Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/5022
Karar No: 2018/3706
Karar Tarihi: 22.05.2018

Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/5022 Esas 2018/3706 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2015/5022 E.  ,  2018/3706 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : Sanık hakkında ; nitelikli dolandırıcılık suçundan 5237 sayılı TCK"nın 158/1-f , 52, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sekreter olan ve bu kapsamda bankalarla talimat yazışmalarını da yapan sanığın, çalıştığı şirket yetkilisi tarafından iş akdi feshedildikten sonra aynı gün işbankasına şirket hesabından kendi hesabına aslı ele geçirilemeyen sahte para havale talimatı faksladığı ve banka görevlisinin telefon ederek şirket yetkilisi ile teyit için görüşmek istemesi üzerine ise yetkilinin olmadığını ancak faks içeriğinin doğru olduğunu belirterek banka görevlisinin kendisini tanıyor ve güveniyor olmasından da istifade etmek suretiyle haksız menfaat temin ettiği iddia edilen olayda;
    Sanık savunmaları tanık ve katılan beyanı, fakslanan talimat belgesi, oluş ve tüm dosya kapsamına göre; 10 aydır şirkette çalışan ve hesaplarla ilgili yazışma işlerini yapan sanığın bir şekilde oluşturduğu ve katılanın imzasını taşıyan, ancak katılan tarafından düzenlenmediği beyan edilen havale talimatını, bankaya fakslayıp, şirket çalışanı sıfatı ile kendisini eskiden beri tanıyan banka görevlisi nezdinde sağladığı güveni de kullanarak hesabına para havalesi yapılmasını sağladığı ve bu şekilde suçun hile unsurunun oluştuğu sabit olduğundan atılı suçtan verilen mahkumiyet hükmünde bir isabetsizlik görülmemiş ve bu sebeplerle tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın atılı suçu işlemediğine dair sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 22/05/2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
    (Karşı Oy)
    Karşı Düşünce
    Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Yalan belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun denetleme imkanını ortadan kaldırmalıdır.
    Somut olayda, katılanın yetkilisi olduğu şirkete ait banka hesabından sanığın banka hesabına 6.000 TL paranın havale edilmesi talimatını içeren ve “sayın ... hanım dikkatine” yazılı belgenin faks yoluyla bankaya iletildiği, belge aslının gönderilmediği, belgede şirket logosu ve kaşesinin yer aldığı, banka görevlisinin faksla gelen belgede kaşe üzerindeki imzanın ve içeriğinin mutad uygulamaya göre katılandan bizzat teyidini alması, teyid alınmadığında işlem yapılmaması gerektiği halde katılanın sözlü talimat ve teyidi olmaksızın katılanın yetkilisi olduğu şirkete ait banka hesabından sanığın banka hesabına 6.000 TL’nin banka görevlisinin hatası sonucu havale edilmiş olduğu, nitekim katılan ..."nin 16/04/2013 tarihli duruşma ifadesinde "Bankaya özellikle ödeme talimatları verildiğinde belgedeki imza tanındığı için o kişi aranıp teyit alınmaktadır. Olay tarihinde ben iş yerinden ayrılmış olmam sebebi ile banka sanıktan niye teyit aldı onu da merak ediyorum" şeklindeki beyanı da dikkate alındığında; sanık tarafından bankaya havale talimatı içeren belgeyi faklamasının tek başına kandırıcı nitelikte olmayışı, banka görevlisinin bizzat hesap sahibinden teyid almadan ki almadan da işlem yapmaması gerekirken - kendiliğinden hataen işlem yapması, ayrıca sanığın bir miktar ücret alacağı olduğunun da ifade edilmesi nedeniyle, hesaba haksız havale edilen paranın sebepsiz zenginleşme kuralları muvacehesinde takibi ve tahsili mümkün hukuki ihtilaf oluşturduğu, suçta ve cezada kanunilik ilkesi bakımından unsurları oluşmayan suçtan sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmiş olması yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması gerektiği kanaatiyle tebliğnamedeki düşünceye paralel olarak sayın çoğunluğa katılmamaktayım.













    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi