Esas No: 2021/19075
Karar No: 2022/753
Karar Tarihi: 20.01.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/19075 Esas 2022/753 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2021/19075 E. , 2022/753 K."İçtihat Metni"
İtiraz Eden : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
İtiraz yazısı ile dava dosyası incelendi.
A) KONUYLA İLGİLİ BİLGİLER:
Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 07.07.2020 tarihli ve 2020/173 sayılı kararının I/4 maddesi gereğince 20. Ceza Dairesi'nin 02.09.2020 tarihinden geçerli olmak üzere kapatılmasına, 28.01.2020 tarih ve 31022 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 23.01.2020 tarih ve 2020/1 sayılı işbölümü kararı ile 20. Ceza Dairesine verilen ve bu Dairenin arşivinde bulunan işlerin 02.09.2020 tarihi itibariyle 10. Ceza Dairesi'ne UYAP bilişim sistemi üzerinden devrine karar verilmesi üzerine, itirazın Dairemizce incelenmesinde zorunluluk bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede:
Sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, Konya 4. Ağır Ceza Mahkemesi 06/01/2014 gün ve 2012/222 esas, 2014/6 sayılı kararı ile mahkumiyet kararı verilmiştir.
Hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay(Kapatılan) 20. Ceza Dairesinin 20/06/2019 gün ve 2017/5734 esas, 2019/3764 karar sayılı ilamı ile sanık hakkında verilen hükmün, oy birliği ile düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
B) İTİRAZ NEDENLERİ:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz yazısında; “....İTİRAZ NEDENLERİ : Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 36.maddesi ile “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılama hakkına sahiptir.” ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 6/3.maddesi ile “Adil yargılanma hakkı: ...Bir suç isnat edilen herkes, en azından aşağıdaki haklara sahiptir:
(a) kendisine yöneltilen suçlamanın mahiyeti ve nedeni hakkında, derhal, anlayabileceği dilde ve ayrıntılı olarak bilgilendirilmiş olmak;
(b) savunmasını hazırlamak için yeterli zamana ve olanaklara sahip olmak;
(c) bizzat ya da kendi seçtiği bir yasal yardımcı/(savunmanı) yoluyla savunmasını yapmak ya da, yasal yardım almak için yeterli ödeme gücüne sahip değil ise, bu yardımın, adaletin yararının gerektirmesi halinde, kendisine ücretsiz olarak sağlanması;
(d) aleyhine olan tanıkları sorguya çekmek ya da çektirmek ve kendi lehine olan tanıkların, aleyhine olan tanıklarla aynı koşullar çerçevesinde, hazır bulunmalarını ve sorgulanmalarını sağlamak;
...” şeklindeki düzenlemeler ile adil yargılanma ve savunma hakkını güvence altına almıştır.
CMK.nun 196/1 madddesi "(1) Mahkemece sorgusu yapılmış olan sanık veya bu hususta sanık tarafından yetkili kılındığı hâllerde müdafii isterse, mahkeme sanığı duruşmada hazır bulunmaktan bağışık tutabilir." şeklinde düzenleme ile asıl olanın sanığın duruşmalarda hazır edilmesi olduğunu, istisnasının sanığın kendisinin veya müdafiinin isteği ile duruşmadan bağışık tutulmasu hali olduğunu düzenlemiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi makul sürede adil bir yargılanmayı mahkemelere ödev, talep edenlere de bir hak olarak öngörmüştür.
Konya 4.Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sırasında mahkeme huzuruna getirilemeyen sanığa, sanığa duruşmdan bağışık tutulma talebi olup olmadığının sorulmadığı, sanığın da bu yönde bir beyanının olmadığı somut olayda; yargılamayı yapan yerel mahkemenin yargı çevresi içindeki ceza infaz kurumunda hükümlü olarak bulunan sanığın, duruşmada hazır edilmesi için ayrıca bir talepte bulunması gerekmediği, yasal düzenleme gereği aksi yönde bir talebi olursa onu mahkemeye bildirmesi gerektiği halde, duruşmadan bağışık tutulma talebi olmayan sanığın yokluğunda yargılamaya devamla hüküm kurulmasının sanığın Anayasa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Ceza Muhakemesi Kanunu ile korunan savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olduğu kanaatine varılmıştır. Hüküm tarihinde davanın görüldüğü mahkemenin yargı çevresi içinde bulunan bir ceza infaz kurumunda hükümlü olan sanığın, hükmün tefhim edildiği oturumda hazır edilmeyerek savunma hakkının kısıtlanması karşısında, sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmünün onanmasına dair Yüksek Daire ilamına itiraz edilmesi gerekmiştir.
