK'nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanığı tanıyıp tanımadıkları ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükmü kurulması,
4)Kabule göre de;
a) "Mayıs 2010" olan suç tarihinin, gerekçeli karar başlığında "23/10/2014" olarak yanlış yazılması,
b) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 26.01.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.