23. Hukuk Dairesi 2017/2666 E. , 2020/3221 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasındaki mevcut koopaeratif üyeliğinden kaynaklanan ödenmemiş aidat borçları ile yine kooperatifin genel kurul kararlarına göre oluşan alacağının tahsili için icra takibi yapıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek ... 9. İcra Müdürlüğünün 2012/10970 sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve % 40’dan aşağı olmamak üzere inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, öncelikle yetkisizlik ve zamanaşımı itirazlarının kabulü ile müvekkilinin davacı kooperatife üye olduğu 1990 yılından itibaren tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, borcunun olmadığı gibi 16.03.2005 tarihinde istifa ettiğini, noterlik kanalı ile davacıya bildirdiğini, ayrıca icra takip konusu ödemeler için genel kurul kararlarının müvekkile bildirilmediği gibi müvekkilinin davacıdan şerefiye alacağının da bulunduğu, kaldı ki kooperatifin kat mülkiyetine geçildiği konu harcamalardan dolayı kat maliklerinin sorumlu olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 18.02.2015 tarih 2014/10622 E. 2015/996 K. sayılı ilamıyla istifanın kooperatif ulaştığı tarih ile bağımsız bölümün satış tarihi arasındaki döneme ilişkin takipte istenen aidatların genel üyelik aidatı mı, yoksa tasfiye sırasında kooperatif hizmetlerinden yararlanmaya ilişkin bir gider mi olduğu hususu üzerinde durulması gerektiği, ayrıca şerefiye bedelinin ödendiğine ilişkin makbuz aslının ibrazı için süre verilip ibrazı durumunda belgede geçen imzanın davacıya ait olup olmadığının imza incelemesi yaptırılmak suretiyle saptanması, ibraz edilmemesi halinde ise, davalı delil listesinde kooperatif kayıtlarına dayandığından, kooperatif defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılıp, defterlerin usulüne uygun olarak tutulup tutulmadığı üzerinde de durularak, şerefiye bedelinin davacıya ödenip ödenmediğinin tespit edilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle bozulması üzerine mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davacı kooperatifin takibe konu ettiği ve davalının istifa ettiği tarihten bağımsız bölümü sattığı tarihe kadar olan dönemi kapsayan aidat alacağının bozma ilamında işaret edilen genel giderleri kapsamadığı, tasfiyeye yönelik alacaklar olduğu bu hali ile davalının üyesi olmadığı kooperatifin tasfiye giderlerine katılması gerekmediğinden bu alacaklardan sorumlu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 22.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.