Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/6491 Esas 2016/9176 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6491
Karar No: 2016/9176
Karar Tarihi: 17.10.2016

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/6491 Esas 2016/9176 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/6491 E.  ,  2016/9176 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
    Taraflar arasındaki alacak davası hakkında ... 10. Asliye Ticaret, ... 4. Asliye Hukuk ve ... 16. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, vekalet sözleşmesine dayalı olarak vekalet ücretinden kaynaklanan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
    ... 10. Asliye Ticaret Mahkemesince, davanın ticari olmadığı, vekalet sözleşmesinden kaynaklandığı ve asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir.
    ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkında Kanundan kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
    ... 16. Tüketici Mahkemesi tarafından ise davacı yada davalı, Tüketici Kanununda tanımı yapılan tüketici kapsamında olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
    6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç Başlıklı 1. maddesinde Kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Satıcı; "Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi"; tüketici ise "Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi" ifade etmektedir. Aynı Kanunun 3. maddesinde de "Tüketici işlemi", "Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin olması gerekir.
    Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı Kanunda düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
    Somut uyuşmazlıkta; avukat olan davacı, davalı ile aralarında yapılan avukatlık ücret sözleşmesi gereğince ödenmesi gereken ücretin ödenmediğinden bahisle vekâlet ücretinin davalıdan tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptalini talep etmiştir. Davacı ile
    davalı şirket arasında, hukuki danışmanlık sözleşmesi düzenledikleri anlaşılmaktadır. Davalı
    şirket tacir olup, mesleki ve ticari amaçla hareket ettiğinden, 6502 sayılı Kanun anlamında
    tüketici olmayıp, taraflar arasında tüketici ilişkisi bulunmamaktadır. Bu nedenlerle, uyuşmazlığın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 17/10/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.