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
İtirazın KABULÜ ile;
Yargıtay 20. Ceza Dairesinin 20/06/2019 gün ve 2017/5734 Esas, 2019/3764 Karar sayılı kararının KALDIRILMASI, ile Konya 4. Ağır Ceza Mahkemesi 06/01/2014 gün ve 2012/222 Esas, 2014/6 Karar sayılı kararının BOZULMASI,
İtiraz kabul edilmez ise, itiraz hakkında bir karar verilmek üzere dosyanın Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na TEVDİİ,itirazen arz ve talep olunur.” şeklinde talepte bulunmuştur.
C) CUMHURİYET BAŞSAVCISININ İTİRAZIYLA İLGİLİ YASA HÜKÜMLERİ:
1- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 308. maddesi:
(1) Yargıtay ceza dairelerinden birinin kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, resen veya istem üzerine, ilâmın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde Ceza Genel Kuruluna itiraz edebilir. Sanığın lehine itirazda süre aranmaz.
(2) (05.07.2012 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 6352 sayılı Kanun'la eklenen fıkra) İtiraz üzerine dosya, kararına itiraz edilen daireye gönderilir.
(3) (05.07.2012 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 6352 sayılı Kanun'la eklenen fıkra) Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderir.
2- 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un geçici 5. maddesi (05.07.2012 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 6352 sayılı Kanun'la eklenen):
(1) Ceza Muhakemesi Kanununun 308 inci maddesinde yapılan değişiklikler, bu Kanunun yayımı tarihinde Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nda bulunan ve henüz karara bağlanmamış dosyalar hakkında da uygulanır.
D) İTİRAZIN VE KONUNUN İRDELENMESİ:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz yazısında ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden sanık hakkındaki itirazının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
E) KARAR:Açıklanan nedenlerle;
1- Yerinde görülen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulüne,
2-Yargıtay(Kapatılan) 20. Ceza Dairesinin 20/06/2019 gün ve 2017/5734 esas, 2019/3764 sayılı düzeltilerek onama kararının KALDIRILMASINA,
3-Sanık hakkında, Konya 4. Ağır Ceza Mahkemesi 06/01/2014 gün ve 2012/222 esas, 2014/6 karar sayılı "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçundan verilen mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
1-UYAP kayıtlarına göre mahkumiyet kararının verildiği 06/01/2014 tarihli oturumda aynı yargı çevresindeki Konya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü olduğu anlaşılan ve duruşmalardan bağışık tutulma yönünde istemi bulunmayan sanığın son celseye getirtilmeden ya da SEGBİS sistemi aracılığıyla duruşmada hazır edilmeksizin hakkında mahkumiyet hükmü kurulması suretiyle, savunma hakkı kısıtlanarak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “Adil yargılanma hakkı” başlıklı 6. maddesine, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36. maddesi ile 5271 sayılı CMK'nin 193 ve 196. maddelerine muhalefet edilmesi,
2-İddianamede 10/04/2012 tarihli bir eylemden söz edilmediği ve gerekçeli karar içeriğine göre sanığın 10/07/2012 saat 17:35 tarihli eyleminin sübutu kabul edildiği halde, gerekçeli karar başlığında suç tarihlerinin "10/07/2012, 11/07/2012" yerine "10/04/2012, 11/07/2012" olarak yanlış yazılması,
3-Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının Resmi Gazetenin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması ve 7242 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikler nedeniyle TCK'nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, 20/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.