11. Hukuk Dairesi 2014/16718 E. , 2015/2359 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : TİRE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 31/10/2013 tarih ve 2013/166-2013/115 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi .. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadaki hesabından bilgisi ve izni dışında internet bankacılığı yoluyla 19.800 TL"nin 9 ayrı hesaba aktarıldığını, bu miktardan 2.000 TL"nin iade edildiğini ileri sürerek bakiye 17.800 TL"nin olay tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Yasa"da öngörülen faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin gerekli güvenlik önlemlerini aldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı Banka"nın, davacının kişisel bilgilerini üçüncü kişilere karşı korumak için gerekli özeni göstermediği, bu bilgilerin dolandırıcılar tarafından davacı kanalı ile ele geçirildiğine dair somut bir delil sunulmadığı, oluşan zarardan tümüyle davalı Bankanın sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 16.900 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacının hesabından aktarılan miktarın 19.800 TL değil, 18.900 TL olduğunun banka kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi ve davacının polis karakolunda verdiği 19.02.2006 tarihli ifadesinden anlaşılmasına, bu miktardan 17.02.2006 tarihinde 3. kişiye havale edilmiş olan 2.000 TL"nin davacıya iade edilmiş olmasına, dava dilekçesinde 3095 sayılı Kanun gereğince faiz talep edilmesi ve istenen faiz türünün açıkça belirtilmemesi nedeniyle yasal faize hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Ancak, dava, internet bankacılığı yoluyla hesaptan çekilen paranın iadesi istemine ilişkin olup davacı olay tarihinden itibaren faiz işletilmesini talep ettiğine göre davacı alacağına işlem tarihinden itibaren faize hükmetmek gerekirken dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenlerle davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiş ise de, anılan bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK"un 438/7. maddesi uyarınca kararın düzelterek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının hüküm bölümünün 1 nolu bendinde yer alan "dava tarihinden" ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine "1.200 TL"sinin 18.02.2006, bakiyesinin, 17.02.2006 tarihinden" ibaresinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu haliyle ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 865,85 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 23/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.