Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6484
Karar No: 2016/9181
Karar Tarihi: 17.10.2016

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/6484 Esas 2016/9181 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/6484 E.  ,  2016/9181 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
    Taraflar arasındaki davada ... Asliye Hukuk ve ... Kadastro Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Dava, dava konusu 170 ada 1 ile 171 ada 1 sayılı parsellerin tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına tescili istemine ilişkindir.
    ... Asliye Hukuk Mahkemesince, dava 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunla eklenen Ek 4. maddeye göre 2/B maddesi kapsamında yapılan kullanım kadastrosu tespitinin iptali istemine ilişkindir. ... ilçesi, ... köyünde 5831 sayılı Kanunun 8. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek - 4 maddesine göre 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin fiili durumlarına göre kullanım kadastrosu ve ifraz ve tevhid işlemlerinin yapıldığı, 17/04/2015 tarihinde kesinleşmiş olduğu ve davanın da 07/04/2015 tarihinde açılmakla 3402 sayılı Kanunun 26. maddesi gereğince 30 günlük askı ilân süresi içinde açıldı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
    ... Kadastro Mahkemesi ise davacı vekili asliye hukuk mahkemesine sunduğu 16/04/2015 tarihli dava dilekçesiyle orman vasfı taşımayan dava konusu yerlerin MK"nın 713 ve Kadastro Kanununun 14. maddesi hükmü gereğince müvekkileri adına tescilini talep etmesi karşısında; dava dilekçesinde yapılan açıklamalar, ileri sürülen maddi vakıalar ve dayanılan hukukî olgu ve istem bir bütün olarak irdelendiğinde mahkememizce uyuşmazlık; önceki görevsizlik kararında geçtiği üzere 2/B uygulamasına itiraz olarak değil, 3402 sayılı Kanunun 11. maddesinde geçen askı ilan süresi içinde itiraz edilmemekle birlikte kadastrodan önceki sebeplere dayalı fakat kadastro tespitlerinden sonra açılmış, özel/mülkiyet hakkının tanınmasına yönelik (aynı Kanunun 12. maddesi hükmü kapsamında kalan) bir dava olarak nitelendirilmiştir. Bu halde ise uyuşmazlığın esasını inceleme görevi 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. hükmünün açık ifadesine göre mahkememize ait değildir. Tutanakların kesinleşmesiyle kadastro da kesinleşmiştir. Kesinleşme üzerine ise artık Kadastro Kanunu 12/3. maddesinde yazılı hak düşürücü süre işlemeye başlamıştır. Dava konusu parseller bakımından 2/B uygulamaları sonucunda ifraz yapılması ve geriye kalan parsellerin de bu kez başkaca ve daha çok parsel sayısıyla tespit görmüş olması da davanın niteliği hakkında ulaşılan kanaati değiştirmemiştir. Kaldı ki; 2/B uygulamasına itirazda tartışma konusu olan eldeki davadaki gibi mülkiyet değil kullanım hususudur. Birer tasfiye kanunu olan Tapulama/Kadastro Kanunlarında, tapulama ve kadastro yoluyla oluşan kayıtlara karşı açılacak düzeltim/tapu iptali ve tescil davaları için dava açma süresi öngörülmüştür. Eldeki davada olduğu gibi kadastro tespitlerinin kesinleşmesinden sonra kadastro öncesi nedenlere dayanılarak 10 yıllık hak düşürücü süre içinde açılan tapu iptali ve tescil davalarında ise görevli mahkeme artık genel mahkemeler olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur.-
    Dosya kapsamından, 170 ada 1 ve 171 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar ile ilgili olarak, 5831 sayılı Kanunun 8. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek 4. maddesine göre 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulamasıyla taşınmazın Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı anlaşılması karşısında, güncelleme (kullanım) ile ilgili tüm belgelerin dosyada bulunmadığı anlaşılmıştır.
    Bu durumda, 170 ada 1 ve 171 ada 1 parsel sayılı taşınmazla ile ilgili güncellemeye ilişkin tüm belge veya tutanak ile varsa askı ilân tarihi ile cetvelinin onaylı örneğiyle cevabî yazı ve varsa güncellemeye ilişkin diğer belgelerin temin edilerek dosya içine konulması ve ondan sonra mercii tayini incelemesi yapılmak üzere dosyanın Yargıtaya gönderilmesi gerekmektedir.
    SONUÇ: Bu aşamada yargı yeri belirleme koşulları bulunmayan dosyanın GERİ ÇEVRİLMESİNE 17/10/2016 gününde oy birliği ile karar verildi.
    -

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi